Suçu; zimmete para geçirmek
8. AĞIR CEZA MAHKEMESİ, ''TOPRAKBANK DAVASI''NIN GEREKÇELİ KARARINI YAYIMLADI.

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 24 Temmuz 2006 tarihli duruşmasında kararını açıkladığı Halis Toprak'ın da aralarında bulunduğu 41 sanıklı davaya ilişkin gerekçeli karar tamamlandı.
Kararda, davaya konu suçlar 'Banka parasını zimmete geçirmek, tahsis edilmemesi gereken krediyi tahsis etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık, hizmet nedeniyle emniyeti suistimal, gerçeğe aykırı muhasebeleştirme', suç tarihi ise 8 Ağustos 1996 ile 30 Kasım 2001 tarihleri arası olarak gösteriliyor.
Yargılamanın geçirdiği aşama ve suça konu dava dosyasının 55 adet klasör-dosyadan oluşması nedeniyle kapsamı dikkate alınarak olayın daha iyi anlaşılıp irdelenmesi bakımından gerekçeli kararın yazımı sırasında klasik metoddan kısmen ayrılarak bilimsel numaralandırma metodu uygulandığı ifade edildi. Konunun daha iyi anlaşılması bakımından ana dava ile birleştirilen diğer davaların tablo haline getirildiği kaydedilen kararda, 23 ayrı iddianamenin dosya ve sanıklar bazında tablolaştırılmış hali yer alıyor.
SANIKLARIN SAVUNMALARI
Sanıkların savunmalarına yer verilen kararda, Halis Toprak'ın Şişli Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan savunmasında ve buna ek olarak mahkemede yaptığı sözlü savunmalarında ve bu savunmalar sırasında sunduğu dilekçelerde, özetle 'bankanın hakim hissedarı olduğunu, ancak bankada hiçbir görevinin bulunmadığını, hatta yönetim kurulunda dahi görev almadığını, haksız yere bankasına el konulduğunu, yasa dışı herhangi bir eyleminin olmadığını, bankada çalışanların daha önce devletin önemli yerlerinde ve çeşitli kademelerinde çalışan personel olduğunu, oğulları olan sanıklar Ahmet Toprak ve Mehmet Toprak'ın banka ile suça konu olaylarla hiçbir ilgisi bulunmadığını' ileri sürdüğü belirtildi. Kararda, Toprak'ın 'almış olduğu kredilerin toplam miktarının devletten alacağı teşvik bedelinin yanında çok ufak kaldığını' ileri sürerek, beraatine karar verilmesini talep ettiği ifade edildi.
TÜRK MALİ SEKTÖRÜ VE BANKACILIK
Gerekçeli kararın 'olay ve gerekçe' kısmının giriş bölümünde ise genel olarak Türk mali sektörünün 1980 yılından başlayarak uygulamaya konulan liberal politikalar sonucunda önemli ölçüde yapısal değişikliğe uğradığı ve dinamizm kazandığı tespitine yer verildi. Kararda, şöyle denildi: 'Finansal işlemlerin gayri safi milli hasıla içindeki payı giderek genişlemiş, mali piyasaların derinliği artmıştır. Mali sektör kurumları ve kurumların işlevleri bu dönemde önemli bir gelişme kaydetmiştir. En büyük gelişme ise mali sektörün lokomotifi konumunda bulunan bankacılıkta görülmüştür. Bu gelişimde, selektif kredi politikalarının kaldırılması, mevduat ve kredi faizlerine serbesti tanınması, liberal kambiyo düzenlemeleri gibi deregülasyona yönelik uygulamaların benimsenmesinin yanı sıra, sektöre ilişkin mevzuat düzenlemelerinin uluslararası normlar seviyesine yükseltilmesi için yapılan çalışmalar da rol oynamışsa da yeterli olmadığı ortaya çıkmıştır.'
Bankaların genel olarak halktan kaynak temin eden ve temin ettikleri bu kaynakları kendileri veya kaynak sahipleri adına kullanan kuruluşlar olduğuna işaret edilen kararda, şöyle devam edildi: 'İşlevsel bu özelleri bakımından bankalara ilişkin düzenlemeler iki temel amaca dayanmaktadır. Bu amaçlardan biri bankalara tevdii edilen tasarrufların korunması, diğeri ise toplanan kaynakların etkin bir şekilde ekonominin ihtiyaçlarına uygun olarak kullanılmasının sağlanmasıdır.
Diğer taraftan, içinde bulunduğumuz enformasyon teknolojisinin çok gelişmiş olduğu bilgi çağında, mali sektör ile reel sektör arasındaki etkileşim hızı oldukça artmış, dolayısıyla