'Şimdi gitmemek olmaz'
TÜSİAD YİK BAŞKANI KOÇ, MÜZAKERELERE GİTMEMENİN DOĞRU OLMAYACAĞINI SÖYLEDİ
30.09.2005 11:00 •

16px
32px
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mustafa Koç, müzakerelerin başlamasının, sorunların bitmesi anlamına gelmeyeceğini belirtirken, değişime ayak direyenlerin 'taviz veriliyor' çığlıklarının her gün duyulacağını söyledi.
TÜSİAD YİK Toplantısında konuşan Mustafa Koç, Türkiye'nin geleceğinin tartışıldığı, masaya yatırıldığı sıcak günlerden geçildiğini anlatırken, 'hepimiz gözümüzü açmış, kulaklarımızı kabartmış 3 Ekim'i bekliyoruz' dedi.
Koç, maratonu değil 'kısa mesafeli koşuları seven bir takımın derbi maçlarındaki performansını, tüm bir lig sezonundaki performansından daha çok önemseyen' bir toplum olunduğundan yakınırken, gelişmenin sürekliliği, zaman içinde kat edilen mesafe ile fazla ilgilenilmediğini, mücadelenin yıllara yayılmasının bezdirdiğini, soğuttuğunu anlattı.
Türkiye-AB ilişkilerinde bugüne kadar gelinen sürece de değinen Koç, AB ile ilişkilerin zaman zaman dalgalanan seyrinin, daha ziyade gelişmelerin hızlanması ya da duraklamasında etki gösterdiğini, süreci asıl belirleyenin, ülkenin önder kesimlerinin gösterdiği değişim iradesi olduğunu söyledi.
AB ile ilişkilerde çeşitli krizler yaşandıysa da tarafların uzun dönemli çıkarları ortak olduğu için krizlerin aşılabildiğini, sürecin ilerlemesinin yeniden sağlanabildiğini anlatan Koç, şöyle devam etti:
BAKIŞ AÇISI İÇİN ÜÇ İLKE ÖNERİSİ
'Burada dile getirmeye çalıştığımız bakış açısı, Türkiye-AB ilişkilerinde önümüze çıkan problemlere, şu üç ilke çerçevesinde yaklaşmamız gerektiğini gösteriyor. Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği bir 'maraton koşusudur, kararlılık, sabır ve direnç' gerektirir. Bu uzun yolda atılan adımlar, esas olarak ülkenin kaderini değiştirmek için zorunlu görülen adımlardır. Bu adımlar AB'ye uyumu da kolaylaştırmıştır. Krizler sürecin kaçınılmaz unsurlarıdır, çözümün oluşmasında esas olarak tarafların uzun dönemli çıkarları belirleyicidir. 3 Ekim'e de bu ilkeler çerçevesinde yaklaşmalıyız.'
'BİR TEK BİZ, BU GERÇEĞİ DOĞRU TEMELLERE OTURTAMIYORUZ'
Mustafa Koç, müzakerelerin başlamasının sorunların bitmesi anlamına gelmeyeceğini belirtirken, 'müzakerelerle birlikte, tam üyeliğe kadar sürecek, uzun ve mücadeleli bir yolun kapısı açılacaktır. Bu süreç de Türkiye'nin değişim süreci ile birlikte yaşanacaktır. Dolayısıyla değişime ayak direyenlerin (taviz veriliyor) çığlıkları her gün duyulacaktır' diye konuştu.
Müzakerelerin 3 Ekim'de başlamasının önüne bir engel çıktığı takdirde Türkiye için doğru tavrın, değişim sürecini kesintiye uğratmamak olacağını vurgulayan Koç, ekonomik, siyasal ve sosyal olarak daha gelişmiş bir Türkiye'nin, krizin aşıldığı noktada sürece daha güçlü bir şekilde dahil olacağını, sonuca daha hızlı ulaşacağını, bu dönem içinde Avrupa'nın kendisinde olumsuz gelişmeler meydana gelirse de Türkiye'nin elbette mevcut şartları yeniden değerlendireceğini söyledi.
Koç, Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu anlatırken, 'bütün büyük ülkeler gibi, AB'ye giriş süreci zorlu geçecek bir ülke. Bunu bizden başka herkes görüyor, biliyor. Bir tek biz bu gerçeği doğru temellere oturtamıyoruz' dedi.
Türkiye'nin büyüklüğünü nüfusla, yüzölçümüyle açıklamanın, ulusal gurur, şanlı tarih söylemlerine kendini kaptırmanın 21. yüzyılın gerçekleriyle bağdaşmadığını dile getiren Koç, Türkiye'nin büyüklüğünün, henüz harekete geçirilememiş potansiyellerinde, ülkenin gelecek değerinde yattığını kaydetti. AB'nin rüzgarının bile yabancı sermayenin Türkiye'ye olan ilgisinin patlamasına yetebildiğini ifade eden Koç, Türkiyeli ve Türkiyesiz bir Avrupa'nın nasıl şekilleneceğinin Batı medyasının başlıca k
TÜSİAD YİK Toplantısında konuşan Mustafa Koç, Türkiye'nin geleceğinin tartışıldığı, masaya yatırıldığı sıcak günlerden geçildiğini anlatırken, 'hepimiz gözümüzü açmış, kulaklarımızı kabartmış 3 Ekim'i bekliyoruz' dedi.
Koç, maratonu değil 'kısa mesafeli koşuları seven bir takımın derbi maçlarındaki performansını, tüm bir lig sezonundaki performansından daha çok önemseyen' bir toplum olunduğundan yakınırken, gelişmenin sürekliliği, zaman içinde kat edilen mesafe ile fazla ilgilenilmediğini, mücadelenin yıllara yayılmasının bezdirdiğini, soğuttuğunu anlattı.
Türkiye-AB ilişkilerinde bugüne kadar gelinen sürece de değinen Koç, AB ile ilişkilerin zaman zaman dalgalanan seyrinin, daha ziyade gelişmelerin hızlanması ya da duraklamasında etki gösterdiğini, süreci asıl belirleyenin, ülkenin önder kesimlerinin gösterdiği değişim iradesi olduğunu söyledi.
AB ile ilişkilerde çeşitli krizler yaşandıysa da tarafların uzun dönemli çıkarları ortak olduğu için krizlerin aşılabildiğini, sürecin ilerlemesinin yeniden sağlanabildiğini anlatan Koç, şöyle devam etti:
BAKIŞ AÇISI İÇİN ÜÇ İLKE ÖNERİSİ
'Burada dile getirmeye çalıştığımız bakış açısı, Türkiye-AB ilişkilerinde önümüze çıkan problemlere, şu üç ilke çerçevesinde yaklaşmamız gerektiğini gösteriyor. Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği bir 'maraton koşusudur, kararlılık, sabır ve direnç' gerektirir. Bu uzun yolda atılan adımlar, esas olarak ülkenin kaderini değiştirmek için zorunlu görülen adımlardır. Bu adımlar AB'ye uyumu da kolaylaştırmıştır. Krizler sürecin kaçınılmaz unsurlarıdır, çözümün oluşmasında esas olarak tarafların uzun dönemli çıkarları belirleyicidir. 3 Ekim'e de bu ilkeler çerçevesinde yaklaşmalıyız.'
'BİR TEK BİZ, BU GERÇEĞİ DOĞRU TEMELLERE OTURTAMIYORUZ'
Mustafa Koç, müzakerelerin başlamasının sorunların bitmesi anlamına gelmeyeceğini belirtirken, 'müzakerelerle birlikte, tam üyeliğe kadar sürecek, uzun ve mücadeleli bir yolun kapısı açılacaktır. Bu süreç de Türkiye'nin değişim süreci ile birlikte yaşanacaktır. Dolayısıyla değişime ayak direyenlerin (taviz veriliyor) çığlıkları her gün duyulacaktır' diye konuştu.
Müzakerelerin 3 Ekim'de başlamasının önüne bir engel çıktığı takdirde Türkiye için doğru tavrın, değişim sürecini kesintiye uğratmamak olacağını vurgulayan Koç, ekonomik, siyasal ve sosyal olarak daha gelişmiş bir Türkiye'nin, krizin aşıldığı noktada sürece daha güçlü bir şekilde dahil olacağını, sonuca daha hızlı ulaşacağını, bu dönem içinde Avrupa'nın kendisinde olumsuz gelişmeler meydana gelirse de Türkiye'nin elbette mevcut şartları yeniden değerlendireceğini söyledi.
Koç, Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu anlatırken, 'bütün büyük ülkeler gibi, AB'ye giriş süreci zorlu geçecek bir ülke. Bunu bizden başka herkes görüyor, biliyor. Bir tek biz bu gerçeği doğru temellere oturtamıyoruz' dedi.
Türkiye'nin büyüklüğünü nüfusla, yüzölçümüyle açıklamanın, ulusal gurur, şanlı tarih söylemlerine kendini kaptırmanın 21. yüzyılın gerçekleriyle bağdaşmadığını dile getiren Koç, Türkiye'nin büyüklüğünün, henüz harekete geçirilememiş potansiyellerinde, ülkenin gelecek değerinde yattığını kaydetti. AB'nin rüzgarının bile yabancı sermayenin Türkiye'ye olan ilgisinin patlamasına yetebildiğini ifade eden Koç, Türkiyeli ve Türkiyesiz bir Avrupa'nın nasıl şekilleneceğinin Batı medyasının başlıca k
editörün seçtikleri
TEKNOFEST İstanbul 12'nci kez kapılarını açtı: Milli Teknoloji Hamlesiyle gençler 85 milyon TL destek için yarışacak
Milli Teknoloji Hamlesi ile enerji ve savunma sanayisinde 'tam bağımsızlık' vizyonunun sadece lafta kalmadığının, insan kaynağının yetiştiğinin en net kanıtı olan TEKNOFEST bugün 12. kez kapılarını açıyor. 21 Eylül'e kadar sürecek, Atatürk Havalimanı'nda düzenlenecek TEKNOFEST İstanbul, pek çok etkinliğe ev sahipliği yapacak.
#Milli Teknoloji HamlesiDünyanın en pahalı okulu Le Rosey’e bu yıl Türkiye’den 200 başvuru yapıldı, sadece 10 öğrenci kabul edildi#Institut Le Rosey
Türkiye Varlık Fonu'ndan 4.4 milyar liralık satış kararı: VakıfBank hissesini vitrine çıkarıyor#Türkiye Varlık Fonu
benzer haberler
Murat Ülker ‘Aklıma Takılanlar’ serisinde kahvaltı ve öğün sayısını sordu, PD cevapları yapay zekâdan aldı
İş insanı Murat Ülker, PD için kaleme aldığı ‘Aklıma Takılanlar’ serisinde bu kez, “Niçin günde 3 öğün yemek yiyoruz” ve “kahve içmediğimiz halde neden kahvaltı” dediğimizi merak etti. PD, Murat Ülker’in aklına takılanları yapay zekâya sordu.
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde