Türk kadınları evde
OECD verilerine göre, Türkiye'de çalışan kadın oranı 1991 - 2004 arasında yüzde 33.7'den yüzde 24.3'e geriledi. Çalışanların çoğu da aile işinde çalışıyor
OECD'nin 2006 Veri Kitabına (Factbook) göre, Türkiye'de çalışan kadın oranı her geçen yıl düşüyor. Verilere göre Türkiye'de 15-64 yaşları arasındaki kadınların, kadın istihdamındaki payı 1991'de yüzde 33.7 iken bu pay hemen her yıl düşerek 2004'te 24.3'e geriledi. Bu oran 15 Avrupa Birliği üyesi ülkede 1991'de yüzde 49.9 iken 2004'te 56.7'ye, OECD toplamında da aynı dönemde yüzde 52.7'den 55.6'ya yükseldi.
Bu veriler, Türkiye'de çalışma çağındaki her dört kadından yalnızca birinin iş gücüne katıldığı anlamına geliyor. Bu oran İzlanda'da 79.4, Danimarka'da da 72.
OECD'ye göre Türkiye, kadınların işgücüne katılımı en çok düşen ülke konumunda bulunuyor. Türkiye'yi Polonya ve İsveç izliyor. Ancak İsveç'te düşüşe rağmen hala 15-64 yaş arası kadınların yüzde 71.8'i çalışıyor.
Kendi işini yapıyor
Türkiye'ye iş gücüne katılan kadınların yüzde 60.7'si kendi hesabına çalışıyor. Türkiye bu açıdan listenin başında. Ancak bu olumlu bir anlam taşımıyor. Çünkü, bu oranı tarımda çalışan kadın işçiler yükseltiyor. Başka bir ifade ile bu kadınlar, kendi tarımsal aile işletmelerinde çalışıyor. Bu grup çalışan kadınların oranı (yüzde 13.4) AB'de düşüyor. OECD'ye göre Türkiye, 15-24 yaşlarının değerlendirildiği genç işçi listesinde ise orta sıralarda yer alıyor.
Erkeklerin tercihi
Boğaziçi Üniversitesi ve Açık Toplum Enstitüsü'nün anketinde yeralan sonuçlardan birinin de Türk vatandaşlarının kadının yerinin evi olduğu yönündeki inanışıydı. Hoşgörüsüzlük anketine göre 'Kadınlar da erkeklerin çalıştığı her işte aynı başarıyla çalışabilirler' sorusuna Türkler'in yüzde 21'i katılıyor, yüzde 78'i ise katılmıyor.
'Kadının esas görevi kocalarına evde hizmet etmek' tezini savunan Türk vatandaşlarının oranı yüzde 71 oldu. "Hizmeti aksatıyorsa, o zaman işini bırakmalı ve ev kadını olmalıdır" diyen vatandaşların oranı yüzde 67'ye çıkıyor.