Türk katılım finansı küresel liderlik hedefliyor, İKAM Direktörü Melih Turan: Öz kaynaklarda yüzde 50'nin üzerinde büyüme gerçekleşti
İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) Direktörü Melih Turan katılım bankalarının Türkiye'de son zamanlarda ciddi anlamda büyümeye başladığını belirterek, "Özellikle hem aktif büyümelerinde hem öz kaynaklarda yüzde 50'nin üzerinde büyüme gerçekleşti." dedi.

Turan, Türkiye'nin 10. katılım bankasının da kurulmasıyla katılım bankalarının sektördeki oyuncuların arttığını aktararak, özellikle dijital bankalar tarafında ilk kurulan dijital bankaların katılım esaslı olduğunu söyledi.
Yatırım kuruluşları ve yatırım bankaları açısından faizsiz çalışan kuruluşların ortaya çıktığını belirten Turan, hem oyuncu anlamında hem de aktifler göz önüne alındığında bir büyümenin gözüktüğünü ifade etti. Turan, Türkiye'nin en çok öne çıkan tarafının dijitalleşme tarafı olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Biz dünyada dijital bankacılık penetrasyonu anlamında birinci sıradayız. Bu katılım finansa da doğal olarak yansıyor. Küresel çapta baktığımızda aslında Türkiye'deki katılım bankalarının küresel çapta diğer ülkelerde yapmış olduğu birtakım faaliyetler var. Almanya'da kurulan hem dijital bankalar oldu hem de tam lisanslı teşekküllü bankalar oldu. Bu bağlamda burada bir artış olacağını düşünüyoruz. Hem Körfez tarafında hem de Asya tarafında çeşitli işbirlikleri olacak. Hem yurt dışından Türkiye'ye katılım finans kuruluşları geleceğine hem de Türkiye'den dünyaya çıkan katılım finans kuruluşlarının artacağına inanıyoruz."
"KATILIM BANKALARI HEM NİTELİKSEL HEM DE NİCELİKSEL ANLAMDA BÜYÜYOR"
Turan, katılım bankalarının 2024'te yüzde 7 civarında özkaynak artışlarının bulunduğunu belirterek, "Katılım bankaları hem niteliksel hem de niceliksel anlamda büyüyor." dedi.
Bunun niceliksel olarak büyümeyi çok net ortaya koyduğunu ifade eden Turan, toplam bankacılık içerisinde katılım finans kuruluşlarının aldığı payın ise çok hızlı bir büyüme göstermediğini aktardı. Turan, sektöre yönelik birtakım adımlar atılması gerektiğini belirterek, katılım bankacılığının daha fazla pazarlanmasının katılım finansının daha fazla yaygınlaşmasını sağlayacağını söyledi.
Şer'i danışma kurullarının Türkiye'de çok eskiye dayandığını anımsatan Turan, Osmanlı'dan kalan ciddi bir finansal fıkhi bir birikimin olduğunu aktardı.
Turan, 7 yıl önce merkezi danışma kurulunun kurulduğu ve bu merkezi danışma kurulunun kurulmasıyla aslında katılım bankalarında bir standartlaşmanın başladığını vurgulayarak, "Bu sektöre ciddi bir katkı sağladı. Ancak özel danışma kurullarının da ortaya çıkması, onların da faaliyet göstermesi çeşitliliği artırıyor. Biz Türkiye olarak hem teknik anlamda hem finansal anlamda katılım finans icazet hususları noktasında oldukça güçlü bir ülkeyiz." diye konuştu.
Hem Orta Vadeli Program'da (OVP) hem de Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi tarafından hazırlanan katılım finans stratejisinde oldukça önemli adımlar atıldığını belirten Turan, şunları kaydetti:
"Bu yaklaşımlar elbette çok önemli fakat bunun özel sektörle birlikte aynı paralelde hareket etmesi gerekiyor. Devletin burada birtakım adımlar atması, devletin stratejiler belirlemesi, özel sektörle ortak hareket edilmesi neticesinde iyi şeyler ortaya çıkarabilir. Bir paradigma inşası sadece devlet politikalarıyla olmaz, bir düşünce, bir toplumsal yönelimle ancak olabilir. Fakat devletin atmış olduğu bu adımlar hem üniversite, akademi tarafında, hem düşünce kuruluşları tarafında önemli bir ilgiyle karşılanıyor. Özel sektör de bunu önemli bir ilgiyle karşılıyor ve ona göre ürünler çıkarıyor. Uluslararası piyasa da buna göre buraya yatırım yapıyor. Son dönemde Türkiye'de kurulan bir dijital katılım bankasına Körfez'den ciddi bir yatırım geldi."
patronlardunyasi.com















