Turizmde 365 gün istihdam hedefi için yeni model önerileri sektör temsilcileri konaklama çalışanlarının yıl boyu kadroda kalması için çözüm arıyor
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD), sektörün en kritik sorunlarından biri olan sürdürülebilir istihdam için yeni formülleri masaya yatırdı. TTYD Başkanı Oya Narin, turizmin 365 güne yayılması ve çalışanların yıl boyu kadroda tutulabilmesi için kapsamlı dönüşüm adımlarının gerektiğini vurguladı. Toplantıda sunulan rapor, konaklama sektöründe kayıt dışılığın düşmesi ve istihdamın güçlenmesiyle birlikte kalıcı çözümler için yeni modellerin geliştirilmesini öne çıkardı.

Ekonomim’den Vahap Munyar konuyla ilgili “Turizme lojman desteği gelsin, işsizlik maaşı desteği ile personel 12 ay çalışabilsin” başlıklı yazı kaleme aldı. İşte Vahap Munyar’ın yazısının tamamı:
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, Başkan Yardımcıları Hediye Güral Gür, Naile Göçen Çukurova, Ali Güreli, Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Erdoğan ile birlikte düzenlediği sohbet buluşmasında, masada bulunan Zay Strateji Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Ali Yavan’ı işaret etti:
- Zay Strateji, bizim için “Konaklama Sektöründe İstihdam Raporu” hazırladı. Raporla ilgili bir sunum yapacak. Sektörümüzün önemli sıkıntılarından biri olan sürdürülebilir istihdam konusu üzerinde duracağız.
Zafer Ali Yavan, Çalışma Bakanlığı eski bürokratlarından TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Nurcan Önder’e döndü:
- Sunumdaki detaylarla ilgili bazı noktaları Nurcan Hanım anlatacak.
Oya Narin, TTYD eski Başkanlarından Oktay Varlıer, derneğin danışmanı, eski Devlet ve Orman Bakanlarından Ersin Taranoğlu ile TTYD Genel Sekreteri Dr. A. Öykü Korkmaz’ın da katıldığı buluşmada 2019 yılında hazırladıkları “Turizmde Dönüşüm Raporu”na uzandı:
- “Turizmde Dönüşüm Raporu”nda 2035 yılında 135 milyar dolarlık turizm geliri öngörümüzü ortaya koymuştuk. Bu rakamları yakalayabilmek, olmazsa olmazımız çalışanlarımızla birlikte daha huzurlu, daha sürdürülebilir bir ortamla mümkün.
Konunun daha derinine indiklerini bildirdi:
- Görüyoruz ki sürdürülebilir bir hizmet üretmek, satış fiyatlarının Türkiye standartlarında değil, uluslararası standartlara gelmesi, çalışanlarımıza daha iyi imkanlar ve sürdürülebilir bir iş sahası sağlayabilmemiz çok önemli.
Şu noktanın altını çizdi:
- 365 gün iş olanağı sağlayamadığımız bir alanda birçok kopukluklar ve sıkıntılar yaşıyoruz.
Sonra Zafer Ali Yavan sunuma geçti:
- Turizm sektörü, doğrudan refah göstergelerine yaptığı katkının yanı sıra, ülkemizin ekonomik büyümesinin önündeki temel kısıtlardan biri olan dış finansman ihtiyacının dengelenmesinde de önemli bir rol üstleniyor.
Turizmin kalkınma sürecinde ulaştığı seviyeyi şöyle açtı:
- Turizm artık yalnızca bir hizmet alanı değil, aynı zamanda ekonomik istikrar ve sürdürülebilir büyüme açısından stratejik bir sektör olarak konumlandı.
Konaklama sektörünün hizmet kalitesi ve işgücü yapısının müşteri memnuniyetine doğrudan etkisiyle turizm sektörünün genel performansını tam belirleyici role sahip olduğunu vurguladı:
- Konaklama sektöründeki istihdamın mikro analizi, işletmelerin verimlilik, rekabet gücü ve sürdürülebilir büyüme kapasitesi bakımından da stratejik önem taşıyor.
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Nurcan Önder, genel istihdam yapısında kayıt dışılığın 2009 yılında yüzde 48.3 olduğunu anımsattı:
- Genel istihdamda kayıt dışılık 2023’te yüzde 26.1’e indi. Turizmde, özellikle konaklama sektöründe kayıt dışı istihdam oranı aynı dönemde yüzde 14.2’den yüzde 4.2’ye geriledi. Kayıt dışı çalışmanın sektörde sistematik bir şekilde azaldığı görülüyor.
İstihdam endeksi üzerinde durdu:
- 2009-2023 döneminde konaklama sektörünün istihdam endeksi dalgalanmalara rağmen net artış sergileyerek yüzde 57.8’den 2019’da yüzde 114.5’e yükseldi. 2023’te yüzde 131.7’ye çıkarak pandemi öncesini aştı.
Bu performansı şöyle yorumladı:
- Bu performans, turizmin Türkiye’de güçlü bir istihdam kaynağı olduğunu, krizlerden sonra hızla toparlanabilen ve ileriye dönük büyüme potansiyeli yüksek bir yapı sergilediğini gösteriyor. Bu ivme, ilave politika destekleriyle nitelikli ve kalıcı istihdama dönüşebilir.
Dr. Önder, çalışma mevzuatının altını çizdi:
- Ülkemizde çalışma mevzuatı ve içtihatı, sanayi sektörü pratiklerine göre şekilenmiş olup halen bu kalıplarının katılığını taşıyor. Halbuki konaklama sektöründe çalışma düzeni sanayi sektöründen çalışma düzeni bakımından büyük farklılıklar gösteriyor.
Bu noktada şu öneriyi ortaya koydu:
- Çalışma sürelerinin, kısa süreli istihdam çözümlerinin, yüksek sezon dışında kısa çalışma ödeneği kullanımının ve istihdam teşviki mekanizmalarının sektörün ülke ekonomisine genel katkısı dikkate alınarak düzenlenmesi büyük önem taşıyor.
Çözüm önerilerinden birini şöyle açtı:
- Örneğin yılın 7 ayı açık olan tesislerde personelin 12 ay maaş almasını sağlayabilmek için işsizlik fonu devreye girebilir. Yılın 5 ayında personelin sözleşmesi askıya alınır, o dönemde işsizlik maaşı alması sağlanabilir. Sezon başlayınca aynı tesiste çalışması sağlanabilir.
Konaklama sektöründe istihdamın 12 ay sürmesini sağlayabilecek bir başka nokta üzerinde durdu:
- Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın başlattığı lojman yeri tahsisi uygulamasının, “TTYD Turizmde Dönüşüm Projesi” ile eşgüdüm içinde ele alınması büyük önem taşıyor. Lojman yatırımlarının “öncelikli yatırımlar” kategorisinde desteklenmesinde fayda görülüyor.
Turizm sektörü, yıllardır personeli 12 ay boyunca kadrosunda tutabilmenin yollarını arıyor…
Personelin konaklaması, tesis işletmecileri ve sahipleri için önemli sorunlar arasında yer alıyor.
Hazır Bakanlık lojman konusunu gündemine almışken, bu konuda çözüm adımlarını hızlandırmak gerekmez mi?
Sözleşmelerinin kısa süreli askıya alınmasıyla turistik tesis personelinin aynı işletmede çalışmasına kapı açılamaz mı?
Yoğun sezonda 11 saat çalışsın, mesai yerine sezon dışı maaşı sürsün
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Nurcan Önder, konaklama sektöründe personelin 12 ay kadroda tutulabilmesi konusundaki önerilerinden birini şöyle ortaya koydu:
- Konaklama sektörü personeli yoğun sezonda günde 11 saat çalışabilir. Günlük 3 saatlik fazla çalışma süresi hesaplanır. Bunun karşılığında fazla mesai ödemesi yerine, düşük sezonda işini koruması sağlanabilir, o ücret söz konusu dönemde ödenebilir.
Bunun çalışma mevzuatına uyacak tanımına da işaret etti:
- Yani, yoğun sezondaki fazla mesainin karşılığında işveren, kışın personelini işten çıkarmak yerine “telafi çalışması”yla kadrosunda tutabilir.
Krize dayanıklılığını her seferinde ispat ediyor
TTYD Yönetim Kurulu Başkanı Oya Narin, 2025 yılını turist girişi açısından yine başarılı bir yıl olarak değerlendirebileceklerini belirtti:
- İsrail-İran çatışması, İstanbul depremi gibi etkilerle Haziran ayına kadar 2025, turizm açısından zorlu bir yıl gibi görünüyordu. Sonrasında performans yükseldi, turist girişi açısından başarılı olduk.
Kurların baskılanmasının turizm sektöründe de sıkıntıya yol açtığını vurguladı:
- Maliyetler konusunda bir takım sıkıntılar yaşıyoruz ama turizm sektörü, ekonominin taşıyıcı kolonlarından biri olarak güçlü şekilde devam ediyor. Turizm tüm krizlere olan dayanıklılığını her defasında olduğu gibi ispat ediyor.
İspanya ve İtalya’nın yanı sıra Arap Yarımadası'ndaki rakiplerin de Türk turizm sektörünü etkilediğini kaydetti:
- Artacak rekabeti değerlendirerek ve pazardaki büyümeden de yararlanmak üzere 3’üncü bir turizm hamlesine ihtiyaç olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Bugün iftihar ettiğimiz, dünyada 4’üncü sırada olan bir sektörümüz var. Ancak, yeni bir plan da artık gerekiyor.
Ardından ekledi:
- Konaklama sektörünün önümüzdeki dönemde gelişimi, desteklenmesi, modernizasyonu ve renovasyonunu kapsayan bir dönüşüm senaryosu ile birlikte 3’üncü turizm hamlesinin gerçekleştirilmesi, kamu-özel sektör işbirliği ile muhakkak yapılmalı.
patronlardunyasi.com















