'Vatandaş Ersin olarak dövize müdahaleyi doğru bulmuyorum'
Merkez Bankası'nın dövize müdahale etmesini isteyenlerin neden kendi dövizlerini satmadıklarını soran Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince, "Döviz fiyatının düşeceğine inanıyorsanız...

Kenan Şanlı'nın röportajı
Piyasalardaki dalgalanmanın ekonomiye ne kadar zarar vereceğini bugünden kestirmek zor. Ancak dalgalanmanın önlenmesine dair çeşitli fikirler ortaya konuluyor. Merkez Bankası'nın 1.75 punalık faiz artışının yeterli olmadığını savunanların yanı sıra, dövize müdahale edilmesi yönünde de birçok fikir öne sürülüyor. Türkiye Bankalar Birliği Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, dövize müdahale edip etmemenin Merkez Bankası'nın keyfiyetinde olduğuna dikkat çekti. "Bu anlamda, özellikle görevim gereği döviz satsın ya da satmasın gibi bir öneride bulunamam. Ama vatandaş olarak müdahaleye karşıyım" diyen Özince, döviz satarak müdahaleden çok psikolojik müdahalenin önemli olduğunun altını çizdi. Özince, özellikle kısa vadeli sermaye hareketleri olduğunda müdahale etmenin, hele hele Türkiye gibi sığ piyasası olan yerlerde hem çok kolay, hem de doğru olmayacağını söyledi. "Bugün müdahale isteyenler kim adına istiyor" diye soran Özince, bankası veya Bankalar Birliği adına değil de bir vatandaş olarak, böyle bir ortamda dövize müdahale edilmesini doğru bulmadığının altını çizdi. Müdahale isteyenlerin neden kendi dövizlerini satmadıklarını soran Özince, şunları söyledi:
"Başta Hedge fonlar olmak üzere kısa vadeli fonların Türk aktiflerinden çıkıp, döviz alıp yurtdışına çıkmak isteyen ve bekleyen milyarlarca doların olduğu söyleniyor. Onlarca milyar doları olan ve çıkmayı düşünen fonlar var. Müdahale yani bunlara döviz satışı kimden bekleniyor? Piyasaların oyuncularından mı bekleniyor? Hayır. Bir yer işaret ediliyor; Merkez Bankası. Merkez Bankası yükselen ve bu kadar alıcılı bir pazarda dövizi kimin cebinden satacak. Sorumlu mevkide olmayan insanlar nasıl yapılacağı konusunda fikir yürütüyor. Bunu bazen finans sektöründe, ticari hayatta olanlar dile getiriyor. Onların kendisine sormak lazım. Dövizlerini satıyorlar mı? Yani döviz fiyatının düşmesine inanıyorlarsa önce kendi tavrını ortaya koyup döviz birikimlerini satsınlar. Bir piyasa varsa dövizin fiyatının düşük olması gerektiğine inananlar, yükselmeyecek diye düşünüyorlardır. Dolayısıyla dövizlerini satsınlar." Türkiye Bankalar Birliği Başkanlığı'na yeniden seçildikten sonra ilk röportajını Referans'a veren Özince, piyasalardaki dalgalanma, Merkez Bankası'nın faiz artırımı ve sermaye hareketlerine ilişkin sorularımızı cevapladı.
* Merkez Bankası faiz artışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Son zamanlarda yaşadığımız olumlu olmayan gelişmelerle ilgili bizim ülke özelinde yapabileceklerimiz belli. Ama Türkiye'de yaşanan çalkantıları sadece dışarıya bağlamak doğru değil. Ülkemizde son aylarda önce siyasi alanda sonra da ekonomik alanda bazı olumsuz gelişmeler apaçık ortada. Özellikle de enflasyonun beklenenin üzerinde bir marjinal seyir göstermesi de tetikleyici hususlardan biri oldu. Türkiye'nin öteden beri değerlendirmelerde iki çıpası gibi görünen IMF ve AB ilişkileri başta olmak üzere tüm sosyal, siyasi ve ekonomik politikalarının ve bunların yansımalarının güçlü ve kesin tavırlarla sürdürüldüğünün sürekli belirlenmesi, hatta bazı zaaf gibi görülen hususlara da kesin ve net çareler arandığı tavrının gösterilmesi lazım. Sözün kısası işin psikolojisini yönetmenin önem kazandığını görüyoruz. Burada da yapılacak en önemli şey siyasi ve ekonomik istikrara tüm toplum olarak sahip çıkmamızdır. Şu ya da bu şekilde gündemimizde hep değişiklikler olacak bunları iyi yönetmeyi geçmişte olduğu gibi beceremezsek, geçmişten ders alamazsak bunun sorumluluğu hepimize ait olacak.
* Merkez Bankası faiz artışıyla piyasalara "bağımsız" olduğu yönünde güven verdi mi?
Ben Merkez Bankası gibi bir kurumun sadece başkanından ibaret old