TÜSİAD'dan IMF'ye 'faiz' raporu
TÜSİAD, IMF'YE BİR RAPOR SUNARAK, PARA POLİTİKALARINA DİKKAT ÇEKTİ. İŞTE O RAPOR..
Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), Ankara'da temaslarını sürdüren IMF heyetine sunduğu bir raporla; para politikalarına dikkat çekerek, "Kontrol edilmezse iç talep tehdit unsuru olabilir" uyarısında bulundu. Cari açığın 2006 yılında da süreceği vurgulanan raporda, bu durumun ekonomideki hassasiyeti artırdığı vurgulandı. Raporda, TÜSİAD'ın ekonomik göstergelerle ilgili tahminlerine de yerildi. Buna göre, TÜSİAD hükümetin gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 6'sı olarak öngördüğü faiz dışı fazla hedefinde bir miktar sapma yaşanacağını ve faiz dışı fazlanın gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 5.6'sı düzeyinde kalacağını öngörüyor.
3. gözden geçirme çalışmaları için Ankara'da temaslarını yürüten IMF heyeti, cuma günü de TÜSİAD'la bir görüşme gerçekleştirdi. Türkiye ekonomisindeki olası sorunların ele alındığı görüşmede, TÜSİAD'ın IMF'ye bir rapor sunduğu öğrenildi. "Ekonomik Görünüm" adını taşıyan raporda, şu uyarı ve saptamalara yer verildi:
Risk hala fazla
Yeni başkan atanması sürecindeki başarısızlıklar nedeniyle Merkez Bankası, 2006 yılına güzel bir başlangıç yapamadı. Ancak geçmiş yıllarda sergilenen hükümetten bağımsız duruş ve yeni Merkez Bankası Başkanı'nın enflasyon oranlarını düşürmedeki kararlılığını duyurması Merkez Bankası'na kredibilite kazandırsa da, "iç talebi destekleyecek uygunsuz bir karar alma" riski halen mevcut. Bundan dolayı, yeni başkanın yönetimindeki Merkez Bankası hem iç hem de dış piyasalar tarafından daha dikkatle izlenecektir.
Talebe dikkat
"Giderek artan yıl sonu enflasyon hedefinin aşılması" olasılığıyla birlikte Merkez Bankası, faiz politikasını şekillendirirken enflasyonun orta vadedeki eğilimine odaklanıyor. "Enflasyonun üzerinde artan kiralar, sürekli artan otel ve lokanta fiyatları, ulaşım fiyatlarına yüksek petrol fiyatlarının olumsuz etkisi" fiyat istikrarının önündeki temel riskler olarak kalmaya devam edecek gibi gözüküyor. Enflasyonun orta dönemdeki gidişatını tahmin etmekte kullanılan çekirdek enflasyon göstergeleri de yıl başından bu yana yükselen bir trend sergiliyor. Buna karşın son 4 yılda hizmetler sektöründeki katılığa karşın, rekabetin olduğu alanlarda ürünlerin fiyatlarında görülen düşüşler, dezenflasyon sürecinin temeli niteliğinde bulunuyor. Kontrol edilmezse büyüyen iç talep gelecek dönemde tehdit unsuru olabilir.
Cari açık artacak
2005 yılında cari açık 23 milyar dolara ulaştı, bu açık 38.5 milyar dolarlık net sermaye girişi ve 2.4 milyar dolarlık net hata-noksan kalemi ile finanse edildi. Buna paralel olarak, döviz rezervleri de 17.8 milyar dolara ulaştı. Sermaye girişleri 2006 yılında da benzeri bir eğilim gösterdi ve yılın başlangıcından bu yana 11 milyar dolarlık sermaye girişi oldu. Buna karşın cari açığın 25 milyar doları aşması, ekonomik göstergelerin "dış piyasalardaki gelişmelere" olan duyarlılığını artırdı. Raporda, hükümetin cari açıkla ilgili 22 milyar dolarlık hedefinin tutmayacağı belirtilerek, revize rakamın 24.1 milyar dolar olacağı ifade edildi.
Raporda yabancı yatırım konusunda da şu tespitte bulunuldu: Doğrudan yabancı yatırımlar rekor bir seviyeye ulaşarak, 2005 yılında 9.7 milyar dolar oldu. Yabancı yatırımlar hizmetler özellikle de bankacılık sektöründe yoğunlaştı. Özelleştirme gelirleri de, bu alanda önemli bir pay aldı. Geçen yıl bütçe açığının neredeyse dörtte birlik bölümü, özelleştirme gelirleriyle finanse edilirken; bu yıl özelleştirme gelirlerinin 7 milyar dolara ulaşması ve bütçe açığının yüzde 60'ını karşılaması bekleniyor.
