Anadolu'nun gündeminde neler var?

Anadolu'nun gündeminde neler var?

Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, gündemindeki yatırımları açıkladı

Anadolu'nun gündeminde neler var?
16px
24px
09.03.2008 15:06
ABONE OLgoogle

İbrahim Ekinci'nin röportajı

Anadolu Grubu, tempolu büyüyen şirketlerden biri. Türkiye'de biranın, colanın, kalemin patronu. Çünkü bu sektörlerde açık ara çok önde. Başka bir özelliği de içecek grubu yatırımlarında çok aktif bir strateji izlemesi... Marka üretiyor, global ortaklıklar yapıyor. Coca Cola için yeni dolum tesisleri, birada yeni pazarlara giriyor.

Otomotivde pazarlamadan sonra üretim tarafında da güçleniyor. Marka portföyünü genişletiyor. Grubun önünde büyük projeler var. Bunlardan biri gayrimenkul projesi ama bu sektöre girmiyor. Holding merkez binasının yanında bir bina daha aldı. Şimdi hem kendi binasını hem de aldığı kabası bitmiş binayı yıkıp, büyük bir gayrimenkul projesi gerçekleştirmek istiyor. Holdingin merkezi yine orada olacak. Rakamlar belli değil ama muhtemelen birkaç yüz milyon dolarlık bir proje.

Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan'la Anadolu'nun gündemini konuştuk.

Otomotiv, içecek, sağlık, kırtasiye gibi sektörlerde faaliyetiniz var. Bu sektörlerin iş hacmindeki ağırlıkları nedir?

İçecek yüzde 65'i yakalayan bir rakam. Bira, meşrubat değer olarak yarı yarıya. Otomotivde Kia, Lada ve Lambordini'de motor üretimi var. Traktör distirübütörlüğü başlıyor. Kore markası LS'yi getiriyoruz.
Otomotivin payı yüzde 15 diyebiliriz. Kırtasiyede Faber Castell'le ortağız. Üretim ve ithalatımız var. Türkye'de lider. Yüzde 10'lar civarındadır iş hacmimizdeki payı. Finansı (Abank ve diğer finansman şirketlerini) normal yapının içerisine sokmuyoruz.  McDonalds var, Samsung'la elektronik işimiz var. Ana Gıda var, Kırlangıç markasını üreten. Sağlığı da holding işi olarak değerlendirmiyoruz. Anadolu Sosyal Eğitim Vakfı'nın içindedir.

Ağırlıklar böyle mi devam edecek?

Gerek bira, gerek Coca Cola ayağı, hem yurtiçinin büyümesi, hem yurtdışındaki büyüme, bulunduğumuz ülkelerin büyümesi, onun yanında yeni ülkelere girmemiz o hacmi toplam içindeartırıyor. İçecek grubuna odaklanmış yapı devam edecek. Ötekilerden daha hızlı büyüyor. Toplam içindeki parasal değeri artıyor. Kendi içinde çeşitleniyor. Coca Cola'da yeni ülkeler dahil oldu. Meyve suyu yatırımları yurtiçi ve dışında devam ediyor. Doğadan'la bitkisel çaya girdik, büyüyebilecek bir iş.
Yeni ülkeler katıldı, Ürdün, Suriye, Kuzey Irak. Başka yeni ülkeler de katılabilir. Bira grubu Rusya'da hızlı büyüyor. Gürcistan'da lider olan 2 fabrikalı yerel bir markayı (Lomisi) aldık.

Lomisi'yi kaça aldınız?

70 milyon dolarlık yatırım. Yüzde 40'ın üstünde pazar payı var. Efes de devam edecek. Onun yanına yeni markalar da katacağız.
Amsterdam'da şirket kuruyoruz. Yüzde 60'ı Anadolu Efes'in, yüzde 40'ı Heineken'in. Özbekistan'da yatırım yapacağız. Heineken'in Kazakistan'daki fabrikasını alacağız. Bizim 2 bira fabrikamız var orada. Yüzde 28'i Heineken'in, yüzde 72'si Efes'in olacak. Sırbistan'da tersi olacak. Sırbistan'da biz zayıfız, onlar güçlü. Onlar bir tesis aldılar, bizim tesisle birleştireceğiz. Kazakistan ve Sırbistan'da hem bizim markalarımızı hem de Heineken'in markalarını üreteceğiz.

Yeni bir sektör söz konusu mu?

Enerjiyle yoğun olarak uğraşıyoruz. Dörtlü bir konsorsiyumumuz var. Enerji dağıtımları ve üretimlerinin özelleştirmesi işleri devam edecek. Onun dışında sıfırdan başlayacak projeler var.

Sinop- Gerze'de termik santral projemiz var. Anadolu Termik Şirketi'nin müracatı. Bunlar işbirliklerini, konsorsiyumları beraberinde getirecek. Büyük kurumlarla gücümüzü birleştirerek Türk enerji sektörünü güçlü bir konumda tutarak, enerji gibi önemli bir stratejik yatırımın Türk grupları tarafından yapılmasının önemine inanıyoruz. Konsorsiyumun içinde nükleer de var.
Başka bir sektörle ilgilenmiyoruz. Çok yatırımımız var. Enerji zaten başlı başına bir yatırım. Milyar dolarlar söz konusu. Gücümüzü, mali yapımızı fazla dağıtmak istemiyoruz.

Otomotivde gündem ne?

Isuzu'yla beraber pikap imalatı yapacağız. Görüşmeler son aşamada. 30- 40 milyon dolarlık yatırım. Kia'da üretim planımız yok. Lada senede birkaç bin tane satıyor, biraz da civar ülkelere ihracat yapıyoruz. Otomotivde ayrıca araç kiralama işinde varız. 4 bin araçlık filomuz var.

Coca Cola tarafında gündemde neler var?

Erbil'de dolum tesisini açıyoruz. Elazığ'da Coca Cola'nın Türkiye'deki 6. fabrikasını kurmak için arazi aldık, 2010'da üretime geçecek. Suriye'ye ürün gönderip dağıtım yapıyorduk, şimdi dolum tesisi yapacağız. Pakistan Coca Cola'nın 6 fabrikasını devralacağız.

Birada yeni ülkeler derken... Hangi ülkeler var?

Yeni ülklere üzerinde çalışıyoruz. Özbekistan'da çalışıyoruz. Halka açık bir şirket olduğu için diğer ülkeleri açıklamıyorum.

Kırtasiye ne durumda?

Yüzde 80'e varan pazar payıyla üretimimiz var. Adel'de Faber Castell'le ortağız. Türkiye'nin o konudaki lider şirketi. Daha büyük bir talep yok, yetiyor.

Finansta ortaklık söz konusu olacak mı?

Ortalığa çıkmış durumda değiliz. Abank, aktif ve kârlılığında önemli büyümeler gösteriyor. Herhangi bir konuda görüşme yok. İlgi devam ediyor. Ortadoğu ve bazı Avrupalı şirketler var. Ama şu anda ortaklık konusunda bir görüşmemiz yok. İstediğimiz ölçüde, kimyamız ve büyüme hedeflerimiz tuttuğu taktirde ileride düşünebiliriz.

2007'yi nasıl kapattınız?

Ciro ve kar olarak geçen senenin üzerinde. 4.3 milyar dolar ciroyla kapattık. Yüzde 15 büyüdük. 2008'de yüzde 10 civarında bir büyüme planlıyoruz.

İstihdam nereye geldi?

Grupta 20 bine yakın kişi çalışıyor. Yurtdışı ve içi toplamıdır.

McDonalds'da durum nasıl?

McDonalds çok hızlı büyüyor. 102 restorana ulaştık. Bu sene de açmaya devam edeceğiz. Ciromuz da artıyor.
Samsung işimiz büyüyor. Samsung da Türkiye'de sektörde önemli bir pazar payına sahip. Telefon işi bizde değil. Ama bir işbirliği yapacağız. Şu aşamada beyaz ve kahverengi eşya grubuna giren ürünler, TV ve kameraların distribütörüyüz. TV'de LCD platformunu üreten dünyada sayılı firmalar arasında.

Sağlık yatırımlarını biraz anlatın isterseniz...

Anadolu Grubu'nun Anadolu Eğitim Sosyal Yardım Vakfı var. Okullar, hastaneler gibi 40'a yakın eserler üretti. Bunları devlete bağışlayan bir yapı vardı. Biz Amerika'daki örneklerden yola çıkarak vakıf çerçevesinde Türkiye'deki sağlık sektörünü yönlendirebilecek ilkleri yapacak bir hastana kurmak için faaliyete geçtik. Türkiye'nin en önemli sağlık birimlerinden biri haline geldi.
Son dönemde oraya hematoloji, ilik nakli ve gen laboratuvarı yatırımımız tamamlanamak üzere. Ataşehir'de bir tıp merkezi kuruyoruz. Arkasından da tıp fakültesi ağırlıklı olarak bir vakıf üniversitesi kurma faaliyetimiz devam ediyor. Hastanenin bulunduğu arazide olacak. Orada bizim 180 dönüme yakın arazimiz var.
Sağlıkta yapılan yatırımlar 150 milyon doları geçti. Vakıf, gruptaki şirketlerinin ana statülerinde vardır, karlarından yüzde 3 ile 5 arasında alınan teberrularla oluşturulan fonlarla yatırımlarını tamamlıyor. Hastane büyük bir hastane. Pahalı bir hastane değil. A grubu hastanelerden yüzde 10 daha ucuz bir hastane.

Honda ortaklığınız bitti. Sonra da sektör büyük bir atılım gösterdi, büyüdü. Bu konuda ortağınızın tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben onları yalvararak getirdim. Onlar hazıra kondu. Kriz döneminde ihracata, yerlileşmeye önem vermek istedik. Onlar hayır dedi. Baktık ki ortaklık yürümeyecek, yollarımızı ayırdık. Japonların paylaşım tarafı zayıf. Amerikalılar'da, İtalyanlar'da bunu göremezsin. Japonlar'ın iki ortaklığı vardı, (Honda ve Toyota) ikisinden de ayrıldılar. Sabancı pazarlamada kaldı. Biz de istesek kalırdık. Ama yüzde 25 ortak olsam ne olacak, olmasam ne olacak, kalmadık.

Holding burada mı kalacak, bu bina küçük kalıyor mu?

Yedi sekiz ay önce Ali Balkaner'den TMSF'ye geçen yanımızdaki binayı aldık. Na yapacağımızı düşünüyoruz. Belki her iki binayı yıkıp yeni bir merkez kurarız. Depreme dayanıklılığını ölçtürüyoruz. Hepsini birleştirip bir proje ortaya çıkarabiliriz. Gönlüm elvermiyor bu binayı yıkmaya. Ama bina çok verimsiz. 200 metrekare ofisler. Bölünmüş vaziyette. Hepsi birleşirse 30 bin metrekareye yakın bir inşaat ortaya çıkıyor.
Toplam 12 dönümlük arazi. Bu iyi büyüklük. Holding merkezi dışında başka ne yapabiliriz diye bakıyoruz. Bu civarda pek alışveriş merkezi yok. Buraya kendine has özel bir şey nasıl yaparız ona bakıyoruz.      

Rakamlarla Anadolu Grubu

-  2007 cirosu 4.3 milyar dolar
-  Yüzde 15 büyüme sağladı
-  2008 büyüme hedefi yüzde 10
-  Grup istihdamı 20 bin kişi
-  İş hacminin yüzde 65'i içecekte
-  10 sektörde faaliyeti var:
- İçecek - Otomotiv - Finans
- Kırtasiye - Sağlık - Elektronik
- Gıda - Ambalaj - Bilişim - Enerji

50 yıllık ortaklıkların sırrı güven ve şeffaflık

Grubun yapısı nasıl? Kamil ve İzzet Bey ne yapıyor? Oğlunuz İzzet Özilhan'ın pozisyonu...

İbrahim Bey (İbrahim Yazıcı, kurucu Kamil Yazıcı'nın oğlu) Yönetim Kurulu Başkan Vekilidir. Kamil ve İzzet Bey çekildi. Oğlum (İzzet Özilhan) Moskova'da grup dışında memur. Coca Cola Company'de pazarlamada Amerikalılarla çalıştı. Şimdi Rusya operasyonunda satışta çalışıyor. Coca Cola'nın Rusya şişelemecisi şirketindedir. Daha çok çalışacak. Bizde gençler böyle.

Kamil ve İzzet Bey işlerle ilgileniyor mu?

Tabi ilgileniyorlar. Bütçeler, planlar, raporlar onlara gidiyor. İşlerden koparmak istemiyoruz onları, tüm raporları paylaşıyoruz. Olgunlukla geçiş dönemini sağladılar. Cesaret etmek çok önemli. Şeffaf ve bağımsız yönetim kurulu üyeleri almak çok önemli. Yabancı ortaklıklar, halka açılmalar çok önemli. Bunlar hep kurumsallaşma adımları. Onlar önümüzü açtılar.

Türkiye'de birkaç önemli örnek var. 50 yıllık ortaklıklar... Bozulmadan, işleri büyüterek gelişmiş. Bu uzun ortaklıkların sırrı nedir?

Güven çok önemli. Her iki aile de çok şeffaf ve birbirlerine güvenen aileler. Bizde 'Ya ikna ol, ya ikna et' mantığı vardır. Yönetim kurulunun aşağı yukarı yarısı bağımsızdır. O bağımsızlar da çok önemlidir. Onların tenkitlerini kabul etmeniz lazım. Bu olgunluk oluştuğunda ortaklığın yürümemesi için bir neden kalmıyor.
Burada ikinci ve üçüncü nesiller çok önemli. Orda da bir anayasamız var. 12 tane üçüncü nesilden gençler var. Bunların hepsi çok iyi eğitim almak zorunda. Profesyonel hayata girmeye karar verdikleri takdirde alt kademelerden uzman yardımcısı fonksiyonuyla girip ve diğer uzman yardımcısı olarak girenlerden farkı olmadan çalışıyorlar.

Aileler buna bu zamana kadar müdahale etmediler. Desteklediler. O gençler çok iyi yetişiyor. Bunların içinde genel müdürlerimiz, müdürlerimiz var. İleride mülkiyet hakları da olacak. Yönetim kurulunda da oturacaklar. Bu arada amirleri tarafından değerlendiriliyorlar. İltimas katiyyen yok. Onun oğlu bunun torunu yok.

Anadolu'nun gündemi

-  Heineken'le Özbekistan,Kazakistan, Sırbistan  operasyonlarının tamamlanması
-  Enerji özelleştirmeleri
-  Sinop-Gerze'de termik santral
-  Isuzu'yla beraber pikap üretimi
-  Koreli LS traktör markasının distirübütörlüğü
-  Erbil'de Coca Cola dolum tesisinin açılması
-  Elazığ'da Coca Cola dolum tesisinin kurulması
-  Birada yeni birkaç pazara giriş
-  Finansta yabancı ortaklık
-  McDonalds restoranlarının artırılması
-  Samsung'la telefonda da işbirliği
-  Ataşehir'de tıp merkezi kurulması
-  Tıp ağırlıklı üniversitesi kurulması
-  Holding merkezinde büyük bir gayrimenkul projesi

'2001'in modeli değişmeli elbise dar gelmeye başladı'

Genel olarak ekonomide durumu nasıl görüyorsunuz?

Geçen sene cari açık 40 milyar dolara yakındı. Özelleştirme, direkt yabancı sermayayle finanse edilebildi. Dünya konjonktürü yardımcı oldu. Ama konjonktür bozuluyor. Dünyada sermayede sıkıntılar başladı. Büyük bankalar çok önemli zararlar etti. Tahvilleri garanti eden sigortalar da krize girdi. Geçtiğimiz günlerde eski FED Başkanı, orta boy çok sayıda banka krize girebilir mesajı verdi. ABD'de finansal sistemde güven kaybı oluştu.

Açıklamalarınızda ikaz ediyorsunuz ama ne yapılabilir?

Dünyaya baktığımızda enflasyon artıyor. Kuraklık nedeniyle tarım ürünleri fiyatları artıyor. Bunlar yabancıların iştahını kırabilir. Birtakım tedbirlerin alınmasında fayda var. Bu ikazı yapmak zorunda hissediyorum kendimi. Kriz ortaya çıktıktan sonra söylememin bir anlamı yok. Herkes bunun bilincinde muhakkak. Açık nasıl kapatılıyor?

Bir, sıcak parayla fonluyoruz. İki özel sektörün ve bankaların sağladığı yatırımlarla fonluyoruz. Bunların hepsinde 2008'de olmasa 2009'da, ileriki tarihlerde sıkıntı olabilir.

ABD'li, Avrupalı kaygı içinde. O etki bize de gelecek. Piyasadaki dalgalanmayı görüyoruz. Ama şükür olsun bankacılık sistemi güçlü. 2001'den sonra alınan tedbirler ve BDDK'nın yaklaşımıyla sektörde disiplin oluştu. Yabancı yatırımcıyı Türk bankaları fonluyor. Migros'u UN RO RO'yu Türk bankaları fonladı. Kendi dövizimizi yiyoruz. Yabancı fonlaması yavaşladı.

Özelleştirme kalemleri gittikçe daralıyor. Ara malı ithalatı artıyor. Bu ihracatın artmasını sağladı ama bir taraftan ithalatı da artırıyor. Türkiye'nin ara malı üretmesi lazım. Ciddi destekler, teşvikler verip bu yatırımlar yapılmalı.
Sıcak para çok kaygan. Çabuk yer değiştiriyor.  Düşük kur yüksek faiz politikası cari açığı tetikliyor. İthalatı teşvik ediyor. Herkes ithalata geçiyor. Dünyada reel faiz 1-1.5'i geçmezken bizde yüzde 8. Bununla yaşamaya çalışıyoruz. Büyüme yavaşlıyor. İstihdam sorunları var. İstihdam üzerindeki vergiler kaldırılmalı. Sektörlerde, TV, tekstilde  sorunlar var. Sosyal güvenlik yasasının çıkması, kayıtdışının kontrol altına alınması lazım. Kayıtdışı yabancının cesaretini kırıyor.

Yeni programa mı geçilmeli?

2001 krizinde hazırlanmış olan modelin değişmesi lazım. Bu elbise dar gelmeye başladı. Hükümetin yeni bir program yapması lazım.  Geçen dönem AB ilişkileri hızla gelişiyordu. Reformlar çıkıyordu. Başbakan ve bakanlar Avrupa'da vızır vızır geziniyordu. Bu süreç de yavaşaladı. Reformlara ara verilmemesi lazım. Tekrar AB hedefi gündeme gelmeli. IMF'yle çok koyu bir stand-by anlaşması olmasa da bir anlaşmanın gereğine inanıyorum. Hâlâ Türkiye'nin kredibilitesini geliştirmesi lazım. O disiplin içinde bir programın faydası var.

Milliyet

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde