2026-2029 emlak vergisi değerlerinde yüzde 500’e varan artış: Takdir kararları yine yargıya taşınıyor
2026-2029 yıllarına ait emlak vergi değerinin tespitiyle ilgili asgari arsa ve arazi metrekare birim değer takdirleri belirlendi. Özellikle İstanbul’da bazı ilçelerde yüzde 500’lere varan artışlar yaşandı. Bu artışların yine yargıya taşınması bekleniyor.

2026-2029 emlak vergisi takdirleri kamuoyunun gündeminde.
İşte Apak'ın yazısının tamamı:
Bina, arsa ve araziler için, dört yılda bir belirlenecek olan emlak vergi değerinin tespitiyle ilgili asgari arsa ve arazi metrekare birim değer takdirleri belirlendi. Dünya’dan Talha Apak konuyla ilgili "Yeni emlak vergisi değerlerine dava açma hakkı var" başlıklı yazı kaleme aldı.
Bu değerler önümüzdeki dört yıl için (2026-2029) uygulanacak olup, özellikle İstanbul’da bazı ilçelerde emlak vergisi değerlerindeki artışın yüzde 500’lere ulaştığı kamuoyuna yansımış durumda. Her dört yılda bir gündeme gelen konunun önceki yıllarda olduğu gibi yine yargıya taşınacağı görülüyor.
Emlak Vergisi Kanunu gereği, emlak vergisi değer tespiti takdir komisyonlarınca dört yılda bir yapılıyor ve belirlenen değerler üzerinden ayrıca her yıl yeniden değerleme oranının yarısı kadar emlak vergisi alınıyor. 2026 yılı ve devamındaki üç yıl için, emlak vergisi hesabında baz alınacak ve takdir komisyonlarınca beklenenin üzerinde belirlenmiş olan emlak vergisi değerleri nedeniyle taşınmaz sahiplerinin dava haklarını kullanmaları söz konusu. Gayrimenkul sahibi kişi veya kurumlar, kendilerine tebliğ edilen yeni değerlere tebliğ tarihinden itibaren en geç 30 gün içerisinde vergi mahkemelerine dava açabiliyor.
YASAL MEVZUAT NE DİYOR?
213 sayılı Vergi Usul Kanunu gereği, takdir komisyonlarının arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin dört yılda bir yapacakları takdirler, tarh ve tahakkuk işleminin (Emlak Vergisi Kanunu’nun ilgili maddesi dahil) yapılacağı, sürenin başlangıcından en az altı ay önce karara bağlanarak, arsalara ait olanlar takdirin ilgili bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları ile belediyelere, araziye ait olanlar ise il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odalarına ve belediyelere imza karşılığında verilir.
Büyükşehir belediyesi bulunan illerde takdir komisyonu kararları, vali veya vekalet vereceği memurun başkanlığında, defterdar veya vekalet vereceği memur, vali tarafından görevlendirilecek tapu sicil müdürü ile ticaret odası, serbest muhasebeci mali müşavirler odası ve esnaf ve sanatkârlar odaları birliğince görevlendirilecek birer üyeden oluşan merkez komisyonuna imza karşılığında verilir. Merkez komisyonu kendilerine tebliğ edilen kararları 15 gün içinde inceler ve inceleme sonucu belirlenen değerleri ilgili takdir komisyonuna geri gönderir. Merkez komisyonunca farklı değer belirlenmesi halinde bu değerler ilgili takdir komisyonlarınca yeniden takdir yapılmak suretiyle dikkate alınır.
Kesinleşen asgari ölçüde arsa ve arazi birim değerleri, ilgili belediyelerde ve muhtarlıklarda uygun bir yere asılmak suretiyle tarh ve tahakkukun yapıldığı yılın başından Mayıs ayı sonuna kadar ilân edilir. Vergi Usul Kanunu ve Emlak Vergisi Kanunu’nun ilgili madde hükümleri gereğince, takdir komisyonlarınca dört yılda bir belirlenen emlak vergisi değerlerinin ilgililere tebliğ edilmesi zorunludur. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nca takdir komisyonlarına ilgili tebliğ işlemlerini 30 Haziran 2025 mesai bitimine kadar yapmaları yönünde talimat yayımladı. Bu süre de geçmiş olmasına rağmen ve tebligatların çoğunlukla mahalle muhtarlıklarına yapılması sebebiyle birçok kişinin bu konudan haberdar olmadığı görülüyor.
TAKDİR KOMİSYONUNUN TAKDİR SÜRESİ
213 sayılı Kanunun ilgili fıkrasında; takdir komisyonlarının arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin dört yılda bir yapacakları takdirler, tarh ve tahakkuk işleminin (Emlak Vergisi Kanunu’nun ilgili fıkrası dahil) yapılacağı sürenin başlangıcından en az altı ay önce karara bağlanarak, arsalara ait olanlar takdirin ilgili bulunduğu il ve ilçe merkezlerindeki ticaret odalarına, ziraat odalarına ve ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları ile belediyelere, araziye ait olanlar il merkezlerindeki ticaret ve ziraat odalarına ve belediyelere imza karşılığında verilir. Bu hüküm uyarınca asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değer takdir işlemlerinin tamamlanarak karara bağlanması ve kararların ilgililere tebliği işlemlerinin 30 Haziran 2025 günü mesai saati bitimine kadar yapılması gerekir.
DAVA AÇMA HAKKI VE HUKUKİ SONUÇLAR
Anayasa Mahkemesi bir kararında; “Emlak vergisi mükelleflerinin ödeyeceği verginin hesaplanmasında esas alınan takdir komisyonu kararları idari bir tasarruf olduğu için buna karşı mükelleflere yargı yolunun kapatılması, Anayasayla güvence altına alınmış olan hak arama hürriyeti ve hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmamaktadır” diyerek mükelleflerin de dava açma hakkı olduğunu vurguluyor. Vergi mahkemeleri, bu tür davalarda doğrudan takdir edilen artış oranlarına bakmakla yetinmez; genellikle keşif yapılır, bilirkişi atanır.
İdari Yargılama Usul Kanununa göre, vergi işlemlerinde dava açma süresi 30 gün olarak belirlenmiştir. Bu süre emlak vergisi değerlerine ilişkin kararların, kurum ve kişilere tebliği ile başlar. Takdir komisyonu kararları aleyhine 30 gün içinde vergi mahkemeleri nezdinde dava açılmamış ise takdir edilen değerler kesinleşir. Takdir komisyonu kararlarına karşı vergi mahkemeleri nezdinde dava açılmakla birlikte esasa ilişkin bir karar verilmedikçe takdir komisyonu kararlarının uygulanmasına devam edilir.
Davanın kazanılması halinde, takdir komisyonlarınca derhal yeniden takdir yapılması gerekmektedir. Yeniden yapılacak takdirlerle ilgili takdir komisyonu kararları gerekçeli olacak ve gerekçede asgari ölçüdeki arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin vergi mahkemesi kararı dikkate alınarak belirlendiği açıklanacaktır. Vergi mahkemesince takdir komisyonu kararları üzerine kısmen iptal, kısmen tasdik kararı verilmesi halinde, kararın iptal edilen kısmı için yukarıda belirtilen açıklamalara göre işlem yapılacaktır. Bu durumda takdir komisyonları sadece iptal edilen değerler hakkında karar vermesi gerekecektir.
Yargı kararları üzerine takdir komisyonlarınca yeniden verilen kararlar ile daha evvel verilen kararlardan kesinleşenler, belediye ve muhtarlıklarda ilana mahsus yerlere asılmak suretiyle 2026 yılının Mayıs ayı sonuna kadar mükelleflere duyurulacak. Vergi mahkemesi kararları üzerine yeniden takdir edilen değerlerin Danıştay’dan nihai karar alınıncaya kadar uygulanmasına devam edilecek.
Vergi mahkemeleri veya Danıştay nezdinde dava açılması halinde, bu mercilerden kararların süratle alınmasını temin etmek için belediyeler ve valilikler, savunma ve dava dilekçelerinin adı geçen mercilere mümkün olan en kısa süre içinde ulaştırılmasını sağlayacaklar. Arsa takdir komisyonu kararlarına karşı açılacak davalarda muhatap, karara iştirak eden belediye olacaktır. Danıştay’ın kesin kararı veya (vergi mahkemesinin kesinleşen kararı) başka belediyeleri de ilgilendirdiği takdirde, kararın birer örneği ilgili belediyelere gönderilecektir.
30 Gün İçerisinde Dava Açılması Gerekiyor
Görüldüğü üzere, İdari Yargılama Usul Kanununa göre, vergi işlemlerinde dava açma süresi 30 gün olarak belirlenmiş. Bu süre emlak vergisi değerlerine ilişkin kararların, kurum ve kişilere tebliği ile başlamakta. Bu durumda 30 günlük süre adli tatile denk geldiği için, 7 Eylül 2025’e kadar uzayacaktır. Bir diğer önemli nokta ise cadde, sokak veya değer bakımından farklı bölgelerdeki her müstakil tespit için tek kişi tarafından dava açılması mümkündür. Bu durumda değer tespitinin fazla görülmesi halinde bu kararın tüm mükellefler yönünde geçerli bir hal alacaktır.
Ancak, emlak vergisi mükellefleri için kararların tebliğ edilmemesi durumunda, süre “öğrenme tarihi”nden itibaren işlemeye başlar. Bu durum, Danıştay’ın çeşitli kararlarıyla netleşmiştir. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun E.2022/14, K.2023/2 sayılı kararı (15.02.2023 tarihli, 28.04.2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmıştır), bu konuda önemli bir içtihat oluşturmuştur. Karar, dava açma süresinin öğrenme tarihinden itibaren 30 gün içinde ve en geç kararın alındığı yılın son gününe kadar olduğunu belirtmiştir. Bu karara göre, 2025 yılı için, takdir komisyonu kararlarına karşı dava açma süresi en geç 31 Aralık 2025 tarihine kadar devam edebilecektir.
DEĞERLENDİRME
Görüldüğü üzere, emlak vergisi değerleme sürecinde hukuka uygunluğun ve adil bir vergilendirmenin sağlanması, yargısal denetim mekanizmalarının etkin işleyişine bağlıdır. İdari Yargılama Usul Kanununa göre; vergi işlemlerinde dava açma süresi 30 gün olarak belirlenmiştir. Bu süre emlak vergisi değerlerine ilişkin kararların, kurum ve kişilere tebliği ile başlamaktadır. Ancak mükelleflere yönelik dava açma süresinin; eğer ilgili idare tarafından daha başka bir şekilde tebliğ edilmediyse, takdirden sonraki ilk vergi tarhına ilişkin yazının tebliği ile, tebliğ yapılmamışsa öğrenme tarihi ile başlayacağı, öğrenme tarihinin de ödeme tarihi olduğu söylenebilir.
Dolayısıyla bazı yayın organlarında dava açma sürelerinin, Temmuz ayında biteceği yönündeki bilgilendirmeler eksik olup, her idarenin her kişi ve kuruma yaptığı tebliğ tarihine göre süreler değişebilmektedir. Taşınmaz sahiplerinin, 2026 yılı sonraki üç yıl için yeniden belirlenmiş olan emlak vergisi değerlerini incelemeleri yararlarına olacaktır. Yurttaşlarımız emlak vergisi değerlerinin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren de 30 gün içerisinde Vergi Mahkemelerine dava açabileceklerdir.
Vergi Usul Kanunu ve Emlak Vergisi Kanunu’nun ilgili madde hükümleri gereğince, takdir komisyonlarınca dört yılda bir belirlenen emlak vergisi değerlerinin ilgililere tebliğ edilmesi zorunludur. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nca takdir komisyonlarına ilgili tebliğ işlemlerini 30 Haziran 2025 mesai bitimine kadar yapmaları yönünde talimat yayımladı. Bu süre de geçmiş olmasına rağmen ve tebligatların çoğunlukla mahalle muhtarlıklarına yapılması sebebiyle birçok kişinin bu konudan haberdar olmadığı görülüyor.
DAVA AÇMA GEREKÇELERİ
Takdir komisyonu kararının hukuka aykırı olduğunu çeşitli gerekçelerle ileri sürebilirler. Bu gerekçeler, genellikle değerlemenin esasını veya usulünü hedef alır:
-Değerin fahişliği (aşırı yüksek değerleme),
-Takdir komisyonunun usule aykırı oluşturulması,
-Kararın hukuka aykırı olması (mevzuata aykırılık),
-Kararın yeterli gerekçelendirilmemesi,
-Eksik veya yanlış bilgiye dayalı karar alınması,gibi gerekçelerle dava açılabilir.
patronlardunyasi.com