'Tatlı konuşalım' dedi sonra da eleştirdi

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Brüksel'de Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner başkanlığındaki heyetle bir araya geldi.

Bağış, TÜSİAD heyetini Brüksel'deki Türkiye'nin AB Daimi Temsilciliği binasındaki makam odasında kabul etti. Görüşmede TÜSİAD Başkanı Boyner, Egemen Bağış'a çikolata hediye ederken, "Tatlı yiyelim tatlı konuşalım" dedi. Bağış ise "TÜSİAD hazırsa biz de tatlı konuşmaya hazırız" şeklinde cevap verdi.

Bu arada basın mensuplarının da bulunduğu görüşmesinin başında, Bağış'ın "Basın üzerinden tenkitleri yapacağınıza bir telefon yeterdi" şeklindeki sitemi gülüşmelere sebep oldu.

Görüşmede TÜSİAD Başkanı Boyner, Türkiye'nin yeni AB Daimi Temsilciliği binasını çok beğendiğini söyledi. Egemen Bağış ise binanın resmi açılışının daha yapılmadığını ve açılış için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın beklendiğini ifade etti. Bağış, Belçika'daki sivil toplum örgütleri ile görüşmek için Gent şehrine hareket edecek.

"Neden önce bize söylemediniz?" diye sitem etti
 
Bağış, "TÜSİAD'ın sorunu, bize vermek istediği mesajları medya aracılığı ile iletmesi. Halbuki, bize bir telefon açsanız, biz sizin her türlü mesajınızı dinlemeye ve değerlendirmeye hazırız. Böyle ithamlarla karışık mesajlar olunca, tabi olmuyor" ifadesini kullandı.
 
Bunun üzerine TÜSİAD'ı temsil eden Boyner ise, "İtham olur mu, aşk olsun. İtham yok" dedi.
 
TÜSİAD ile siyasî iktidar arasındaki tartışmalar son günlerde AKP'li kurmayların "Sermayenin partisi değiliz" gibi açıklamalar yapmalarına neden olmuştu. Oysa hükümet, 2002 yılında iktidara geldiğinden beri sermaye sınıfının lehine yeni-liberal dönüşümleri birer birer gerçekleştirmiş, ardı ardına özelleştirmelere imza atmış, Türk egemen sınıfının dünyanın en büyük 17. sermayesi hâline gelmesinde önemli rol oynamıştı.

TÜSİAD fikir söylemedi, itham etti

 Egemen Bağış 4+4+4 geriliminin ardından TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner ve yönetimle dün Brüksel'de ilk kez buluştu. Bağış görüşme öncesinde şu değerlendirmeyi yaptı:  'TÜSİAD'ın herhangi bir konuda fikir sahibi olması doğaldır. Fikirlerini önemserim ama mesele gerçekten üzüm yemekse... Mesela konu eğitimse, Milli Eğitim Bakanı'ndan, Başbakan'dan randevu istediler de alamadılar mı? Böyle medya üzerinden konuşmak olmaz. Bir konuda fikir söylemek başka bir şeydir; bir konuda itham etmek başka bir şey. Gelin, 'Neden 4+4+4 olmaz?' diyorsanız, anlatın. Ama 'Bunların amaçları dinciliktir, vesairedir' demek, çok basit numaralardır, Türkiye artık bunları yemiyor. Bu, TÜSİAD'da sabitleşmiş bir fikir halinde. 15 yıl önce yazdıkları raporla bugün söyledikleri arasında bir fark yok. Dünya değişti, eğitim modelleri, pedagojinin kuralları değişti. Türkiye'nin Avrupa standartlarına gelmesi açısından mecburi eğitim süresini artırması önemli bir şey.'