Yerleri silerken ünlü oldu

Hale Ceylan Barlas

MEMDUH Işık Radyo N101'in belki de en ilginç karakterlerinden biri. Çünkü o mikrofonla Power FM'de temizlik görevlisi olarak çalışırken tanıştı. Cem Ceminay sayesinde radyoculuğu öğrenen Işık o günden sonra hem temizlik yaptı hem de programların kadrolu elemanı oldu. Memduh mart ayından beri Radyo N101'de hafta içi her gün 20.00-22.00 saatleri arasında Uğur Gürtürk ile beraber Show Time adlı programı sunuyor. Hayranları da bir hayli fazla... Öyle ki dinleyiciler sokakta Cem Ceminay'ın yanında kimi görseler 'Bu Memduh mu' diye soruyor. Temizlik görevinden radyoculuğa geçişini Memduh Işık'tan dinledik.

Radyoculuğa nasıl başladınız?

Vakkorama'da temizlik görevlisiydim. Orası da bir eğlence mekánı gibiydi. Benim gibi Anadolu'dan gelmiş bir delikanlı için lüks, dünya görüşü bir aydınlıktı. Öyle bir sistemin içine düşmüştüm. Orada temizlik yapıyordum ama farklı bir yerdeydim. Yani bir ilkokul mezunu değil de üniversite mezunu müdür yardımcısı gibiydim. Çünkü temizlikle beraber her işi yapıyordum. Bir cokey (joker) gibi çalışıyordum. Hatta Vakkorama'nın içine kurulan Powertürk'ün yapımında bile yer almıştım.

Cem Ceminay'la nasıl tanıştınız?

Bir gün bir baktım sarışın mavi gözlü bir adam geldi, radyoda çalışmaya başladı. Onun da bir müziği vardı 'Cem Ceminay in the morning' diye, çok hoşuma gitmişti ve ezberlemiştim jingle'ı. Onun da hoşuna gitmiş olmalı ki bir gün beni yayına aldı ve 'Bundan sonra efekt basmayacağım. Çünkü canlı efektim temizlik görevlisi Memduh var' dedi. Tabii hemen başladım, 'Cem Ceminay in the morning' jingle'ını söylemeye. Ardından sürekli programa katılmaya başladım. Sonra da radyonun kadrolu elemanı oldum. Uzun bir süre birlikte çalıştıktan sonra Cem radyodan ayrıldı ama ben orada kaldım. Tam ümidimi kesmişken aradı ve N101'e çağırdı. Burada da bir süre birlikte program yaptıktan sonra Uğur'a 'Artık sen kendi programını yapacaksın' dedi. Uğur'da 'Tek başıma olmaz, iki kişiyle yapmam lazım. Bana Memduh'u ver' deyince her ne kadar ilk başta vermek istemese de daha sonra kabul etti ve marttan itibaren ikimiz program yapmaya başladık.

Aileniz memnun mu bu durumdan?

Askeri (asgari) ücretle çalışan bir insanın parasının ne olduğunu herkes bilir. İşte bu para ile kadıncağız evlendiğimizden beri geçiniyor. Ama radyoya geçenden sonra bu para değişti. Hayat bambaşka oldu. Kadın alkış tutuyor bana. 'Daha iyisini yapabilirsin. Radyoyla kalma, televizyona da geç' diyor. Ayrıca hiçbir zaman da benden yana bir korkusu olmamıştır. Yani aldatacağımı falan düşünmez. Öyle inandırmışım yani onu.

Hiç aldattınız mı eşinizi?

Yok, ben beceremem. Kadın hemen anlar. Elime yüzüme bulaştırırım. Evlendiğimde bir piknik tüpü, bir de bir kat yatağım vardı. Evlenenden (evlendikten) sonra kader ortaklığı yaptık. O yüzden yapmam öyle bir şey.

İstanbul'a ne zaman geldiniz?

İstanbul'a 16 yaşımda Sivas'ın Mermer köyü'nden geldim. İki sene sonra geri gittim. Bir gün çok acayip bir tolu (dolu) yağdı. Ben geçilerin (keçi) yanındayım. Durdum, 'Ne işim var benim burada' dedim ve kaçmaya karar verdim. Eve gittim rahmetli annem 'Hırslanmışsın git köye, banyo yap. Şu parayı da al, bir şeyler iç' dedi. Ben de parayı alıp yengemlere gittim. Yengemlerde sağ olsunlar, bir dere kazanı kurdular. Orada çimdim (yıkandım). Sonra köye gittim. Bakkalda iki bira salladım. Ardından da İstanbul'a kaçtım. İki ay sonra babam buldu, geri götürdü. O ara askere gittim. Dönüşte de yani 1983'te de İstanbul'a yerleştim. Evlenmek istedim. Kız bulamayınca da köyden şimdi evli olduğum karımı kaçırdım. 24 yıldır da buradayız.

Sivas'taki tanıdıkların tepkisi nasıl?

Kıvanç ve şeref duyuyorlar benimle. Çünkü benim radyoda 'Sivas'ın Mermer Köyü'ndenim' demem bile onlar için böyük (büyük) bir avantaj.

Herkes tarafından tanınmak nasıl bir duygu?

Çok güzel. Mesela Cem Ceminay'la bir yere gidiyoruz. Cem Abi gittiği yerde hemen 'Memduh Bey'de burada' diiy (diyor). Yani sanki bir vekili tanıştırıyor. Hatta Cem Ceminay'ın yanında kim olursa olsun ben sanıyorlarmış.

Başka radyolardan teklif geldi mi?

Hayır, gelmedi.

Gelirse kabul eder misiniz?

Ben içine kapalık (kapanık) bir insanımdır. Sadece bedavacıyımdır. Birilerini getirsinler karşıma, ben oturayım, mikrofona konuşayım. Aybaşında da bankaya gideyim, paramı alayım. Evime gideyim, yatayım. O yüzden başka bir yerde yapamam. Sıkıntıya gelemem. Mesela radyoda Uğur yapıyor her şeyi. Ben konuşuyom sadece. Birbirimizi anlıyoruz. Bir kere yüzüne bakıyorum ve miniklerinden (mimik) anlıyorum ne demek istediğini.

Star