Dolar
40,5727
-0,24%
Euro
47,6203
-0,66%
Sterlin
54,5457
-0,52%
Bitcoin
4.774.443
-0,86%
BİST-100
10.642,6
-0,43%
Gram Altın
4.352,563
-1,18%
Gümüş
38,19
-2,26%
Faiz
43,32
0,00%

260 meslek dalı heyecanlı, Gayrimenkul Sertifikası’yla ekonomi canlanacak

Gayrimenkul Sertifikası uygulaması, sadece bir finansal aracılık modeli değil; aynı zamanda ekonominin çeşitli alanlarına dokunan, yüzlerce sektörü yeniden hareketlendirecek bir dinamik olarak öne çıkıyor. Konut arzındaki artış, fiyat dengesine olumlu katkı sağlayacak; istihdam ve yatırım tarafındaki gelişmelerle birlikte ekonomiye uzun vadeli bir can suyu olacak.

27.07.2025 07:48Güncelleme: 27.07.2025 08:00
260 meslek dalı heyecanlı, Gayrimenkul Sertifikası’yla ekonomi canlanacak
16px
32px

Türkiye Gazetesi’nden Necmi Çiçekçi'nin haberine göre, ülkemizde konut sahipliği oranı bir süredir düşüş gösterirken, kira fiyatlarında da ciddi artışlar görülüyor. Bu da ekonomik dengelerin bozulmasına ve enflasyonun artışına sebep oluyor. 

İşte Necmi Çiçekçi'nin bugünkü köşe yazısı:

Faizlerin düşmesi ve kredi musluklarının açılması adına gerek finans çevrelerine gerekse de ekonomi yönetimine çağrılarda bulunduk. Merkez Bankası geçtiğimiz hafta faizlerde düşüşün ilk adımını attı… Ancak asıl önemli olan projeyi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum açıkladı. Gayrimenkul Sertifikası Projesiile vatandaşların uygun şekilde konut sahibi olmasının önü açıldı.

KONUT SAHİPLİĞİ ARTACAK

Yeni proje sadece konut sahipliği oranını artırmakla kalmayacak, ekonomiye de doğrudan olumlu katkı sunacak. Bu yeni finansman modeli sayesinde projeler daha hızlı fon bulacak, konut üretimi artacak ve piyasalarda uzun süredir beklenen arz artışı gerçekleşecek. İnşaat sektörüyle doğrudan ve dolaylı ilişkili 260 farklı alan bulunuyor.
Demir-çelikten mobilyaya, lojistikten boyaya kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren bu sektörler, konut üretiminin artmasıyla birlikte yeniden hareketlenecek. Böylece sadece inşaat değil, tedarik zincirinin tamamı kazançlı çıkacak. Ayrıca devlet toplanan para ile yeni bir kaynak üretmiş olacak. Sözün özü proje bütün ekonomiye yayılan bir canlanma getirecek.

ÜRETİM HACİMLERİ YÜKSELİŞE GEÇECEK

Uzmanlar, sistemin devreye girmesiyle birlikte inşaat şirketlerinin nakit akışını daha rahat yöneteceğini, finansman sıkıntısının giderilmesiyle yarım kalan şantiyelerin tamamlanacağını belirtiyor. Daha önce finansman eksikliğinden ötürü atıl durumda bekleyen arsalar, yeni projeler için değerlendirilebilecek. Bu gelişme, sadece büyük inşaat firmalarına değil, taşeronlara, yan tedarikçilere ve lojistik zincirine de ivme kazandıracak.

Artan konut üretimi; daha fazla seçenek, daha geniş metrekare alternatifleri ve daha rekabetçi fiyatlar anlamına geldiği için nihai tüketici de bu hareketlilikten doğrudan faydalanacak. Bu sayede hem konut arzı genişleyecek hem de fiyat baskısı dengelenerek piyasada sağlıklı bir büyüme ortamı oluşacak.

PROJELER FİNANSMANA DAHA KOLAY ULAŞACAK

Geleneksel kredi mekanizmalarının sınırlı kaldığı, özellikle büyük ölçekli konut projelerinin uzun vadeli finansman bulmakta zorlandığı dönemlerde, Gayrimenkul Sertifikası uygulaması yepyeni bir nefes aldırıyor. Bu model sayesinde yatırımcılar, projelerin belirli bölümlerine ortak olarak finansman sürecine katılabiliyor ve küçük tasarruf sahipleri dahi büyük projelerde söz sahibi olabiliyor. Böylece hem bireysel yatırımcılar daha güvenli ve düzenli bir yatırım aracına kavuşuyor hem de geliştiriciler projelerini hızlıca fonlama imkânı buluyor.

Piyasalar için uzun zamandır konuşulan arz sorunu, bu yöntemle yalnızca kısa vadeli değil, orta ve uzun vadeli planlamalar açısından da önemli ölçüde hafifleyecek. Firmalar finansman bulmak için bankaların uzun prosedürlerine takılmadan, doğrudan piyasadan kaynak toplayabilecek ve projelerin hayata geçme süreci ciddi biçimde kısalacak.

260 MESLEK DALINI ETKİLEYEN ZİNCİR

Gayrimenkul Sertifikası sisteminin sağladığı canlanma sadece inşaat şirketleriyle sınırlı değil. Bir konut projesinde kullanılan demir-çelikten çimentoya, boyadan seramiğe, mobilyadan aydınlatma ürünlerine kadar çok geniş bir yelpazede üretim yapan firmalar bu gelişmelerden doğrudan etkilenecek. İnşaat sektörünün tedarik zincirinde yer alan lojistik, nakliye, depolama, paketleme gibi hizmet sağlayıcıları da projelerin artmasıyla birlikte iş hacimlerini genişletecek.

Toplamda 260 farklı sektörde üretim ve sipariş kapasitesi artacak; köklü firmalar kadar küçük ve orta ölçekli işletmeler de siparişlerini büyütecek. Bu geniş zincir, istihdam kapılarının daha fazla açılmasını sağlayacak ve yerel ekonomilerde dahi hissedilen bir canlılık oluşturacak. Her yeni konut projesi, sadece kendi çevresinde değil, ülke genelinde pek çok alt sektörü harekete geçiren bir kaldıraç etkisi oluşturacak.

KONUT SEKTÖRÜNÜN BEKLENTİSİ YÜKSEK

Emlak ve inşaat sektörünün temsilcileri, bu adımın yalnızca geçici bir finansman kolaylığı olmadığını, aksine uzun vadeli bir yapısal destek anlamına geldiğini vurguluyor.
Sertifika sistemiyle birlikte piyasaya giren yeni yatırımcılar, sektörde güveni artıracak ve likiditeyi güçlendirecek. Bu da inşaat firmalarının planlarını daha cesur yapmasına ve projelerin daha kısa sürede tamamlanmasına imkân tanıyacak.

Aynı zamanda konut sahipliğine geçişte yeni fırsatlar doğacak; dar ve orta gelirli kesim için konuta erişim imkânı genişleyecek. Sektör temsilcilerine göre, bu sistem sürdürülebilirlik açısından da önemli. Yalnızca bugünü değil, önümüzdeki yılların konut üretim stratejilerini de şekillendirecek ve ekonomik canlılığın uzun vadeli sürdürülmesini sağlayacak.

EKONOMİDE ÇARPAN ETKİSİ OLUŞTURACAK

Konut üretimindeki artış, yalnızca doğrudan satış rakamlarıyla sınırlı bir etki oluşturmuyor; aynı zamanda üretim zincirinden lojistiğe, finansmandan yan sanayiye kadar geniş bir yelpazede yeni bir hareketliliği tetikliyor. Her yeni proje, ustasından mimarına, mühendisinden malzeme tedarikçisine kadar onlarca meslek grubuna iş imkânı sağlıyor.

Bu durum istihdam rakamlarını yukarı yönlü hareket ettirirken, ekonomide güven ortamının da güçlenmesini sağlıyor. Ekonomistler, Gayrimenkul Sertifikası’nın sağlayacağı bu ivmenin, yatırımcıların cesaretini artıracağını, uzun süredir bekleyen sermayenin yeniden sektöre akacağını ve hane halkının konut erişiminde daha uygun fırsatlar bulabileceğini belirtiyor. Önümüzdeki dönemde bu mekanizmanın özellikle kentsel dönüşüm projelerinde de kullanılması, çarpan etkisinin daha geniş bir alana yayılmasını sağlayabilir.

ARSA MALİYETLERİ YÜZDE 50’Yİ BULUYOR

Konut üretiminde en büyük problemlerin başında arsa maliyetleri geliyor. Bizler de sayfamızda bu konuyu sıkça gündeme getiriyoruz. KONUTDER Başkanı Ziya Yılmaz da bu konuya değindi.

Yılmaz yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Satışların yanı sıra konut arzını artırmaya yönelik arsa maliyetlerini aşağıya çekecek uygulamaların da hızla devreye alınması lazım. Geçtiğimiz aylarda kamuoyu ile paylaştığımız uygun arsa modeli de bu noktada çok önemli katkı sağlayacaktır. Arsa maliyetinin en yüksek olduğu ülkelerden birisiyiz. Arsanın inşaat içindeki maliyeti ülkemizde %50 ortalamalarında, oysa Avrupa ve Amerika’da en değerli lokasyonlarda bile arsa maliyetleri %20’ler seviyesinde. Bu durum özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde konutun erişilebilirliğini doğrudan olumsuz etkiliyor. Konut ihtiyacının ve arz eksikliğinin fazla olduğu bölgelerde kamunun üreteceği arsaların; toplam geliştirme maliyeti içindeki payı yerine ve bölgesine göre yüzde 10 ila 20’yi geçmeyecek şekilde geliştirilebilir. Bu da beraberinde toplumun birçok kesimini de konut sahibi yapabiliriz. Bu sayede hem konuta erişimin zorlukları ortadan kalkar hem de enflasyonla mücadelede de ciddi kazanımlar elde edilir."

patronlardunyasi.com