Ufukta yabancıya yeni tavizler var
'Stopajı kaldırmakla aslında kötü bir mesaj da verilmiş oldu. "Türkiye'nin borçlanma konusunda endişesi var " endişesi yurtdışı piyasalara verildi. Bakalım yabancılara başka hangi tavizler verilecek.'

Aydın Ayaydın'ın yazısı
Çok sevdiğim bir söz var: " Geç gelen adalet adalet değildir ." Bana göre piyasalara ekonomi yönetimleri tarafından yapılan müdahaleler için de aynı şey geçerli. Zamanında alınmayan önlemler ve döviz ya da faize yapılan doğrudan müdahaleler pozitif yerine negatif etki yapıyor. Bunun örneğini geçen hafta da gördük. Piyasalarda Merkez Bankası'nın döviz satışı beklentisi bir süredir oluşmuştu. Hatta " Merkez satışa zorlanıyor " sözü çok konuşulur olmuştu. Merkez Bankası kaynaklarından yapılan açıklamalarda piyasanın takip edilmeyeceği ve müdahalenin yapılmayacağı söylendi. Ancak geçen hafta döviz 1.70 seviyelerine ulaşınca Merkez Bankası tarafından doğrudan satış müdahalesi yapıldı. Sonuçta değişen birşey olmadı.
Döviz bir miktar gerilemeden sonra tekrar 1.70 seviyesinin üzerine tırmandı. Bu sonucun tek açıklaması var. Adımlar geç atıldı. Zamanında ilk anda müdahale yapılsaydı belki de bu kadar yüksek fiyatlı döviz görülmezdi. Son dönemde ekonomi yönetiminde hep aynı yanlışa tanık oluyoruz. Bir kıvılcım önce dikkate alınmıyor. Sonra da bu kıvılcım heryeri yakan bir aleve ya da yangına döndüğünde ilk başta alınması gereken önlemler alınıyor. Tabii ki geç kalınmış oluyor. Aynı şey stopaj oranını yabancılar için kaldırılıp yerliler için indirilmesinde de yaşandı. Bu sene başında konulan vergiyi Maliye yabancılardan tahsil edemeyeceğini MartNisan ayında anlamıştı. Aslında ABD'de faizlerin yükseliş trendine gireceği ve 2006 yılında eskisi gibi yüksek yabanco portföy girişi olmayacağı yorumları da daha önceden yapılıyordu. Ancak kimse bunları dikkate almadı.
"Ben koydum oldu" anlayışı güdüldü. Sonuçta stopajı kaldırmak durumunda kalındı. Aslında kötü bir mesaj da verilmiş oldu. "Türkiye'nin borçlanma konusunda endişesi var " endişesi yurtdışı piyasalara verildi. Çözümün yeni sıcak para girişine bağlandığı algılaması yaratıldı. Beklenen sıcak para gelirse geçici bir rahatlık ile sonbahara kadar bir rahatlama ve piyasalarda gevşeme olabilir. Ancak seçim nedeniyle yaşanan belirsizlik ortamı yabancıları tedirgin ederse beklenen para girişi olmayabilir. O zaman bakalım yabancılara hangi tavizler verilecek.
Merkez'in yeni kararları
Piyasaların ateş topuna dönüşmesinden sonra, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK ) pazar günü olağan üstü toplanarak üç önemli karar aldı. En önemli kararı halen yüzde 15 olan faiz oranını 2.25 puan artırarak yüzde 17.25'e çıkardı. PPK'nın ikinci aldığı önlem, piyasadaki fazla likiditeyi azaltmaya yönelik. Bu kapsamda depo alım ihalelerine başlanacak.
Üçüncü önlem ise, dövize müdahale için düzenli satış ihalelerine başlanması.
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın göreve başladığının ilk ayında ilk yaptığı iş faiz indirimine gitmekti. Oysa o tarihte faiz indirimi yerine bu günkü gibi radikal kararlar alıp faiz oranını çok az yükseltseydi, piyasanın ateşi bu kadar yükselmeyecekti. Bundan sonrası için Merkez Bankasının atacağı adımlar ile birlikte, siyasi otoritenin yeni bir yol haritasına ihtiyaç var.
Sabah