TOBB Başkanı: Şimdi AB yolunda alnı açık, başı dik yürümeliyiz

Hisarcıklıoğlu, 'Şimdi Türkiye'nin yapması gereken, son dakika engellerine yenik düşmeden Avrupa Birliği yolunda alnı açık, başı dik yürümektir' dedi.
      Milletlerarası Ticaret Odası'nın (ICC) 4. Tahkim Semineri, TOBB Konferans Salonu'nda başladı.
      Seminerin açılış konuşmasını yapan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ile AB'nin müzakere görüşmelerine başlamasıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, bugün Türkiye için önemli bir günün sabahı olduğunu, 3 gündür süren sıkı bir süreçten sonra dün gece saatlerin durdurulduğunu ve Türkiye'nin AB tam üyelik müzakerelerinin başlatıldığını söyledi.
      Türkiye'nin, AB'nin tarihi kararı verdiği 17 Aralık 2004'ten bu yana üzerine düşen sorumluluğu eksiksiz yerine getirdiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
      'Hükümeti, parlamentoyu ve muhalefet partilerini kutluyorum. Büyük sancılarla gelen bu kararı bütün dünya izledi. Cumhurbaşkanımız sayın Ahmet Necdet Sezer'in Victor Hugo'dan naklederek söylediği gibi (dünyadaki hiçbir güç, zamanı gelmiş bir düşünceden daha güçlü değildir). 3 Ekim'de alanın karar, bunun delilidir. Avrupa'nın, ticaretinde yüzde 60 paya sahip olduğu Türkiye gibi bir ülke ile ilişkilerini kaybet-kaybet tabanına oturtması aklı selim hiçbir ülke tarafından kabul edilemezdi. Sonunda bu hakikat dün gece tecelli etti.' Şimdi Türkiye'nin önünde yeni bir dönem başladığını ve çok çetin bir müzakere süreci olduğunu anlatan Hisarcıklıoğlu, son dönemde de görüldüğü gibi AB ile müzakere etmenin, sabır, kararlılık ve ciddi bir teknik hazırlık gerektirdiğini kaydetti.
      Müzakerelerin büyük ölçüde içeride yapılacağını, geniş zemine dayalı mutabakat zeminlerine ihtiyaç duyulacağını ifade eden TOBB Başkanı, TOBB olarak müzakere sürecine katkı sağlamak için ellerinden geleni yapacaklarını vurguladı.
     
     TAHKİMİN ÖNEMİ
      Hisarcıklıoğlu, tahkim konusunda da, kişiler ya da kurumların, aralarındaki uyuşmazlıkları hızla çözme talebinin, devletin sunduğu yargı yolunun yanı sıra böyle bir alternatif yargılama yolunun, artan oranda talep görmesine sebep olduğunu söyledi.
      Türkiye'de siyasi otoritenin ve Türk girişimcilerin, imza attıkları ticari işlerde hak kaybına uğramamak için tahkim gerçeğini göz önüne almasının şart olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, konuyla ilgili şunları söyledi:
      'Son yıllarda, tahkimin ülkemizde de sık başvurulan bir çözüm olmasının nedeni, yabancı kararların Türkiye'de tanınması ve uygulanmasıdır. Bilindiği üzere, 1991 yılında New York ve Cenevre sözleşmelerinin yürürlüğe girmesiyle Türkiye, resmi olarak tahkim kararlarını uygulamaya koymuştur. 5 Temmuz 2001 tarihinde de, Milletlerarası Tahkim Kanunumuz yürürlüğe girmiştir. Böylece ülkemizde anayasal düzeyde de tahkim yolu açılmıştır.
      Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) İcra Kurulu Başkanı ve ICC Türkiye Milli Komitesi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Rona Yırcalı da, Türkiye'nin geniş bir uluslararası pazara yayıldığı ve uluslararası yatırımcıların da son derece önem verdiği tahkimin, Türk hukuk sistemi içerisinde yerini mutlaka alması gerektiğini bildirdi.