BM, dijital çağın yeni savaş alanı siber güvenliği Mustafa Ünal Erten’e emanet etti
Birleşmiş Milletler (BM), topun, tüfeğin yerini alan siber saldırılara karşı koymak için Siber Suçlarla Mücadele Merkezi kurdu. Siber saldırı merkezinin ilk başkanı olarak da, Polis Akademisi mezunu Mustafa Ünal Erten seçildi. BM’nin siber güvenliği artık ona emanet.

Feramuz ERDİN
25 ve 26 Ekim’de Birleşmiş Milletlere üye devletler, BM küresel siber güvenlik anlaşmasının imzalarını tamamlamak üzere Vietnam’ın başkenti Hanoi’de toplanıyor. Küresel standartların ve siber suçla ortak mücadele konseptinin belirleneceği tüm bu sürecin ardında ise BM bünyesinde faaliyet gösteren dünyadaki ilk siber suçlarla mücadele merkezinin müdürü Mustafa Ünal Erten var.
KATAR ÖN AYAK OLDU
Birleşmiş Milletler’e bağlı olarak faaliyet gösteren küresel suçlarla mücadele birimi UNODC’nin siber suçlarla küresel ölçekte ortak bir mücadele konsepti geliştirmek üzere Katar ile birlikte kurduğu bölgesel birim, bundan iki yıl önce Doha’da açılmıştı. BM tarihinde bir ilk olan birimin müdürlüğünü ise Mustafa Ünal Erten üstlendi. Polis Akademisi mezunu olan Erten, daha sonra ABD Virginia Üniversitesi ve ODTÜ’de lisans üstü programlarını tamamladı. Interpol bünyesinde de iki yıl boyunca siber suçlarla mücadele alanında çalışan Mustafa Ünal Erten, daha sonra BM küresel suçlarla mücadele birimi olan UNODC’de görev aldı.
DİJİTAL DÜNYADA SINIRLAR KALKTI
Her geçen gün artarak günlük hayatımızda daha fazla tehlike yaratmaya başlayan siber suçlarda, ülkeler gibi sınırlar bulunmadığı için, küresel bir mücadele alanı kurmak şart oldu. BM bu zorunluluktan hareketle yaklaşık on yıl önce UNODC bünyesinde küresel bir siber suçlarla mücadele birimi kurarak bu alanda standartları belirlemek için ilk adımı attı. Katar’ın da ön ayak olmasıyla siber suçlarla küresel çapta mücadele etmek üzere Doha’da ilk iş birliği, standardizasyon ve eğitim merkezi kuruldu. Merkez, bugüne kadar yüze yakın ülke ile ortak çalışmalar gerçekleştirdi.
SİBER SUÇ DEVLETLER İÇİN DE TEHDİT
Devletlerin bilinen anlamdaki faaliyetlerine bir tehdit olarak ortaya çıkan siber suçların, böyle giderse anayasal devletler için de tehdit haline gelmesi kaçınılmaz olacak. Çünkü milli sınırları içinde egemenlik haklarını kullanan devletlerin eli dışarıdan gelen siber tehlikeler karşısında zaman zaman çaresiz kalabiliyor. Şu anda bazı “demolarını” izlediğimiz ve ülke çapında elektrik kesintileri veya fidye talebi olarak ortaya çıkan örgütlü siber saldırıların; yakın bir gelecekte kişiler, şirketler, devlet kurumları ve hatta bizzat devletlerin kendisi açısından dahi hayati bir tehlike haline gelmesi kaçınılmazdır.
TÜRKİYE’DE DURUM NASIL?
Türk Telekom Genel Müdürü Ümit Önal’ın Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Siber Güvenlik Başkanlığı'na atandığı bugünün manşetlerindeki en önemli haberlerden birisiydi. Türkiye’nin siber savunma alanındaki milli kapasitesini artırmak üzere bu yılın başında kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı; siber güvenliğin sağlanması amacıyla politika, strateji ve hedefleri belirleyerek, eylem planları hazırlıyor. Burada aynı zamanda mevzuat çalışmaları yürütülüyor, ilgili faaliyetlerin koordinasyonu sağlanıyor, siber güvenlik konusunda bilinçlendirme, eğitim ve farkındalığı artırma çalışmaları sağlanıyor.
patronlardunyasi.com















