Türkiye'yi utandıran fiyasko
Türkiye"nin “enerji koridoru” olma hedefi açısından büyük önem taşıyan ve dünyaya görkemli bir törenle duyurulan “Türkiye -Yunanistan Boru Hattı” projesinde Türkiye"yi utandıran bir fiyasko yaşanıyor.
Türkiye ve Yunanistan Başbakanları"nın Meriç Nehri üzerinde gerçekleştirdiği buluşmada dünyaya duyurduğu, Başbakan Erdoğan"ın, “Türkiye"nin prestiji olacak” dediği projede, Türkiye affını istedi. Boru hattı inşaatını yapmak üzere ihalenin verildiği Sutek firması, inşaatı zamanında yetiştiremeyerek, geçtiğimiz hafta iflasını istedi. Firma iflas edince Botaş, hattın inşaatıyla ilgili anlaşmayı 9 Kasım Perşembe günü feshetti.
18 MİLYON DOLARLIK İŞ
Gelişme nedeniyle Türkiye, Yunanistan"la yapılan uluslararası anlaşmadaki “1 Kasım 2006 tarihine kadar, hattın Türkiye tarafındaki inşaatı bitirmek ve doğalgazı Yunanistan"a akıtmak” yönündeki taahhüdünü de yerine getirememiş oldu.
Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Boru Hattı"nın Türkiye tarafındaki boru hattı inşaatı iki ayrı bölümden oluşuyor. Buna göre kara kısmı Bayındır-Sutek firmasına 17.9 milyon dolara ihale edildi. 8 Temmuz 2005 tarihinde yer teslimi yapılan inşaatın 15 ay sonunda, en geç 31 Ekim tarihinde bitirilmesi gerekiyordu.
Çanakkale Boğazı deniz geçisi için de boru hattı inşaatı Öztaş-Peker İş Ortaklığı"na 54.9 milyon dolara 15 Kasım 2005 tarihinde ihale edildi. Bu hattın da 365 gün içinde bitirilmesi gerekiyordu.
Deniz geçişiyle ilgili problem yaşanmazken, Sutek"in yaptığı kara hatında yaz aylarında gecikme yaşanmaya başladı. 1 Kasım"a yetişmesi konusunda kaygı yaratan gelişmelere rağmen, sürece müdahale edilmedi. Ekim ayı sonuna gelinirken, boru hattının yüzde 67 oranında tamamlandığı ve yetişmeyeceği ortaya çıktı. Botaş"ın baskı yaptığı firma bunun üzerine iflasını isteyeceğini bildirdi. 1 Kasım tarihi itibariyle firma işi yarım bıraktı. Botaş da 9 Kasım"da, firmayla yaptığı sözleşmeyi fesh etti.
İŞ YEDİ AY UZAYACAK
Sutek firması 1970"li yıllardan bu yana konut yapım işinde çalışan, Ankara merkezli bir inşaat firması. 1980"li yılların başında Emlak Bankası"nın başlattığı toplu konut projelerinde yer aldı. Daha önce Doğu Karadeniz Doğalgaz Boru Hattı Projesi ihalesine girmiş ancak kazanamamıştı. Yunanistan Boru Hattı dışında Sutek, Ordu-Giresun Doğalgaz Bağlantı Hattı ihalesini de 10.9 milyon dolarlık en düşük teklifle kazanmıştı.
Sutek firmasının yarım bıraktığı iş için Botaş yeniden ihalaye çıkacak. Ancak bu durumda bazı Botaş yetkilileri, boru hattı yapımının tamamlanmasının ortalama 7 ay uzayacağını öngördü.
Her gün için 25 bin dolar ceza
Türkİye-Yunanistan Doğalgaz Boru Hattı projesi, Yunanistan doğalgaz kuruluşu DEPA ile Botaş"ın 2004 yılı başında yaptığı anlaşmayla başladı. Bu protokol, Türkiye"nin gaz satışına yönelik bir Avrupa ülkesi ile yaptığı ilk ticari kontrat olma özelliğini taşıyor. Sadece Türkiye tarafında, 17 kilometrelik bölümü Marmara Denizi"nde “deniz geçişi” olmak üzere toplam 209 kilometre olması planlanan hatla, Yunanistan"a ilk anda yıllık 250 milyon metreküp doğalgaz verilecekti. İtalya hattının da devreye girmesi ile Türkiye ihtiyaç fazlası doğalgazının en az 10 milyar metreküplük bölümünü Avrupa"ya aktaracaktı. Türkiye, anlaşmaya göre, 1 Kasım 2006 tarihine kadar, Türkiye tarafındaki boru hattını bitirmeyi ve doğalgazı Yunanistan"a akıtmayı taahhüt etti. Türkiye, bu taahhüte uymaması halinde Yunanistan"a günde 25 bin dolar tazminat ödemeye de razı oldu.
Ancak Türkiye şimdi bu cezayı ödememek için, gecikmeyi anlaşmadaki “mücbir sebep” hükmüne sokmaya çalışıyor. Bunun için, Botaş karşı tarafa “Biz doğalgazı verebilseydik bile siz doğalgaz alamayacaktınız. Sizin hattınızın bir bölümü de tamamlanamadı” diyecek.
Bunu bana açıklayacaksınız
Söz konusu gelişmenin henüz kamuoyundan gizli tutulduğu ve konuyla ilgili Başbakan Erdoğan"ın Enerji Bakanı Hilmi Güler"e ve Botaş yetkililerine çok sert tepki gösterdiği öğrenildi. Başbakan"ın, Bakan Güler ve BOTAŞ üst düzey yöneticilerinden konuyla ilgili açıklama istediği öğrenildi. Başbakan"ın, durumu kötüye giden ve inşaatı yetiştiremeyeceği Haziran ayında anlaşılan firmayla ilgili son ana kadar hiçbir şey yapmayan ve firma iflasını istedikten sonra sözleşmeyi fesheden yöneticilerle ilgili “Bunu bana açıklayacaksınız, gecikmenin hesabını vereceksiniz” dediği belirtildi. Bakan Hilmi Güler ve bürokratlar şimdi harıl harıl Başbakan"a konuyla ilgili verecekleri brifinge hazırlanıyor.
Gülümhan Gülten/Vatan