'1 dolar eşittir 1 lira olsaydı' ne olurdu?
MB Başkanı Başçı, "1dolar eşittir 1 TL olur mu?" şeklindeki yorumlara cevap verdi?

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, ''Reel sektör, geçmiş yıllara kıyasla uzun vadeli, Türk Lirası cinsinden kredi alabiliyorsa bu, enflasyonun kalıcı bir şekilde düşük kalması sayesinde oluyor'' dedi.
Erdem Başçı, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ve Dünya Gazetesi işbirliğiyle düzenlenen ''Para Politikaları'' konulu konferansta, bu toplantıları, 3 ayda bir Anadolu'nun çeşitli kentlerinde yaptıklarını söyledi. Toplantılarda, reel sektördeki gelişmeler, istihdam, kapasite kullanım oranları, iş adamları ve sanayicilerin birebir muhatap oluğu konulara ve beklentilere değindiklerini anlatan Başçı, özellikle Merkez Bankasının temel amacı olan fiyat istikrarından bahsettiklerini kaydetti.
Her şeyin temelinin fiyat istikrarı olduğunu vurgulayan Başçı, ''Eğer reel sektör, geçmiş yıllara kıyasla uzun vadeli, Türk Lirası cinsinden kredi alabiliyorsa bu, enflasyonun kalıcı bir şekilde düşük kalması sayesinde oluyor. O yüzden birinci hedefimiz, önceliğimiz enflasyonun oldukça düşük seviyelerde, istikrarlı bir şekilde seyretmesi. Bunun yanında kanunun bize verdiği ikinci görev var. O görev de finansal sistemdeki istikrarı sağlayıcı tedbirleri almak. Bunlar daha ziyade döviz ve para politikalarıyla ilgili tedbirler'' dedi.
Merkez Bankası Başkanı, geçen yıl çok istisnai bir yıl yaşandığını belirterek, şunları kaydetti:
''Hatırlarsınız Kasım ayında ABD Merkez Bankası, ikinci parasal genişleme programına başladığında biz, 'bunun bizim için sonucunun bol ve ucuz kredi olacağını söylemiştik. Bol ve ucuz kredinin sonucunda, Türkiye'de aşırı borçlanma ve Türk Lirası üzerinde aşırı değerlenme baskısı var. Bunların ikisine de karşı gelecek, yumuşatacak, finansal kalitesini iyileştirecek yönde tedbirler almalıyız, Türkiye'nin tüm kurumları olarak' dedik. Eğer bir ülkede fazla para basılıyorsa, o zaman finansman çok kısa vadeli oluyor, yabancı para cinsinden oluyor ve içinde riskler barındırıyor. Doğrudan yatırım yerine kredi şeklinde oluyor. Bunların kendine göre riskleri var.''
''1 dolar eşittir 1 lira olsaydı''
Aşırı iyimserliğe kapılmadan kredilerde biraz yavaş gidilmesi uyarısında bulunduklarını hatırlatan Başçı, ''Çin'den daha hızlı büyümeyelim. Çin'deki kredi artışı yüzde 25 ise Türkiye'de yüzde 35 olmasın. Türkiye'de de yüzde 25 olsun şeklinde yaklaştık. TL üzerinde de aşırı değerlenme baskısı olmasın dedik, yaklaşık 1 yıl 2 ay önce'' dedi.
O dönemlerde Türkiye'de ''1 dolar eşittir 1 TL olur mu-'' şeklinde konuşmalar, yorumlar yapıldığını ifade eden Başçı, şöyle devam etti:
''Biz ne dedik Merkez Bankası olarak- 'Türkiye'de serbest dalgalı kur rejimi uygulanıyor. Döviz kurları piyasada arz ve talep koşullarıyla belirlenmektedir. Eğer döviz kurlarındaki gelişmeler fiyat istikrarı ya da finansal istikrar hedeflerimizi tehlikeye atarsa o zaman biz döviz piyasasına da müdahale ederiz, bu gelişmeyi önleriz' dedik. Yani kısaca bir dolar eşittir 1 lira olsaydı, bizim açımızdan, ihracatçı açısından, cari denge açısından çok büyük risk oluşurdu. Çünkü kar marjının hepsini sıfır ya da eksiye götürebilecek bir gelişmeydi. O yüzden Merkez Bankası ne dedi- 'Hayır 1 dolar eşittir 1 lira olmaz. Türk Lirası'nın bir miktar zayıflamasında fayda var' dedik.''
''TL diğer ülkelerin paralarına göre daha az değer kaybetti''
Ağustos ayında Avrupa'da ortaya çıkan problemlerden dolayı gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin genelde bir zayıflama eğilimi içine girdiğine işaret eden Başçı, ''Biz ilk etapta şöyle strateji izledik: Biz düzenli döviz satışları başlatalım, bunun dışında başka birkaç araç var onları kullanalım ve Türk Lirası'nın nispeten daha az zayıflamasına yol açacak politikalar izleyelim. Gerçekten Ağustos ayından 29 Aralık'a kadar politikalar uyguladık. TL, diğer ülkelere göre daha az değer kaybetti. Hangisine karşı- Amerikan Doları'na karşı. Çünkü avroya karşı birçok para değer kazandı. Türk Lirası da kazandı. Orada çok miktarda basa basıyorlar. Ne kadar çok para basarlarsa avro, o kadar çok değer kaybediyor. Sizin çaba göstermenize gerek yok. Aşırı basmıyorsanız sizin paranız avroya göre güçlenir'' diye konuştu.
Yaşanan asıl problemin panik halinde dönülen Amerikan Doları olduğunu belirten Başçı, Amerikan Doları'na karşı Türk Lirası'nın değer kazanma şansının çok fazla olmadığını ifade etti. ''Değer kaybını biraz sınırlayalım' şeklinde yaklaştıklarını ve başardıklarını kaydeden Başçı, 29 Aralık'a gelene kadar gerçekten Türk Lirası'nın en sağlam paralardan biri olduğunu söyledi.
Gelinen noktada cari açığa ilişkin aldıkları tedbirlerin cevap verdiğine dikkati çeken Başçı, arzu edilen seviyelerde düzelme olduğunu ve bunun devam ettiğini belirtti. Merkez Bankasının analizi ile çok yaygın olarak yurt dışında ve içinde yapılan analizler arasında fark olduğunu kaydeden Başçı, şöyle konuştu:
''Biz Merkez Bankası olarak 'cari açık, bol ve ucuz finansmandan kaynaklanıyor. Para kıtlığından değil, paranın bol olmasından kaynaklanıyor' diyoruz. Bu şekilde bir teşhis farklı tedavi gerektirir. Diğer teşhis şu, Türk Lirası yıllarca bastırıldı, aşırı değerlendi. Sonucunda ithalat ihracat arasındaki fiyat dengesine bakıldığında burada sağlıklı fiyat dengesi yoktur dolayısıyla bu kendini düzeltecektir. Cari açık da bu yüzdendir. İkinci analiz türü çok yaygın ve hatalı. Bunun hatalı olduğunu bilmezsek teşhisimiz yanlış olur ve kaybederiz. Beklentilerimiz yanlış yerde olur, kaybederiz. Bu fark tekrar tekrar vurgulanması gereken fark.''
''Para gidebilecek yer arıyor''
Dünyada çok bol miktarda kısa vadeli finansman imkanı bulunduğunu vurgulayan Başçı, ''Bunu kim sağlıyor- Avrupa Merkez Bankası, ABD Merkez Bankası, Japonya Merkez Bankası, İngiltere Merkez Bankası sağlıyor. Tasarrufu yüksek olana Asya ülkeleri sağlıyor para kaynaklarını. Şu anda dünyada para, gidebilecek güvenilir bir yer arıyor. Nereye gidebilirim ki yatırımımı sağlıklı şekilde getirisiyle geri alayım- Neresi güvenli- Teker teker güvenli yerlerin sayısı azalıyor. Böyle bir dünyada yaşıyoruz. Böyle bir dünyada Türkiye gibi ülke çok rahat, kesinlikle çok rahat dış finansman bulur, kimsenin endişesi olmasın, buluyor zaten'' değerlendirmesinde bulundu.
Bu nedenle, cari açıktaki büyümenin, kredilerin ve dış finansmanın bol ve ucuz olmasından kaynaklandığını kaydeden Başçı, ''Bunu bilmeliyiz. Yine o yüzden Türk Lirası'nın zayıflaması için bir sebep yok. 2012 nasıl bir yıl olacak- 2012, Türk Lirası'nın dünyada en çok güçlenen, en çok değerlenen paralardan birisi olduğu bir yıl olacak. 2012 yılında Türk Lirası'na yatırım yapanlar hep kazanacak. Kim yaparsa yapsın. Bizim vatandaşımız yaparsa bizim vatandaşımız, dünya vatandaşı yaparsa dünya vatandaşı kazanacak. Bu çok doğal şekilde, kendiliğinden olacak. Fakat bunun Türk kamuoyuna anlatılması, yanlış algının giderilmesi gerekiyor'' diye konuştu.