Dolar
40,7514
0,23%
Euro
47,6566
0,52%
Sterlin
54,9755
0,27%
Bitcoin
4.940.501
0,00%
BİST-100
10.972,63
0,15%
Gram Altın
4.424,547
-0,42%
Gümüş
38,07
-0,69%
Faiz
45,32
0,00%

VakıfBank'ın 5.8 Milyar Lirası Hazine'nin oluyor

Vakıflar Bankası’nın yüzde 58 hissesine denk gelen 5.8 Milyar Lira Hazine'ye geçiyor

03.10.2012 08:01
Haberi paylaşın
VakıfBank'ın 5.8 Milyar Lirası Hazine'nin oluyor
16px
32px

Vakıfbank Genel Müdürü Süleyman Kalkan, Vakıfbank'ta bulunan yüzde 58.51 oranındaki Vakıflar Genel Müdürlüğü hisselerinin, çıkartılacak özel bir yasa ile yılsonundan önce Hazine'ye devredilmesinin planlandığını açıkladı.

Kalkan, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin yüzünü Batı'ya döndürdüğü 1950'li yıllarda bir banka kurulması ihtiyacının ortaya çıktığını söyledi. Vakıflar'ın, önemli sosyal kurumlardan biri olduğunu, tarihinin ise yüz yıllar öncesine dayandığını ve yüzyıllar boyunca yönetilen, yürütülen işleri bulunduğunu dile getiren Kalkan, sahipleri belli olmayan o varlıkların Cumhuriyet'e de aktarıldığını kaydetti. O devirden sonra 1954'e kadar Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından "vakıf paraları" adı altında o kaynağın yönetildiğini söyleyen Kalkan, "O tarihte 'bu paralarla bir banka kuralım, ekonomiye katkısı da olsun' deniyor. O kanunun birinci maddesinde de o paralarla kurulan bankanın özel hukuk hükümlerine göre, bir özel banka mantığıyla çalışması ilkesi de getiriliyor. Birinci maddede o var, hala da geçerli o.. " dedi.

"PİYASA DEĞERİ 10 MİYAR TL
 
Kalkan, o gün 50 milyon TL ile kurulan bankanın, bugün piyasaya değeri 10 milyar TL'ye ulaşmış bir varlığa dönüştüğünü söyledi. Türkiye'de bugün konut alanında en fazla kredi veren birinci ya da ikinci bankanın Vakıfbank olduğunu belirten Kalkan, son yıllarda yapılan atılımlarla da KOBİ'lerin en büyük destekçilerinden biri olduğunu kaydetti. Vakıfbank'ın en çok maaş ödeyen bankalardan biri olduğunu söyleyen Kalkan, "Bireysel alanda da güçlü bir banka. Fakat aynı zamanda, Türkiye'nin geleceğine yapılan pek çok yatırımda da imzası olan bir banka Vakıfbank. Proje kredileri son derece güçlü" dedi.

VAKIFBANK'IN ORTAKLIK YAPISI
 
Vakıfbank'ın mevcut ortaklık yapısından bahseden Kalkan, bugün yapılmak isteneni anlamak için muhakkak, mevcut ortaklık yapısını kesinlikle iyi özümsemek gerektiğini vurguladı. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün yönettiği bir varlık olduğunu, bu varlığın ise yüzyıllardan gelen o vakıflara ait bulunduğunu dile getiren Kalkan, Vakıfbank'ın ortaklık yapısını, "Yani Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün kendi malı değil. Ancak kamu adına yönetmek durumunda olduğu bir varlıktan bahsediyoruz. Dolayısı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün burada, şu anda bankanın bugünkü yapısı itibariyle yüzde 58.51'i Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait. Yani, mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait değil. Vakıflara ait olan bir malın, idare ve temsilinde Vakıflar Genel Müdürlüğü burada yer alıyor. Sermayemizin geri kalan yüzde 16'lık kısmı bankamızın mensuplarımızın oluşturduğu sandığa ait. Zaman içerisinde banka sandığı, bunun iyi bir yatırım olduğunu düşünerek buraya yatırımda bulunmuş ve bankanın hisselerini satın almış. 2005'de de banka halka açıldı ve yüzde 25'i şu anda halka açık olan bölüm çok sayıda yatırımcının elinde olan bir varlık. Böyle bir yapımız var" diye özetledi.

"PERSONEL SAYISI 13 BİNİ GEÇTİ"
 
Bankanın personel sayısının ise 13 bin kişiyi geçtiğini açıklayan Kalkan, bankacılık sektöründe bu yıl istihdam liderinin Vakıfbank olduğunu, Türkiye Bankalar Birliği'nin (TBB) verilerinde de bunun yayınlandığını, bu yıl sadece net bin 200'ün üzerinde elemanın bankada işe başladığını, emekli sayısının ise 7-8 bini bulduğunu açıkladı. Bankanın hedeflerinin çok büyük olduğunu ve 2015 yılında bin şubeli bir bankaya dönüşmek istediklerini bildiren Kalkan, hedeflerinin Türkiye'nin ilk 4 büyük bankası arasında yer almak istediklerini vurguladı.

"YABANCILARA ANLATMAKTA SIKINTI ÇEKİYORUZ"
 
Bu büyüme hedefleri için bazı belirsizliklerin ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Kalkan, bunları ortaklık yapısındaki belirsizlikler, kamu-özel karmaşıklığı olarak sıraladı. Sermaye yapısındaki bu belirsizliğin bazen sıkıntılara yol açtığını dile getiren Kalkan, bu durumu yabancılara anlatmalarının çok mümkün olmadığını, dolayısıyla sermaye yapısındaki bu belirsizliği ortadan kaldırmak istediklerini vurguladı. Hukuki yapıda da belirsizlerin bulunduğuna dikkati çeken Kalkan, bazı durumlarda bankanın kamu bankası olarak algılandığını, kimi durumlarda ise özel banka olarak adledildiğini kaydetti. Bu konuda açılmış muhtelif davaların da söz konusu olduğunu açıklayan Kalkan, "Mesela KOSGEP davası var. Nihayetinde bu davayı kazandık. Ancak kamu bankası mı, özel banka mı olduğu tartışmaları her zaman gündeme gelebiliyor. Her ikisinin de hukuki sonuçları farklı. Buna da son vermek gerekiyor" dedi. Fiyatlamada bile yüzde 100 Hazine olan ile olmayan arasında fiyat farkının ortaya çıkabildiğini dile getiren Kalkan, "Bu bile önemli olabiliyor" dedi.
 
"HİSSELER DÖRT GRUPTAN OLUŞUYOR"
 
Soruları da yanıtlayan Kalkan, bir soru üzerine, hisse yapılarının A,B,C ve D olmak üzere dört gruptan oluştuğunu belirterek, "A ve B Grupları, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün temsil ettiği vakıflara, vakıfların türlerine durumuna göre ikiye ayrılmış durumda. C grubu, bizim sandığın temsil ettiği senetler, D grubu da halka açık olan kısım" dedi. Banka aktifinin 2002'den 2012'ye kadar 8 kat büyüdüğüne işaret eden Kalkan, "Bugün 100 milyar TL'ye yaklaşan bir aktif büyüklüğüne ulaşmış durumda bu banka. Yani, 30 Haziran 2012 itibariyle 96. 7 milyar TL'ye ulaştı. Özkaynaklarını sadece 2002'den 2012'ye getirdiğimizde 13 kat artırmış bir bankayı konuşuyoruz. Kredilerde 21 katlık bir büyüme yaşanmış 2001 krizinden sonraki dönemde. Şube sayısı 741'e ulaştı. Sadece son 2.5 yılda açtığımız şube sayısı 200'e yaklaştı. Banka inanılmaz bir büyüme gerçekleştiriyor" diye konuştu.

"FON OLUŞTURULACAK"
 
Bankayı başka bir platforma ve hedefe taşımak istediklerinden söz eden Kalkan, bundan sonra bankanın büyüme stratejilerinde ortaya çıkacak sermaye ihtiyacı için daha güçlü bir sermayedara ihtiyaçları olduğunu kaydetti. Bunun yanı sıra Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün de sürekli, istikrarlı bir geliri ihtiyacı bulunduğunu ifade eden Kalkan, "Çünkü çok büyük bir gayrimenkul portföyü var. Atalarımızdan kalan çok büyük bir vakıf varlığı söz konusu. Bunların bakım-onarımı konusunda sürekli, istikrarlı gelir ihtiyacı var. Bu ihtiyacın da karşılanması söz konusu" dedi. Hisse devrinin nasıl olacağına ilişkin bir soru üzerine Kalkan, "Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün yerine, Hazine Müsteşarlığı geçmiş olacak. Yani Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olan hisseleri değeri karşılığında satın alacak. Parasını verecek. Ancak onu verirken bir menkul kıymet ihracı suretiyle yapacak. Özel bir fon oluşturulacak" diye yanıtladı.

"VAKIFLARIN SAHİPLERİ DAHİ YOK"
 
Bunun bir blok satış olacağını dile getiren Kalkan, "Bugün 10 milyar TL civarında bir defter değeri var. Bu Hazine tarafından alınacak. Vakıflar'ın bir aseti var, bugün hisse senedi olarak tutuyordu. Yarın, o senet, elinde başka bir hazine varlığı olacak. Onun yine düzenli getirisi olacak" dedi.

Kalkan, "Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün kontrolünde ancak, kaç tane vakfın aslında bu?"şeklindeki bir soru üzerine, "O sayısız.. Binlerce...Orada yönetilen bir mal varlığı var, ancak birer birer hangi vakfa ait olduğuyla ilgili birşey söz konusu değil" diye yanıtladı.

Kalkan, "Bu işlem yapılırken vakıfların fikri alındı mı?" sorusuna, "Onların sahipleri dahi yok. Onlar tamamen Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetiliyor. Şöyle düşünün. Yıl 1500'de, 1600'de, 1700'de, 1800'de kurulmuş vakıflar ve sahipleri bugün ortada olmayan ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetilen bir varlıktan bahsediyoruz" karşılığını verdi.

"BANKANIN ORTAKLIK VE HUKUKİ DURUMU NETLEŞECEK"
 
Vakıfbank'ın Vakıflara ait yüzde 58.51 oranındaki hisselerin Hazine Müsteşarlığı'na devri ile bankanın mülkiyet tartışmasının ortadan kalkacağını söyleyen Kalkan, "Hisse yapısında bir netlik söz konusu olacak. Mal varlığının kime ait olduğu konusunda en ufak bir tartışma söz konusu olmayacak. Açıkça Hazine'nin sahip olduğu bir banka olacak. Bir de şöyle birşey var. Türkiye'de herhangi bir kamu kurumunun banka sahibi olması söz konusu değil. Banka sahibi olan yegâne kuruluş Hazine olmuş olacak. İkincisi hukuki statüde netlik olacak. Bazı durumlarda kamu, bazılarında özel olarak görünen bankanın hukuki yapısına ilişkin de bir netleşme olacak. Mülkiyet tartışması da ortadan kalkacak. Çok net olarak para, varlık, sermaye Hazine'ye ait bir varlık olarak ortaya çıkacak" dedi. Bu hisse devrinin uluslararası açısından da önemli olduğunu dile getiren Kalkan, "Bütün yabancı yatırımcılar açısından Hazine, çok daha anlaşılır görülüyor" ifadelerini kullandı.

"HAZİNE'YE İYİ FİYATTAN DEVREDİLECEK"
 
Vakıflarbankası'nın geçen yıllarda yüzde 3'ler seviyesinde bir temettü dağıttığını açıklayan Kalkan, "Geçtiğimiz yıl Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün ellerine 20 milyon civarında ellerinde geçmişti. Ondan önceki yıl da 20-30 milyon TL'lik birşey...Şimdi buradaki fonu, yıllık getirisini düşündüğünüzde çok inanılmaz bir fark ortaya çıkıyor. Düzenli olarak önümüzdeki yıldan itibaren inşallah onlar, kendi işlerini de planlayabilecekleri çok farklı bir platforma geçmiş olacaklar. Onlar açısından son derece bence karlı bir iş yapmış oluyorlar. Çünkü, Hazine'ye bu hisseleri devredecekler, iyi bir fiyattan devredecekler" diye konuştu.

"HİSSE DEVRİ PİYASA DEĞERİNİN ALTINDA OLMAYACAKTIR"
 
Kalkan, "Piyasa fiyatı üzerinden mi?" sorusu üzerine, "O tabi kanun çalışmaları sırasında ortaya çıkacak. Piyasa değerinin altında olmayacaktır" yanıtını verdi. Yabancı yatırımcının kendilerine, 'siz büyümeden bahsediyorsunuz, bunu destekleyecek sermayedarınız var mı arkanızda?' diye sorduğunu söyleyen Kalkan, "Bu hisse devriyle birlikte, bu sağlanmış oluyor. Vakıflara sürdürülebilir gelir akışını sağlamış olacağız. Yasada da ayrıca, buradan elde edilecek gelirlerin de bir yasal güvenceye sahip olması söz konusu olacak. O gelirlerin kullanımı da bir yasal güvenceyle teminat altına alınmış olacak. Kullanım yerleri, kullanım şekli de net olarak belirlenmiş olacak. Sonuçta üç tarafın kazanacağı bir devirden bahsediyoruz. Banka, kendi sermaye yapısındaki muğlaklığı ortadan kaldırmış olacak. Büyüme stratejilerine de uygun güçlü bir sermayedara kavuşmuş olacak. Vakıflar Genel Müdürlüğü, düzenli, istikrarlı gelire kavuşma imkânına sahip olmuş olacak. Hazine açısından da bu yatırımın karlı olacağına inanıyorum" dedi.

"YASA ÇIKARTILACAK"
 
Kalkan, "Hisse devri için özel bir yasa hazırlanıyor mu?" yönündeki bir başka soruya, "Tabii... Planlanan, sene sonundan önce bu sürecin tamamlanması. Yasa olmadan da daha önceden, bankamız kanununda yer alan hükümler çerçevesinde yapılabilme imkânı da var. A ve B grubu hisselerin satışı konusunda Bakanlar Kurulu, hem satışın sürecini, tüm şartları belirleme konusunda yetkili olarak gösterilmiş. O anlamda herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Ancak diğer hususlar da olduğu için hepsini bir yasa ile düzenleyelim istiyoruz. Planımız, yıl sonundan önce bu işin tamamlanması yönünde. Bu kanun, çok da uzun birşey değil. Üç-dört maddeyi geçmeyen bir kanun" dedi. Kalkan, hisse devrinin üç tarafın da mutabakatı ile yapıldığını kaydetti.

"HAZİNE ÖZEL BİR SENETLE ÖDEYECEK"
 
Bu işlemde bir alıcı ve bir satıcının düşünülebileceğini dile getiren Kalkan, "Biri elindeki varlığı satıyor, öbürüne devrediyor. Alıcı da Hazine. Dolayısı ile alıcı ve satıcı arasında bir ilişki. Dolayısı ile Hazine burada muhtemelen, bu işe mahsus özel tertip bir senet çıkartacak onlarla ödeyecek" dedi. Kalkan, "İsim değişikliği düşünülüyor mu?" sorusuna ise, "Hayır. Kesinlikle hayır" karşılığını verdi.

"SANDIK İÇİN OPSİYON TANINACAK, İSTERLERSE HAZİNE'YE SATABİLECEKLER"
 
Vakıfbank ile sandık personelini ayırmak gerektiğini belirten Kalkan, sandığın elinde yüzde 16'lık hisselerin bulunduğunu açıklayarak, "O hisseler için de opsiyon verilmesi söz konusu olacak. İsterlerse onlar da ellerindeki hisseleri satabilecekler. Fakat bir zorlama yok. İsterlerse Hazine'ye satabilecekler. Bu tamamen sandık genel kurulunun verebileceği bir karar. O genel kurulda 13 bin çalışan ve 7-8 bin kişilik emekli temsil ediliyor. Fiyatı, buranın devir fiyatı neyse, onun üzerinden olacaktır. Çalışanların özlük haklarında bir değişiklik söz konusu değil" dedi. Kalkan, "Sandığın da elindeki hisseleri devrettiğini varsayarsak, Hazine'nin elindeki toplam hisseler yüzde 75'e 25 gibi olacak. Aynen bugün Halkbankası'ndaki yapıya benzeyecek" dedi.

"KÜÇÜK YATIRIMCI KAZANÇLI ÇIKACAK"
 
Kalkan, Vakıfbank'ın yüzde 25 halka açıklık oranın düşürülmesinin söz konusu olmadığını, tam tersine mümkün olduğunca bu halka açıklık oranının daha da artırılmasının söz konusu olabileceğini açıkladı. Hisse devrinden küçük yatırımcının da kazançlı çıkacağını savunan Kalkan, "Onların elindeki hisseler de değerli hale gelecektir" dedi. Bu işlemle birlikte çalışan sayısında bir tenkisata gidilip gidilmeyeceğine ilişkin olarak Kalkan, "Kesinlikle yok. Tam tersine bankayı büyütmek için bunu yapıyoruz" karşılığını verdi. Bedelli sermaye artırımı planlanıp planlanmadığı konusunda ise Kalkan, "Bu şu aşamada gündemde değil" dedi.