Adnan Hocacı Babuna soyadını değiştirecek

Kamuoyunda ''Adnan Hoca'' olarak tanınan Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 18 sanık hakkındaki kararın Yargıtayca bozulmasının ardından yeniden görülen davanın duruşmasını izleyen Oktar Babuna, soyadını değiştirmek için mahkemeye başvurduğunu söyledi.

 İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Kartal İş, Hasan Basri Güner, Halil Hilmi Müftüoğlu ve Tarkan Yavaş katıldı. Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu davanın 14 tutuksuz sanığı ise duruşmaya gelmedi. Yargıtay 8. Ceza Dairesinin bozma kararına ilişkin diyecekleri sorulan sanıklardan Kartal İş, bozma kararının asılsız ve mesnetsiz olduğunu savunarak, ''Yargıtayın bozma kararındaki gerekçeler, iddianamede mevcut olmayan uydurma gerekçelerdir. Yargıtay 8. Ceza Dairesi bozma kararını açıklamadan, bu karar basına sızdırılmıştır. Bu da bozmanın kasıtlı olduğunu göstermektedir'' dedi.

Diğer sanıklar Hasan Basri Güner, Halil Hilmi Müftüoğlu ve Tarkan Yavaş da Yargıtayın bozma kararının ideolojik olduğunu ve bu kararda iddianame dışında yeni iddialar ortaya atıldığını öne sürdüler. Sanıklar, soruşturma aşamasında polislerden işkence gördüklerini iddia ederek, bu polisler hakkında açtıkları davanın İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinde sürdüğünü, dolayısıyla bu davanın ''bekletici mesele'' olarak değerlendirilmesi gerektiğini söylediler.

MÜDAHİL AVUKATININ TALEPLERİ

 Müdahil avukatlarından Rezzan Aydınoğlu, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin bozma kararına uyulmasını talep etti. Aydınoğlu, 13 Ekim 2006 tarihindeki duruşmada, çocukları Bilim Araştırma Vakfında bulunan bir grup annenin tanık sıfatıyla dinlenildiğini, daha sonra vakfa ait internet sitelerinde bu tanıklar hakkında iftira ve hakaretler yapıldığını öne sürdü. Kendisi hakkında da ''Evrim Teorisi''nin yanında olduğu için internet yoluyla ithamlarda bulunulduğunu ifade eden Aydınoğlu, ''Adnan Oktar'ın yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmayarak tutuklanmasını talep ediyorum'' diye konuştu.

Sanık avukatları Fatih Doğan ve Kerim Kalkan, Adnan Oktar'ın bozma kararına karşı diyeceklerini içeren dilekçenin dosyaya konulduğunu belirterek, hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını ve tutuklama talebinin reddine karar verilmesini istediler. Cumhuriyet Savcısı Orhan Erbay, bozma kararına ilişkin diyeceklerinin sorulması amacıyla sanıkların gelecek celseye katılmaları için adlarına çağrı kağıdı çıkarılmasına, yurt dışında bulunan sanıkların celse arası da olsa bozmaya karşı diyeceklerinin sorulmasına ve mahkemenin yargı alanı dışındaki sanıkların da talimatla ifadelerinin alınmasına karar verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin bozma kararına ilişkin diyeceklerinin sorulması amacıyla sanıklar Alev Ulaşoğlu, Turgut Aksu, Meltem Arıkan için bulundukları illerdeki mahkemelere talimat yazılmasına, yurt dışında bulunan sanıklar Ersin Alacadağ ve Emre Nil'in celse arası veya duruşmada hazır edilmesine karar verdi. Mahkeme heyeti, diğer sanıklar Adnan Oktar, Fırat Develioğlu, Mustafa Gül, Uğur Örmen, Ferhat Terkoğlu, Hatice Özdemir, Ufuk Özturgut, Korkut Yasa ve Adnan Tınarlıoğlu'nun da gelecek celseye zorla getirilmeleri amacıyla müzekkere yazılmasına hükmetti.

Sanıkların gelecek duruşmada hazır olmamaları ya da adreslerinin tespit edilememesi durumunda haklarında yakalama kararı çıkartılmasının gelecek celse düşünülmesine karar veren mahkeme heyeti, sanıkların hazır olmaları durumunda Yargıtayın bozma ilamına karşı görüşlerinin celse arasında da alınabileceğini karara bağladı. Duruşmayı, Oktar Babuna ile kardeşleri Ceyda Ertüzün, Hüma Babuna ve Tuba Babuna da izledi.

BABUNA KARDEŞLERİN İDDİALARI

Adliyeden ayrılırken gazetecilere açıklama yapan Oktar Babuna, ''Adnan Oktar'ı ve bütün burada yargılananları kapsayacak şekilde beraat kararı verildi. Ancak işkenceyle alınmış ifadelerle dava devam ettirilmeye çalışılıyor'' iddiasında bulundu. Anne ve babasını reddettiğini, mahkemeye başvurduğunu ve soyadını değiştireceğini anlatan Babuna, ''Annem ve babam, bizim yaşadığımız mütedeyyin yaşantıyı beğenmedikleri için bunu değiştirmeye çalışıyorlar'' diye konuştu.

Tuba Babuna da babası Cevat Babuna'nın her akşam dua odasında göz yaşı içinde Tevrat okuduğunu iddia ederek, anne ve babasının söylediklerinin tamamen asılsız ve yalan olduğunu ileri sürdü. Duruşmayı izleyen ve adliye çıkışında gazetecilere açıklama yapan bir grup anne-baba da çocuklarının Bilim Araştırma Vakfında bulunduğunu ve bundan memnuniyet duyduklarını söylediler.

Bazı kişiler ise çocuklarının vakıfta bulunmasından rahatsızlık duyduklarını belirterek, yargının vakıf yetkililerini cezalandırmasını talep ettiler.

DAVANIN GEÇMİŞİ

 İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, yaptığı yargılama sonucunda 24 Ekim 2005 tarihinde, Adnan Oktar ile 34 sanık hakkındaki dava dosyasının zaman aşımı dolduğundan düşmesine karar vermişti. Kararı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 17 Mayıs 2007'de Adnan Oktar ile 17 sanık hakkındaki yerel mahkemenin kararını bozmuştu.

Yüksek mahkeme bozma kararında, ''bu kişilerin grup olarak bir araya geldiklerini, basın-yayın kuruluşları üzerinde nüfuz elde etme, kendilerine ve başkalarına haksız çıkar sağlama, destekledikleri kişi ve siyasi partilerin seçimlerde oy elde etmesi için zor ve tehdit uygulamak suretiyle yıldırma, korkutma ve sindirme gücü kullanarak suç işlemek amacıyla örgüt kurduğunu'' belirtmişti.

Kararda, sanıkların eylemlerinin, 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu'nda baskı, cebir ve şiddet kullanarak çıkar amaçlı örgüt kurma ve yönetme suçunu düzenleyen 1. maddesi kapsamına girdiğinin sabit olduğuna yer verilmişti. Yüksek mahkeme, bu suç yönünden aralarında Oktar'ın da bulunduğu 18 sanık hakkında zaman aşımı süresinin dolmadığına işaret etmişti.

Yeniden yapılan yargılamada İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, özel yetkili ağır ceza mahkemesinin davaya bakmakla görevli olduğuna karar vermişti. Uyuşmazlığın giderilmesi amacıyla dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesi ise davaya bakmakla İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek, dosyayı iade etmişti.

AA