Talat: Rumların istediği oldu
KKTC CUMHURBAŞKANI TALAT, DEKLARASYON KONUSUNDA RUMLARIN KAZANDIĞINI SÖYLEDİ

KKTC Cumhurbaşkanı M.Ali Talat, "Avrupa Birliği Daimi Temsilciler Konseyi COREPER'den çıkan metnin Kıbrıs Türkleri için kötü olduğunu" söyledi. Talat "Rumların, Kıbrıs sorununun zeminini değiştirmeye ve BM alanının dışına çekmeye çalıştığını" belirtti.
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, AB Daimi Temsilciler Komitesi'nde (COREPER) Türkiye'nin Kıbrıs deklarasyonuna karşı yayımlanmak üzere kabul edilen metnin, 'Kıbrıs Türkleri açısından kötü bir metin olduğunu' söyledi. Talat, makamında düzenlediği aylık olağan basın toplantısında son gelişmeleri değerlendirdi.
Talat, 'COREPER'de oy hakkı olan ve ne yazık ki her şartta kendisini destekleyen Yunanistan'ın varlığını da bir avantaj olarak kullanan Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıs Türkünü hiçe sayan bir yaklaşımla, Kıbrıs Türklerinin haklarını doğrudan doğruya Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecinde erozyona uğratma politikası gütmüştür ve COREPER'de son anlaşılan metin bu bakımdan Kıbrıs Türkü açısından kötü bir metindir. İyi bir metin değildir' diye konuştu. Rum yönetiminin uzun zamandan beri, AB üyeliği avantajını kullanarak, Kıbrıs sorununun zeminini değiştirmeye ve AB kuralları çerçevesinde çözmeye çalıştığınıve çözüm çabalarını, uzun yıllarda oluşan BM parametrelerinin dışına çekmeye çalıştığını kaydeden Talat, Rum yönetimin COREPER toplantısında ortaya koyduğunu tutumun da bu yönde olduğunu belirtti.
Rum yönetiminin, 'şu anda normal olmayan Kıbrıs'ın yapısının Türkiye tarafından tanımasını' talep ettiğini ifade eden Talat,
'Kıbrıs bölünmüştür. Bölünmüşlüğün sorumlusu Kıbrıs Rum yönetimidir'dedi. Rum yönetiminin, BM'nin, uzun yılların birikimi olarak ortaya koyduğu çözüm önerisini reddettiğini ve Rum halkının da reddetmesi için devlet kampanyası yürüttüğünü kaydeden Talat şöyle konuştu:
'Adanın bölünmüş kalmasının sorumlusu sadece Kıbrıs Rum yönetimidir. Bu bakımdan adanın bölünmüşlüğünden hayıflanmak, Kıbrıs Rum tarafının yapması gereken herhalde son iştir. Ve AB'de COREPER toplantılarında Kıbrıs Rum tarafı, bu gerçeği unutarak, adanın yenidenbirleştirilmesini şimdiki Rum idaresinin Türkiye tarafından tanınmasına bağlamış ve Türkiye'nin bu normal olmayan yapıyı tanıması için ısrarcı olmuştur. Halbuki Türkiye'nin bu normal olmayan yapıyı tanıması yerine, Kıbrıs'ın normal bir yapıya kavuşturularak Türkiye tarafından tanınmasını talep etmek çok daha doğru ve mantıklı olurdu. Bu zaten aynı şekilde BM'nin bunca yıldır ortaya koyduğu Kıbrıs çözüm çabalarının da bir gereğiydi.'
OLUMSUZ 2 TEMEL UNSUR
Rum yönetiminin COREPER'de Kıbrıs Türkünü hiçe sayan bir yaklaşım ortaya koyduğunu belirten, Talat, COREPER'de üzerinde anlaşmaya varılan metnin '2 temel unsur nedeniyle iyi bir metin olmadığını' vurguladı. Talat, bunların, '(Kıbrıs)'ın tanınmasının Türkiye'nin AB süresine bağlanması ve tek taraflı olarak sadece Türkiye'nin Rum tarafına kısıtlamaları kaldırılmasının öngörülmesi' olduğunu söyledi.
Talat, 'Halbuki Avrupai yaklaşım, bütün kısıtlamaların kaldırılmasını talep etmek olmalıydı. Bu Avrupa anlayışının, AB'nin mantığının gereğidir. Kıbrıs Türk halkının izole edildiği koşullarda, küçücük kısıtlamaların dahi Kıbrıs Rum tarafı için ortadan kaldırılmasını talep etmek Avrupalı bir yaklaşım değildir' dedi.
'AB'NİN TUTUMU ÜZÜCÜ'
AB'nin, Kıbrıs sorununun çözümünü engellemeye çalışan bir politikagüttüğünü ve bunun üzücü olduğunu kaydeden Talat şöyle devam etti: 'Bütün bunların sonucu da ne yazık ki, iki temel yolla, Kıbrıs so