SEDEFED ve TÜSİAD'ın ''Rekabet Gücü Ödülleri''nde kimler finale kaldı?
Bu yıl ilk kez verilecek ödüllere ilişkin olarak düzenlenen basın toplantısı, finale kalan 5 firmadan yöneticilerin de katılımıyla gerçekleştirildi.

Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) ve Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD)-Rekabet Forumu (REF) tarafından 4 Kasım 2010 tarihinde düzenlenecek 6. Rekabet Kongresi kapsamında bu yıl ilk kez ''Rekabet Gücü Ödülleri'' verilecek.
İhracat, büyüme, katma değer ve karlılık gibi performansın sonuçlarına yönelik göstergelerin yanı sıra kaynaklar ve altyapının da yer aldığı kapsamlı değerlendirme modeli, bu yılın Aralık ayında düzenlenecek Dünya Rekabet Forumları Konseyi toplantısına sunularak, modelin başka ülkelerde de uygulanması ve karşılaştırmalı değerlendirme imkanı sağlanması hedefleniyor.
Bu yıl ilk kez verilecek ödüllere ilişkin olarak düzenlenen basın toplantısı, finale kalan 5 firmadan yöneticilerin de katılımıyla gerçekleştirildi.
REF Direktörü Prof. Dr. Dilek Çetindamar, toplantıda yaptığı konuşmada, rekabetçilikte sürdürülebilirliğin önemine işaret ederek, bunu da sadece büyüme, karlılık, ihracat gibi verilerle açıklamanın doğru olmadığını belirtti.
Çetindamar, ''Bunlar aslında sonuç. Bunları sağlayan kaynaklar -insan kaynakları, finansal kaynaklar, teknoloji, inovasyon ve tasarım- ve altyapı da büyük önem taşıyor'' diyerek, bin puan üzerinden yapılan değerlendirmenin yüzde 40'ının ihracat, büyüme ve karlılık; yüzde 30'unun altyapı, yüzde 30'unun da kaynaklar alanındaki performansa dayanılarak gerçekleştirildiğini anlattı.
Şu anda Brüksel ve Londra'da rekabet ödülleri verildiğini, ancak buralardaki değerlendirmenin basit modellere dayandığını belirten Çetindamar, bu yılın Aralık ayında ilk kez toplanacak Dünya Rekabet Forumları Konseyine oluşturdukları bu modeli sunacaklarını ve diğer ülkeleri de aynı modelde ödül organize etmeleri konusunda teşvik edeceklerini söyledi.
İKİ KATEGORİDE ÖDÜL VERİLECEK
SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu da, değişen dünya koşullarına hazırlık yapmak için rekabet içinde olunan ülkelerle kapsamlı kıyaslamalar yapılması ve ülke, sektör ve şirket bazında eksikliklerin belirlenerek bu konulara odaklanılması gerektiğini anlattı.
Bir ülkenin rekabet gücünü artırmasının doğru bir strateji çerçevesinde güçlü ve rekabetçi sektörlerle mümkün olacağını, bunun da güçlü ve uluslararası pazarlarda etkin şirketlerle sağlanabileceğini söyleyen Nuhoğlu, şirketleri bu yolda teşvik etmek ve başarı hikayelerini paylaşmak üzere rekabet gücü ödüllerini düzenlemeye karar verdiklerini kaydetti.
Nuhoğlu, bu yıl ödüle başvuran 10 firmadan 5'inin finalist olduğunu, ödüllerin ''yılın en rekabetçi şirketi'' ve ''yılın uluslararası operasyonları ile en hızlı gelişen şirketi'' kategorilerinde verileceğini dile getirdi.
FİNALİST FİRMALAR
Finale kalan firmaların yöneticileri de, firmalarının rekabet perspektifine ve performansına ilişkin bilgileri paylaştı.
Aksa Akrilik Genel Müdürü Mustafa Yılmaz, üretimlerinin yüzde 40'ını ihraç ettiklerini ve 5 kıtada 300 müşteriye sahip olduklarını belirterek ihracat cirolarının 225-250 milyon dolar arasında gerçekleştiğini söyledi. Tüm çalışanların şirketi sahiplendiği bir şirket kültürüne sahip olduklarını ve asıl rekabet güçlerinin de bundan kaynaklandığını belirten Yılmaz, halihazırda 308 bin ton kapasiteye sahip bulunduklarını ve yıllık büyümelerinin yüzde 10 düzeyinde olduğunu kaydetti.
Axa Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Cemal Ererdi, Türkiye'de yüzde 13 pazar payına ve yaklaşık 4 milyon müşteriye sahip olduklarını belirtti. Operasyon süreçlerini gözden geçirerek yüzde 50'ye varan maliyet avantajı sağladıklarını ve Türkiye'de uygulanan yöntemlerin başka ülkelerde de kullanılmaya başlandığını ifade eden Ererdi, Axa'nın geçen hafta Azerbaycan'da satın aldığı şirketin yönetim merkezinin Türkiye olacağını anımsatarak, ''Türkiye artık bölge oldu. Türkiye'nin geliştirdiği uygulamaların gelişmekte olan ülkelerde başarılı olacağı öngörüsüyle Balkanlar, Orta Doğu, Türki Cumhuriyetler Türkiye'den yönetilecek'' diye konuştu.
Bilim İlaç Genel Müdürü Erhan Baş da, satışta 3'üncü, reçeteye girme konusunda ise 2'nci sırada yer alan bir ilaç firması olduklarını belirterek, geçen yıl yıl 23 milyon dolar olan ihracatlarını da bu yıl 30 milyon dolara çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Avrupa'da 4 yerde kendi satış teşkilatlarına sahip olduklarını kaydeden Baş, önümüzdeki dönemde ABD'de de ilaç satmayı planladıklarını bildirdi.
Subor Genel Müdürü Kemal Tunç da, toplam üretimlerinin yüzde 60'ını ihraç ettiklerini belirterek, 2009 yılında yüzde 33 kapasite artırdıklarını ve son 5 yılda ortalama büyüme oranlarının yüzde 10 seviyesinde bulunduğunu kaydetti.
İçdaç Demir-Çelik Etüt, Proje ve Koordinasyon Müdürü Özge Özensoy ise, İstanbul Sanayi Odası (İSO) 500 ihracat sıralamasında 9. sırada yer aldıklarını belirterek, 2010 yılı ciro hedeflerinin 3,5 milyar dolar olduğunu ifade etti.