TÜSİAD, Erdoğan'a karşı mı?

TÜSİAD, Erdoğan'a karşı mı?

TÜSİAD, Başbakan Erdoğan'ın Köşk'e çıkması konusunda ne düşünüyor? Başkan Yalçındağ açıkladı....

TÜSİAD, Erdoğan'a karşı mı?
16px
24px
28.03.2007 12:36
ABONE OLgoogle

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, cumhurbaşkanlığının uzlaştırma makamı olduğuna inandıklarını, dolayısıyla gelecek cumhurbaşkanının uzlaştırıcı bir cumhurbaşkanı olması gerektiği düşüncesini taşıdıklarını kaydetti.

Dünyadaki yüksek likiditenin, cari açığın bir sorun yaratmadan fonlanabilmesini sağlamakla birlikte kısa vadede yüksek cari açığın ekonomik bir risk oluşturduğunu ifade eden Yalçındağ, cari açığın merkezi bir müdahaleyle aşağı çekilmesi taraftarı olmadığını, bu konuda üretim, ihracat yapısında verimliliğin artırılması, mikro reformlarla daha kalıcı bir çözüm yoluna gidilmesi gerektiğini belirtti. Reel faizlerin yüksekliğinin büyümenin önünde risk olduğunu da aktaran Arzuhan Doğan Yalçındağ, Merkez Bankasının bağımsızlığının altını çizdi ve yüksek faizle mücadelenin yolunun enflasyonla mücadeleden geçmesi gerektiğini söyledi.

''SORUN BEKLEMİYORUZ''

Bu yıl iki seçim yapılacağını, dolayısıyla Türkiye'nin asıl büyümeyi 2008 yılında yakalayacağını, bu yılın risksiz, sorunsuz atlatılması durumunda 2008 yılında çok daha yüksek büyüme hızı yakalanacağı düşüncesinde olduğunu aktaran Yalçındağ, ''Biz bir sorun beklemiyoruz ama tabii 2 seçim kolay bir şey değil'' dedi. Genel seçim sonuçlarına ilişkin tahminlerinin sorulması üzerine Yalçındağ, seçim tahminlerini akşam yemeklerinde iddia şeklinde yaptıklarını, ancak gazetecilerle paylaşabileceği bir öngörüsü olmadığını anlattı.

Türkiye'nin, geçtiğimiz bir kaç yılda ekonomik anlamda, AB ile ilişkiler anlamında istikrarı yakaladığını belirten Yalçındağ, ''Bunlara bağlı kalmalı diye düşünüyorum. Oluşabilecek yeni bir hükümet, tek parti hükümeti veya koalisyon hükümeti, öyle veya böyle eğer bu iki konuya odaklanır, zaten çok iyi bildiğimiz yol haritalarına devam ederse bir sorun yaşamamalıyız diye düşünüyorum'' dedi.

ERDOĞAN İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR?

Bir gazetecinin, TÜSİAD'ın da Tayyip Erdoğan'ın ''köşke çıkmaması gerektiği'' yönünde açıklamaları olduğunu ifade etmesi üzerine Yalçındağ, ''Ne TÜSİAD (Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olarak kalmasını istiyoruz) diye bir şey söyledi ne de ben (Tayyip Bey Cumhurbaşkanı olsun) dedim'' dedi. Yalçındağ, devamla şunları kaydetti: '

'TÜSİAD istikrar istiyor ve cumhurbaşkanlığının uzlaştırma makamı olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla gelecek cumhurbaşkanının uzlaştırıcı bir cumhurbaşkanı olması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye bir demokrasi ülkesi. Meclis'in kararına saygılı olmalıyız ama Meclis de bu yönde uzlaşıcı ve uzlaştırıcı davranmalı diye düşünüyoruz. İsim veremeyeceğim ama toplumun tüm kesimleri tarafından benimsenen kabullenen bir cumhurbaşkanı olmalı...''

ÖZAL-DEMİREL BENZETMESİ

Bir gazetecinin, bu ifadelerden ''Tayyip Erdoğan'ın uzlaştırmacı olmadığı'' sonucunun çıkıp çıkmayacağına ilişkin yorumları üzerine Yalçındağ, ''Siz de bu ülkede yaşıyorsunuz, gelen tepkileri görüyorsunuz, dolayısıyla... Aslında yakın geçmişe bakarsanız cumhurbaşkanlığı seçimleri bu anlamda bu derece ihtilaflı olmuş muydu? Daha çok kişiseldi... Rahmetli Özal ile Demirel arasında yaşandı ama bu anlamda bir çekişme yaşanmadı öyle değil mi? Sanki burada toplumun farklı kesimlerinde hassasiyet oluşuyor ve bu da gündeme getiriliyor gibi algılıyoruz biz. Onun için de uzlaşmacı ve uzlaştırmacı diyoruz.'' Yalçındağ, bu yöndeki ısrarlı sorular üzerine cumhurbaşkanlığı makamı için bir tanım kullandıklarını ve cumhurbaşkanının bu tanıma uyması gerektiğini ve bu tanımın gereklerini yerine getirmesi gerektiğini söylediğini ifade ederek, ''Takdir edersiniz ki bir isim telaffuz edemeyeceğim'' dedi.

''AKTİF SİYASETİN İÇİNDE OLUNMAYACAK BİR MAKAMDIR ORASI...''

Cumhurbaşkanının tüm parlamenter sistemlerde bir icra makamı olmadığını, partiler üstü bir makam olduğunu aktaran Yalçındağ, ''Yani çok aktif siyasetin ve icranın içinde olunmayacak bir makamdır orası ve toplumun tüm kesimleri tarafından benimsenen içselleştirilen, kabul edilen bir makamdır orası...'' dedi.

TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, Türkiye'nin ciddi bir istikrar yakaladığını ve oldukça başarılı bir 4-5 yıl geçirdiğini ancak, daha işin bitmediğini, yapılması gereken önemli işler olduğunu belirterek, ''Türkiye buna odaklanmalı, artık bu konuyu aşmalı, bu konunun bir hassasiyet ve bir sorun yaratmasına meydan vermemeliyiz ve bunu aşmalıyız. Yapmamız gerekenlere odaklanmalıyız'' diye konuştu. Bir gazetecinin Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ''Köşke çıkması'' halinde TÜSİAD'ın tavrında bir değişiklik olup olmayacağını sorması üzerine Yalçındağ, ''Bu soruya nasıl cevap verirsem vereyim başka türlü algılanacak. Türkiye'nin yapması gerekenler çok açık, konjonktür açık, bizim algıladığımız hayal ettiğimiz Türkiye açık, bunlara odaklanılmalı...'' demekle yetindi.

Yalçındağ, ''Uzlaştırmacı olmazsa, dayatma olursa ekonominin seyri nasıl olur'' sorusu üzerine, yatırımın güven ve öngörülebilir bir ortam isteyeceğini kaydetti.

''DALGALI KURLA DEVAM ETMEK DURUMUNDAYIZ''

Arzuhan Doğan Yalçındağ, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in, Türkiye'nin Gümrük Birliği ve dalgalı kur rejimini gözden geçirmesi gerektiğine ilişkin açıklamalarının hatırlatılması üzerine, ''Dalgalı kurla devam etmek durumundayız ve de merkezden gelecek bir müdahaleyle cari açığı düşürmeye çalışmak, kalıcı değil palyatif bir çözümdür'' dedi.

Türkiye ihracatının çok daha büyük bir kısmının AB ülkelerine yapıldığını kaydeden Yalçındağ, bunun Türkiye'ye katma değer olarak döndüğünü, burada değişiklik yapmaya gerek olmadığını söyledi.

IMF İLE DEVAM

 IMF ile ilişkiler konusunda bir gazetecinin, hükümetin ''seçimden sonra bakarız'' gibi bir yaklaşımı olduğunu kaydedip, IMF ile devam edilmemesi durumunda ne olacağını sorması üzerine TÜSİAD Başkanı Yalçındağ, şöyle konuştu:

''2008'den sonra devam edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Farklı bir program olabilir, yeniden oturulup konuşulabilir ama... Ankara ziyaretinde hem Sayın Başbakan'a hem Ali Babacan'a dile getirdik. Aslında onların da bizimle bu konuda aynı fikirde oldukları yolunda bir intiba edindik. Onlar 2008'den sonra devam edilebileceğini, ancak oturup şartların yeniden konuşulabileceğini düşündüler. Ekonomimize öz disiplin getirdiğini düşünüyorum. Küresel algılamada IMF ile devam ediyor olmamızın önemli olduğunu düşünüyorum. 2008'den sonra yeniden konuşulabilir, ama devam etmekte fayda var.'' 

Bir gazetecinin, ''(Seçim yaklaştı, ekonomisi de geldi) diyebilir miyiz?'' sorusuna Yalçındağ, ''Dememeyi istiyoruz, ama bazı göstergeli var tabii...'' karşılığını verdi. -AB- AB ile ilgili çalışmalara ilişkin de bilgi veren Yalçındağ, müzakerelerin devam ettiğini, teknik bazda çalışmaların sürdüğünü, ancak AB'den Türkiye'ye son dönemlerde çok sıcak mesajlar gelmediğinin doğru olduğunu kaydetti. ''Maalesef onlar da seçim yılında, 1 yıl önce çok dostumuz olan lider vardı. Oradaki politikacılar da bir anlamda belki de oy olmak için Türkiye'ye son derece negatif söylemler içine girdiler'' diyen TÜSİAD Başkanı, bu sürecin geçici olduğunu, AB'ye ilişkin motivasyon ve inancın kaybedilmemesi gerektiğini belirtti.

 Yalçındağ, ''Aslında Avrupa'da da vizyoner lider boşluğu var, Avrupa'nın kendi sorunları için de önemli bu... Sadece Türkiye ile ilişkiler açısından değil...'' diye konuştu. Yalçındağ, konuşmasında AB ile ilgili yapacakları çalışmalar hakkında bilgi verdi, ABD temaslarını değerlendirdi. AB ülkelerinde metropollerden çok, küçük yerleşim yerlerinde Türkiye'ye ilişkin tepki olduğunu, bu nedenle yerel medyayı kullanarak daha bölgesel yaklaşacaklarını anlatan Yalçındağ, geçen dönemde 18 ayda 1,8 milyon avroluk fonu harcadıklarını anlattı. Arzuhan Doğan Yalçındağ, Çin'de ofis açacaklarını da bildirdi.

TOBB'UN İŞSİZLİK FONU ÖNERİSİ

bir gazetecinin TOBB'un 1 Nisan 2007'den başlamak üzere, 2 yıl süre ile tüm Türkiye'de her ilave istihdam artışında, tüm sosyal güvenlik priminin, Fon kaynağından karşılanması önerisine ilişkin sorusu üzerine de Yalçındağ, TÜSİAD için işsizlik konusunun çok önem verdikleri bir konu olduğunu söyledi. Bir gazetecinin TOBB ile TÜSİAD'ın çoğu zaman farklı görüşleri olduğunu ifade etmesi üzerine Yalçındağ, ''Öyle mi? Ama tabii TÜSİAD tam bir gönüllü sivil toplum örgütü. Yani belki yapıları farklı, öyle değil mi? TOBB'a üye olmak durumundasınız zaten. TÜSİAD'da tamamen gönüllük esasına dayanıyor. Daha cesur, daha proaktif, daha, doğruları kendi perspektifinden görüp söyleyebilen bir topluluk TÜSİAD... Belki fark oradadır'' diye konuştu.

İşsizlik fonunun daha aktif olarak kullanılmasının sosyal politika olarak da önemli olduğunu kaydeden Yalçındağ, işsizliği düşürmenin yolunun büyüme olacağını belirtti. Bir gazetecinin AB dışında derneğin çalışmaları, argümanı olup olmadığı yönündeki sorusuna Yalçındağ, TÜSİAD'ın TBMM'deki hemen hemen her konu hakkında çalışma yapıldığını ve bu çalışmaların raporlar halinde sunulduğunu anlattı.

TÜİSAD'ın çalışma şekline ilişkin detaylı bilgi veren Arzuhan Doğan Yalçındağ, ''Eğer sizin aklınızda sadece AB konusuna takılıp kalmışız gibi bir düşünce varsa son derece üzülürüm doğrusu...'' dedi. Aynı gazetecinin ''TÜSİAD deyince AB daha yakın...'' sözleri üzerine Yalçındağ, şu karşılığı verdi: ''Belki zaman zaman bir çok kesimin konuşmaya çekindiği dönemlerde bile TÜSİAD bunun sözcülüğünü yaptığı için öyle gelmiştir. AB'nin önemli olduğunu düşünüyoruz ve birilerinin cesaretle bunu gündemde tutması gerektiğini düşünüyoruz. Tabii AB tek gündemimiz değil.''

ADAYLIĞI DÖNEMİNDE YAPILAN ELEŞTİRİLER

Türk siyasinde kadınların daha fazla yer alması gerektiğini, tüm ülkelerin bunu kota sistemiyle çözdüğünü aktaran Yalçındağ, fermuar veya sandviç sistemi denilen ve 1 erkeğe bir kadın adayın düştüğü sistemin uygulanması gerektiğini, aksi takdirde ilk üç sıraya erkekleri yazıp listenin altta kalan diğer yarısına kadınları doldurmanın bir anlamı olmayacağını anlattı.

TÜSİAD'ın ''bıyıklı'' kampanyasını çok olumlu karşıladığını, dikkat çektiğini ve aktivist bazı eylemler içinde de olunması gerektiği düşüncesini taşıdığını aktaran Yalçındağ, kendisinin de kampanyaya katılmak isteyip istemediğine ilişkin soruya ''Ümit (Boyner) katıldı. O dönemde burada değildim, katılamadım'' dedi. Başkanlığa adaylığı döneminde yapılan eleştiriler konusunda da Yalçındağ, ''O dönemde çok üzüldüm, belki çekilmem gerekiyor diye düşündüm. Çünkü TÜSİAD'a zarar vermek istemezdim, ama sağduyu galip geldi. Ama son derece üzücüydü'' diye konuştu.

TÜSİAD'ın isminin içeriğinde yer alan ''iş adamları'' ifadesi nedeniyle tartışılıp tartışılmayacağının sorulması üzerine de Yalçındağ, ''Tartışmamız mı lazım? Benim, bu derneğin başında olmam yeterince sembolik bir anlam taşımıyor mu?'' yanıtını verdi. -KRANK MİLİ- Bu arada TÜSİAD'ın Tepebaşı'ndaki binasının bahçesine, yapılacak anıt projesiyle bir geminin krank milinin gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra yerleştirileceği öğrenildi. Pistonların yaptığı doğrusal hareketi dairesel harekete çeviren krank milinden oluşan anıtın isminin, ''Sivil Toplumun Gücü'' olacağı ve yıl sonunda yerine konulacağı bildirildi.

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde