Yargı kararırını dinleyen yok

Yedi limanın işletme hakkı devrinde, Danıştay'ın iptal kararlarının uygulanmamasının tartışmaları sürerken, hükümetlerin daha önce de yargının bazı iptal kararlarını geçersiz kılan gizli kararlar alındığı belirlendi. Mesut Yılmaz ve Süleyman Demirel'in başkanlığındaki hükümetler döneminde alınan iki ayrı kararın da 'işletmelerin devri sonrasında alınan iptal kararlarının geriye ya da ileriye yürütülmeyeceği' gerekçesi ile uygulanmadığı belirlendi.
Danıştay'ın kararlarının uygulanmamasını sağlayan gizli ilk idari karar 27 Nisan 1992'de alındı. Demirel'in imzasını taşıyan "Bakanlar Kurulu Prensip Kararı" ile Çitosan'a ait 5 çimento fabrikası ve USAŞ'ın satışında yargı kararının uygulanması öngörüldü

'Yabancılar kızar'
Danıştay her iki ihaleyle ilgili davada da iptal kararı verdi. Ancak aradan geçen sürede bu işletmeler ihaleyi kazanan şirketelere devredildi. Bunun üzerine Demirel hükümeti prensip kararı aldı. Karada aynen şöyle denildi:
"Kararının uygulanması halinde Türkiye ile yabancı şirketler ve giderek ülkeler arasında yeni hukuki sorunlar doğmasının kuvvetle muhtemel bulunması sebebiyle; durumun iç hukukumzun ziyade ülkemizin diğer devletler ve milletlerarası kamuoyu nezdinde itibarı ve çıkarları ile milletlerarası münasebetlerin gerektirdiği kriterler çerçevesinde değerlendirilmesinin uygun olduğuna şüphe yoktur."
Bu karar çerçevesinde yargının iptal kararlarının geriye ya da ileriye yürütülmesinin hukuken mümkün olmadığı kayıt altına alındı.

İkinci karar Yılmaz'ın
Yargının iptal kararlarının uygulanmasını engelleyen ikinci karar ise 6 aralık 1997'de alındı.
Başbakanı Mesut Yılmaz imzasını taşıyan bu kararda Sümer Holding'e ait Eskişehir, Nevşehir ve Şanlıurfa işletmeleri, Orüs - Orman Sanayi A.Ş.'ye ait Vezirköprü, Bafra, Pazarcık, Ayıncık işltmeleri, Denizcilik İşletmelerine ait limanlar, Havaalanları Yer Hizmetleri Ticaret A.Ş (Havaş) gibi çok sayıda işletmeninin ihaleli satışında Danıştay'ın iptal kararı aldığı belirtilerek şöyle denildi:
"Özelleştirme işlemlerinin bütün sonuçlarıyla birlikte tamamlanmış blunması, sözkonusu devaralan kuruluşları devralanlar tarafından üretim, yatırım, istihdam ve bunlara bağlı her türlü tkicari ve mali tasarrufta bulunulması ve böylece devir tarihi ile şürütmenin durdrulması veya iptal kararlarının Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na tebliğ edildiği tarih arasında önceki duruma göre fiilen geri dönülemeyecek bir yapı ortya çıkması nedenleriyle oluşan fiili imkansızlık karşısında iptal kararlarına ilişkin gerişe veya ileriye yönelik işlem tesisiine imkan bulunmadığına karar verilmiştir."

Başkan Çetinkaya uyardı
GÖKÇER TAHİNCİOĞLU
Danıştay'ın son iki kuruluş yıldönümü törenlerinde konuşan Başkan Ender Çetinkaya, idarenin, hukuku ikinci planda tutabileceği ve gerekirse göz ardı edebileceği yolundaki anlayışa dikkat çekerek, "Kararlar göstermelik uygulanıyor. Özellikle idare, mahkeme kararlarının yerine getirilmesinde isteksiz davranmamalı, kararları şeklen değil özüne ve amacına uygun olarak gecikmeksizin yerine getirmelidir" demişti.

AİHM ceza kesti
Türkiye, kısa bir süre önce yargı kararlarını yerine getirmediği için tazminat ödemeye de mahkum oldu. Yatağan, Yeniköy ve Gökova termik santralleri ile ilgili kararında AİHM, Türkiye'yi 10 bin dolar tazminat ödemeye mahkum etti.

Ceza davası açılır
Prof. Dr. Zehra Odyakmaz, yürütme ve idarenin mahkeme kararlarına uyma zorunluluğu bulunduğunu anımsatarak, "İdare kararın tebliğinden sonra 30 gün içinde işlem tesis etmeye mecburdur. ÖİB, limanların tekrar kendisine devrini isteyip, bedelini iade etmelidir" dedi.

Şimdiye kadar 1