Tapu müdürlüklerinde 65 yaş üstü vatandaşlara rapor engel oldu: Uzmanlar ‘kamu denetçiliği’ne şikâyet edin’ çağrısı yapıyor
Tapu işlemlerinde 65 yaş üstü her vatandaştan rapor talebi alım satım süreçlerini kilitledi. Devlet hastanelerinden alınan ve bir günle sınırlı olan raporlar işlemleri aksatırken vatandaşları da isyan ettirdi. Sürecin eziyete döndüğünü belirten uzmanlar, “Kamu denetçiliğine şikâyet edin” diyor.

Türkiye'de gayrimenkul ve arsa alım satımındaki tapu işlemlerinde son bir yıldır 65 yaş krizi yaşanıyor. Öyle ki 65 yaş üstü vatandaşlardan sağlık raporunun talep edilmesi tapu işlemlerini kilitlemeye başladı. Tapu müdürlükleri, başvuru sonrasında yaptığı incelemeler neticesinde ileri yaşlardaki vatandaşlardan rapor talep edebiliyor. Fakat özellikle son dönemde tapu müdürlüklerinin 65 yaşına giren herkes için zorunluymuş gibi hareket etmesi süreçleri tıkamaya başladı. Raporların özel hastaneden kabul edilmemesi ve raporun sadece bir gün geçerli olması gibi nedenlerle 65 yaş üstü bireyler için gayrimenkul alım satım süreci eziyete döndü.
KRİZ HALİNE DÖNÜŞTÜ
İSTOÇ İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve gayrimenkul uzmanı Şenay Araç, 65 yaş üstü bireylerden istenen raporun artık bir kriz haline dönüşmeye başladığını söyledi. Araç, "Türkiye nüfusunun önemli bir kısmı yaşlı. Bu raporu almak ise hem zahmetli hem de yıpratıcı. Randevular çok geç veriliyor, raporun geçerli olabilmesi için tam teşekküllü devlet hastanesinden alınması gerekiyor. Özel hastane raporları kabul edilmiyor. Sağlık raporu sadece bir iş günü geçerli. İşleminiz uzarsa, ertesi gün yeniden hastaneye gidip aynı süreci tekrar yaşamak zorundasınız. Bir günde rapor al, tapuya yetiş, bankaya git, imza at... Bu süreç gerçekten yorucu. Rapor için uğraşırken adeta sağlıklarından oluyorlar" dedi.
RİSK ALMIYORLAR
Sabah'tan Betül Alakent'in haberine göre, tapu memuru veya müdürünün "Hangi yıldayız? Kaç çocuğun var? Çocuklarının isimleri ne? Neden satıyorsun? Doğum yerin neresi? Kaça sattın, parayı ne yapacaksın?" gibi sorularla satış yapan kişinin akli melekelerinin yerinde olup olmayacağını denetleyebileceğini anlatan Araç, "Hal ve davranışları uygunsa 75 yaşında da olsa sağlık raporuna gerek olmaz. Ancak şimdi kimse risk almıyor. Eğer 65 yaşın üzerindeyse direkt 'raporunu getir' diyor. Elbette tapu daireleri de kendilerini güvence altına almak istiyor. Ama bu kadar zor, karmaşık ve yıpratıcı olmadan da çözümler bulunabilir. Daha kolay, daha insani bir yol oluşturulmalı" ifadelerini kullandı.
ŞÜPHE YOKSA RAPORA GEREK YOK
65 yaş üstü rapor talebi Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün de gündemine düştü. Vatandaşlardan gelen şikâyetler üzerine resmi web sayfasında "Tapu İşlemlerinde Sağlık Raporu İstenmesi konusu" başlığıyla açıklama yapan müdürlük, şu ifadelere yer verdi:
"Tapu müdürlüklerine yapılan başvurularda işlem gerçekleştirilmesi sırasında, özellikle ileri yaşlarda bulunma ya da normal olmayan davranışlarda bulunulması gibi durumlarda istemde bulunan kişi ya da kişilerin ayırt etme gücüne sahip olup olmadıkları incelenir. Müdürlük söz konusu incelemeyi istem sahibinin ifade, tavır ve davranışlarından yola çıkarak gerçekleştirir. Verilen cevaplar ayırt etme gücüne sahip olduğu konusunda şüphe oluşturmuyor ise istem sahibinden sağlık raporu istenmesine gerek yoktur."
BU EZİYETE SON VERİN
TAPU işlemlerinde rapor istenmesi nedeniyle yaşanan sorunlar şikâyet platformlarına da taşındı. Bir vatandaş, "67 yaşındayım. Akli melekelerim yerinde. Ancak evimi satabilmem için rapor istendi. Bu tavır zaten çok rahatsız edici. Rapor almak için hastaneye gittim aldım ancak bu sefer de tapuya yetişemedim. Yeniden rapor istediler. Evimi satmak için bu kadar strese gireceğim aklıma gelmezdi. Bu eziyete son verin" ifadelerini kullandı.
KAMU DENETÇİLİĞİ'NE ŞİKAYET EDİN
Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu, tapu işlemlerinde inisiyatifin tapu müdürlüklerinde olduğunu belirterek, "Ancak müdürler genellikle işleri memurlara devrediyor. Memur da kendini sağlama almak için 65 yaşı görür görmez rapor istiyor" dedi. Bu durum nedeniyle mağduriyet yaşayan vatandaşların Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'ne ve Kamu denetçiliği birimine şikâyette bulunmasını önerdi. Uzayan süreçler nedeniyle alım-satım sürecinde zarara uğrayan kişilerin olduğuna dikkat çeken Ağaoğlu, "Mesela vatandaş alıcıyı bulmuş ancak rapor nedeniyle süreçleri uzamış. Diyelim ki 10 milyon TL'ye evini satıyor ancak uzayan süreç nedeniyle alıcı gidiyor ve bir ay sonra aynı evi 8 milyon TL'ye satmak zorunda kalıyor. Arada 2 milyon TL'lik zarar oluşuyor. Bu zararın da tanzimi için de şikâyette bulunabilir. Aynı zamanda savcılığa da memurun görevini yapmaması gerekçesiyle suç duyurusunda bulunabilir" diye konuştu.
patronlardunyasi.com