Uçak temizleyip bagaj taşıdı, babasının şirketini kapatmadı
Babası vefat edince 16 yaşındaydı. "Şirketi kapatın" diyenlere aldırmayıp ağabeyiyle uçaklara yer hizmeti veren şirketi, bugün havayolu şirketleri için vazgeçilmez hale gelen holdinge dönüştürdüler

Babası Ali Cavit Çelebioğlu vefat ettiğinde kendisi 16, ağabeyi 19 yaşındaydı. Henüz lisede okurken, kendisini babasının kurduğu ve uçaklara yer hizmeti veren Çelebi Hava Servisi'nin içinde buldu. Uçak içi temizledi, bagaj attı, havalanındaki bagaj traktörlerini kullandı. Zorluklarla büyüttükleri Çelebi Holding, bugün Çelebi Hava Servisi, Çelebi IC ve Çelebi Güvenlik ile havacılıkta, Little Caesars ve Arby's ile gıdada, Çe-Tur Çelebi Turizm ile taşımacılık alanında çalışıyor. Doğru dürüst bilgisayar kullanamadığını belirten Çelebi Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Canan Çelebioğlu Tokgöz, bunun aksine internet dünyasında da yatırım yapmış. İdeefixe, Siberalem ve İtiraf.com'a finansal destek vererek kurulmasına ön ayak olmuş. "Hayatımın ağırlıklı bölümü iş" dese de, kendisi bundan şikayetçi. Biri 4, biri 6 yaşındaki iki oğluna daha fazla zaman ayırmaya çalışıyor. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı ağabeyi Can Çelebioğlu ile iyi bir ikili olduklarını anlatan Tokgöz, havacılıkta uzmanlaşan şirketin, riski dağıtmak amacıyla farklı alanlara da yöneleceğini belirtirken, özellikle liman ve enerji dağıtım ihaleleriyle ilgili olduklarını vurguluyor. Babasının bıraktığı şirketle birlikte büyüdüklerini söyleyen Canan Çelebioğlu Tokgöz ile deneyimlerini, yeni projelerini ve hedeflerini konuştuk.
Babanız çocukluktan itibaren sizi iş hayatına hazırladı mı? Yoksa onun vefatıyla, kendinizi birden iş hayatının içinde mi buldunuz?
Kısmen hazırladı. Vefatından önceki son birkaç yılı rahatsız olarak geçirdiği dönemde birlikte çalışmamızın ciddi katkısı oldu. Hatırladığımca "Şimdi tatil yapmak varken, niye havalimanına gidip çalışıyoruz" demiyorduk. Babam iş hayatında resmi olmayı tercih ederdi. İşyerinde 'baba' diye hitab etmemize izin vermezdi. 'Cavit Bey' derdik. Normalde de muhasebe yardımcısı, apron görevlisi veya temizlik sorumlusu olarak çalıştığımız için, özel arabayla değil, çalışanların servisiyle gidip gelmemizi isterdi. İşi öğrenmek, ortamı ve çalışanları tanımak adına, bu yaklaşımın bize ciddi avantajları olduna inanıyorum.
'ERKEK GİBİ' DERLERDİ
Erkek gibi büyütüldüğünüzü düşünüyor musunuz?
Hayır ama erkek gibi bir yapıda olduğumu düşünüyorum. Rahmetli babam sosyal bir insandı. Ben biraz daha babama benziyorum. Bizde kız çocuk, erkek çocuk ayırımı yoktu. Buna rağmen Can'ı belli konularda daha fazla zorladığını, bir erkek evlat olarak, bana nazaran işle ilgili daha fazla şey beklediğini düşünüyorum. Kız arkadaşlarıma baktığımda, giyinmeye özenimin olmaması, annemin tabiriyle saçını taramadan sokağa çıkan, yırtık kotla dolaşan, 19 yaşına kadar yüzüne hiç makyaj değmemiş bir kız çocuğu olarak 'erkek gibi' diye tanımlanırdım.
'ŞİRKETİ KAPATIN' DEDİLER
Peki, kısmen hazırlıklı olsanız da, genç yaşta işin içinde olmak zorladı mı? Zorluk yaşadınız mı?
Yaşadık tabii. Babam 1982 yılında vefat etti. O dönem, halen askeriyenin başta olduğu bir dönem olduğu için, 'özel sektör firmaları devletleştirilir mi' kaygısı vardı. Askeri dönemde böyle birşey olmadı, ama çok ilginçtir, Turgut Özal'ın Başbakanlığında oldu. Özelleştirme taraftarı hükümet başta iken, Şubat 1984 yılında Ulaştırma Bakanlığı yeni bir yönetmelik yayınlayıp hizmet verdiğimiz havaalanı servisinin monopolleştiğini ilan etti. Devletleştirmek gibi bir adım atıldı. Sanırım bugünkü HAVAŞ, o dönemdeki USAŞ'ı koruma adına böyle bir yola gidildi. Çünkü babam vefat edince, o dönemdeki USAŞ yetkilileri "Bu şirketi kapatın, size USAŞ'tan hisse verelim. İşi götüremezsiniz" gibi teklifleri vardı. Bu teklifi