TÜSİAD'dan tarım raporu
TÜSİAD: TARIM DIŞINDAKİ İSTİHDAM ARTIŞI İLK ÇEYREKTE YAVAŞLADI.

“2006 yılının ilk üç aylık sonuçlarına göre, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla tarım dışında, işgücü 851 bin kişi, istihdam ise 829 bin artmıştır. Tarım sektöründe ise, işgücü 1 milyon 39 bin azalırken, istihdam 1 milyon 63 bin azalmış bulunmaktadır. Türkiye genelinde, 2006 yılı ilk çeyreği itibariyle işsizlik oranı yüzde 11.9, tarım dışı işsizlik oranı ise yüzde 14.8 olarak tahmin edilmiştir.
İstihdam rakamları ekonomik faaliyete göre incelendiğinde, sanayi ve hizmet sektörlerinde gözlenen istikrarlı istihdam artışının, yavaşlamakla birlikte, ilk çeyrekte de devam ettiği görülmektedir. Geçen yıla oranla sanayi sektöründeki artış yüzde 3.7 (148 bin kişi), hizmetler sektöründeki artış ise yüzde 6.6 (634 bin kişi) olarak gerçekleşmiştir. Tarım sektörü istihdamı ise, yüzde 17.1 (1 milyon 63 bin kişi) azalarak gerilemeye devam etmektedir.
Tarım dışında işgücü artışı yüzde 4.9 olurken istihdam artışı yüzde 5.7 olarak gerçekleşmiştir. Yılın ilk üç aylık dönemindeki ekonomik koşullar 2005 yılında mevcut olan eğilimin devamı niteliğinde olduğundan, yüksek büyüme performansına paralel olarak tarım dışı sektörlerdeki istihdam artışının devam ettiği gözlenmektedir. Ancak, istihdam artışında gözlenen yavaşlama eğiliminin, büyüme oranlarında beklenen gerilemeyle birlikte önümüzdeki dönemde daha da belirginleşmesi olasıdır. Bununla birlikte, son dönemde gerek uluslararası gerekse iç piyasalarda artan belirsizlik ortamının, söz konusu gidişatı yılın ikinci yarısından itibaren daha da olumsuz etkileyeceği tahmin edilmektedir.
Ekonomik koşullardaki iyileşmeyle birlikte, işgücüne katılımın son yıllarda ekonominin hâlihazırdaki istihdam yaratma kapasitesini zorlayacak boyutlarda arttığı görülmektedir. Diğer bir deyişle, 1990-2000 döneminde tarım dışında işgücüne katılım artışı yılda ortalama %2.5 iken, bu oran son iki yılda ortalama olarak %5’i geçmiştir. Tarım dışındaki işgücünün 18 milyonu aştığı dikkate alındığında, söz konusu eğilimin devamı halinde önümüzdeki 10 yıl içerisinde tarım dışındaki işsizliğin aşağıya çekilebilmesi için yaratılması gereken istihdamın boyutunun 550 bin değil yaklaşık 1 milyon kişi civarına yükselmesi kaçınılmaz olacaktır. Ekonomimizin uzun dönemli büyüme potansiyelinin yaratabileceğinin çok üzerinde bir büyüklüğe karşılık gelen bu gereksinimin karşılanabilmesi, doğrudan doğruya işgücü piyasasına yönelik yapısal düzenlemelerin daha fazla zaman kaybedilmeden hayata geçirilmesi ile mümkündür.
Uluslararası konjonktürde son günlerde gözlenen bozulmanın, gelişmekte olan ülke piyasaları üzerindeki olumsuz etkisinin kısa vadede ortadan kalkması beklenmemekle birlikte, söz konusu risklerin mevcudiyetini orta vadede de sürdüreceği tahmin edilmektedir. Bu nedenle, Türkiye başta olmak üzere, tüm gelişmekte olan ülkelerin söz konusu çalkantıları ne kadar sorunsuz biçimde atlatabileceği, büyük ölçüde kendi iç dinamiklerine bağlı olacaktır. Bu noktada, yapısal reformların ülkemiz açısından ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyoruz.”