Somaliler fidye zengini

Kenya Dışişleri Bakanı Moses Wetangula, Somalili korsanların bir yılda 150 milyon dolardan fazla fidye topladığını söyledi.

Wetangula, diplomatların katıldığı ve Afrika'nın doğusundaki korsanlı k olaylarının ele alındığı toplantıda gemi sahiplerine çağrıda bulunarak, kanunsuzluğun egemen olduğu Somali kıyılarında gemileri kaçırıldığında fidye ödememelerini, fidye ödenmesinin korsanlığı teşvik ettiğini söyledi.
Somalili gemi korsanlarının en büyük vurgunu 100 milyon dolarlık ham petrol taşıyan bir Suudi süper tankeri olmuştu.

HOLLANDA GEMİLERİ ROTA DEĞİŞTİRİYOR
Deniz taşımacılığı yapan bazı Hollandalı işletmelerin, Somali açıklarında devam eden korsanlık olaylarına karşı, gemilerinin güzergahlarını değiştirme kararı aldığı bildirildi.

Gemilerin Körfez bölgesine seferlerini, Afrika kıtasını Güney Afrika Cumhuriyeti kıyılarından geçerek yapmalarının, zaman açısından süreyi bir ila üç hafta uzatacağı ve maliyeti de önemli oranda artıracağı belirtildi.
Somali açıklarından halen haftada ortalama 10 Hollanda bandıralı geminin Körfez bölgesine seyretmek zorunda olduğu kaydedildi.

SOMALİLİLERE GÖRE DÜNYA YALNIZCA KORSANLARI UMURSUYOR
Korsanlıkla gündeme gelen Somali'nin Harardhere sahil kasabasında yaşayanlar, dünyanın gündemine korsanlıkla oturmalarına karşın, temel sorunlarının çevre kirliliği ve zehirli atıklar olduğuna dikkat çekiyor.
Somalili korsanların kaçırdığı Suudi petrol tankeri "Sirius Star"ın demirlediği Harardhere'de bölgenin ileri gelenlerine güvenlik konularında danışmanlık yapan eski Somali ordusundan Albay Muhammed Nuri Abdulla, BBC'ye yaptığı açıklamada, kent halkının korsanlıktan ziyade zehirli atıklardan endişe ettiğini söyledi.

Abdulla, "Süper tanker sahillerimize çok yakın. Çok çok çok büyük bir gemi. Bir süre önce kentte korsanlıkla ilgili sorunlarımız vardı, ama son zamanlarda olmadı. Denizlerimizde bu gemileri kaçıranlar bizim bölgemizden değil. Süper tankerdeki çocuklarla ilgili bir şey bilmiyoruz. Bizimle temas kurmadılar" dedi.
Muhammed Nuri Abdulla, kendilerinin sorunununsa korsanlık değil, yasa dışı atıklar olduğunu anlattı. Dünyanın bir süredir bu zehirli atık sorununu bildiğini, özellikle uzun süredir bölgede bulunan Amerikalıların da kirlilik hakkında bilgi sahibi olduğunu savunan Abdulla, ancak dünyanın bu sorun yerine korsanlar ve para konusunu konuştuğunu kaydetti.

Somali sularında çok sayıda zehirli atık bulunduğunu, bu atıkların sahile sürüklenerek karadaki alanlara yayıldığını söyleyen Abdulla, birkaç gece ö nce bazı varillerin açık denizlerden sürüklendiğini, bu zehirli atık tanklarında çatlaklar görüldüğünü ve şu anda da suya, havaya sızıntılar olduğunu belirtti.

Abdulla, ilk hastanın dün ortaya çıktığını, halkın su çiçeği olduğu sanılan, ama öncekilere benzemeyen gizemli hastalıklar bulunduğunu söylediğini aktardı.
Dünyadan yalıtılmış uzak bir kasabada yaşadıklarını ve yalnızca Allah'a güvendiklerini ifade eden Abdulla, Harardhere'nin denize yakın, karışık bir aşiret yapısına sahip bir yer olduğunu kaydetti.

Abdulla, balıkçılığa bel bağlayan kasabada artık balık kalmadığını, birçok yabancı geminin gelip büyük oranda avlandığını, her şeyi silip süpürdüğünü, bunlarla yarışamadıklarını ve halkın çift çiliğe ve hayvancılığa döndüğünü anlattı.
Muhammed Nuri Abdulla, şimdi de sağlık tehlikesi altında olduklarını belirterek, çaresizliklerini dile getirdi.