TUSİAD'dan laiklik uyarısı

TUSİAD'dan laiklik uyarısı

TİSAD YİK BAŞKANI KOÇ: DİNİ REFERANSLI TARTIŞMALAR GÜNDEME GETİRİLMEMELİ.

TUSİAD'dan laiklik uyarısı
16px
24px
02.06.2006 13:57Güncelleme: 27.10.2023 14:24
ABONE OLgoogle

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç, siyasi gündemin çok dikkatle oluşturulması gerektiğini belirterek, 'Özellikle yersiz ve zamansız bir biçimde ortaya çıkan dini referanslı tartışmalara, laiklik ekseninden sapma izlenimi uyandırabilecek girişimlere, bu gündemde asla yer olmamalıdır' dedi.

Koç, TÜSİAD YİK Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, ekonomideki iyileşmenin kesintiye uğramamasının en önemli güvencesinin olumlu beklentiler olduğunu artık herkesin çok iyi kavraması gerektiğini, Türkiye açısından bu beklentileri olumsuza çevirebilecek en önemli faktörün ufukta bir siyasi istikrarsızlığın gözükmesi olduğunu vurguladı.

Bu yüzden siyasi gündemin çok dikkatle oluşturulması gerektiğini belirten Koç, şöyle konuştu:

'Özellikle yersiz ve zamansız bir biçimde ortaya çıkan dini referanslı tartışmalara, laiklik ekseninden sapma izlenimi uyandırabilecek girişimlere bu gündemde asla yer olmamalıdır. Aynı şekilde bugüne kadar büyük takdirle izlenen demokratik gelişim çizgimizden de hiçbir taviz verilmemeli, her türlü sorunun üzerine demokratik standartların korunması ve geliştirilmesi perspektifi çerçevesinde gidilmelidir.'

Türkiye'nin nüfusunun hemen hemen tamamının Müslüman olduğunu, laik, demokratik bir siyasi rejime, görece gelişmiş bir sanayi yapısına ve görece gelişmiş bir liberal ekonomik düzene sahip
bulunulduğunu ifade eden Koç, 'Bütün bunlar bizi dünya dengeleri içinde müstesna bir yere oturtmuştur. Bu bulunduğumuz yerin kıymetini bilelim, bunu yaratan ekonomik, sosyal ve siyasal dengeleri koruyalım' dedi.

Mustafa Koç, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik hedefi doğrultusunda ekonomik, sosyal ve siyasal reformlarla, gelişmiş ülke standartlarını yakalamak üzere çalışmasının, bugün için herkesin kazanmasını sağlayacak tek ideal, tek ortak hedef olarak gözüktüğünü, bu idealin toplum katında yeniden hayat bulmasının sağlanması, AB üyeliği sürecinde Türkiye'nin sağlayacağı kazanımların iyi kavranması ve anlatılması gerektiğini vurguladı.

AB SÜRECİ

AB süreci hakkında doğru ve yeterli bilgi verilmemesinin, bu boşluğun AB karşıtlarınca doldurulmasına yol açtığını ifade eden Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Çeşitli yollardan kamuoyunu olumsuz yönde etkileyecek propaganda malzemeleri yaygınlaştırılmaktadır. Hükümetin, AB idealinin gerçekleştirilmesi konusunda eskisi kadar belirgin bir kararlılık sergilememesi, bu konudaki samimiyetinin sorgulanmasına neden olmaktadır.

12 Haziran 2006 tarihinde başlayacak müzakere süreci bu bağlamda çok önemlidir. Bu manzaranın hızla değiştirilmesi için AB ülkelerindeki temasların artırılması ve Türkiye'nin bu ülkelerin kamuoylarına anlatılması için bir iletişim stratejisi geliştirilmesi gerekmektedir.'

Koç, bir yandan gerçekleştirilen reformlar hakkında daha derin ve daha yaygın bir bilgilendirme yapılırken, bir yandan da reform sürecine yeniden hız verilmesinin şart olduğunu kaydederek, 'Biz bu reformları Avrupalı liderleri ve kamuoylarını tatmin etmek için yapmıyoruz. Türkiye'yi gelişmiş ülkeler arasında yer alacak bir yapıya kavuşturmak için yapıyoruz. Yani bir reform yapıyorsak onu uygulamak için yapıyoruz. Değişiklikleri kağıt üzerinde yapıp, uygulamayı kendi haline bırakıp, sonra da değişim konusundaki samimiyetimiz
sorgulandığında tepki gösteremeyiz' görüşünü dile getirdi.

'TÜRKİYE'NİN YAKIN TARİHİ HAZİN ÖRNEKLERLE DOLU'

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde