Dolar
40,6967
0,08%
Euro
47,1751
0,20%
Sterlin
54,1888
0,11%
Bitcoin
4.640.329
0,30%
BİST-100
10.849,96
-0,03%
Gram Altın
4.416,605
-0,07%
Gümüş
37,86
0,11%
Faiz
43,44
0,00%

Sabri Ülker felsefesi

Sabri Ülker'in 'Dünyanın neresinde olursa olsun herkesin mutlu bir çocukluk geçirmeye hakkı vardır'

26.12.2010 16:11
Haberi paylaşın
Sabri Ülker felsefesi
16px
32px

Sabri Ülker'in 'Dünyanın neresinde olursa olsun herkesin mutlu bir çocukluk geçirmeye hakkı vardır' düsturundan hareketle, spor, kültür ve sanat projelerinde çocukları merkeze koyan Yıldız Holding önümüzdeki yıl bu kez yeni bir eğitim projesiyle sosyal sorumluluk hanesine artı puan yazdıracak

Türkiye'de belki de 'kurumsal iletişim' kavramıyla en çok özdeşleşen, bugüne kadar sayısız projeyi birbiri ardına hayata geçiren isimlerin başında o geliyor... Zuhal Şeker'den bahsediyoruz... Yıldız Holding Kurumsal İletişim Genel Müdürü Şeker, bugüne kadar sadece 'ses getiren' sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirmekle kalmadı, yaptıklarıyla yola yeni çıkanlara da ışık tuttu. Spordan kültür sanata kadar her biri fark yaratan projelere imza atan Yıldız Holding'in, sosyal sorumluluktaki yol haritasını, Şeker, anlattı...

- Türkiye'de sosyal sorumluluğa ilişkin yaşanan değişimden bahseder misiniz?
Eskiden kurumlar sosyal sorumluluk olarak, üretim kalitesi, iş güvenliği gibi doğrudan kendi alanlarıyla ilgili konulara eğiliyordu. Bugün ise kendileriyle doğrudan ilgisi olmayan ancak toplumu derinden etkileyen meselelerle ilgili projeler geliştiriyorlar. Sosyal sorumluluk projeleri artık Türkiye'de sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması yolunda önemli bir araç olacak. Çünkü sürdürülebilir kalkınma artık sadece devletlerin sorumluluğunda değil. İş dünyasına ve sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düşüyor. Ben şuna inanıyorum. Her şirket kendi alanıyla ilgili bir projeyi hayata geçirse sürdürülebilir kalkınmayı topyekun sağlamış oluruz. Bu yolda önemli adımlar atıldı ama hala gidecek yolumuz var.

- Yurtdışıyla karşılaştırdığınızda kurumların projeleriyle Türkiye'deki projeler arasında nasıl farklar var?
Gelişmiş ülkelerdeki pek çok uluslararası şirket, uzun vadede işlerinin sürdürülebilirliği için, bulundukları şehir ya da ülkelerdeki paydaşlarla lokal çalışmalar yapıyor. Bizde ise yapılan araştırma sonuçları ve mevcut işlerin başarıları, halkın hala kurumlardan eğitim konusunda fayda sağlamasını bekliyor. Bu yüzden Türkiye'de KSS çalışmaları daha farklı kulvarda ama yine halka fayda sağlayarak uzun vadede ülkenin gelişimine katkıda bulunmak yönünde gerçekleşiyor.

Eğitim projelerine ihtiyaç var

- Sosyal sorumluluk konusunda nasıl bir yol izlenmeli?
Genç bir ülkeyiz ve tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de eğitim konusunda desteklenecek projelere ihtiyaç var. Bu konuda sağlanacak en küçük fayda, gelecek nesiller üzerinde büyük farklar yaratır. Geçmişte bu konuda birtakım çalışmalar yapmıştık. 2011'de yeni bir adım daha atacağımızı söyleyebilirim.

Live Aid 85 benim için unutulmaz

'Üniversite öğrencisiydim. Bob Geldof, Live Aid projesiyle dünyayı ayağa kaldırmıştı. 13 Temmuz 1985`te İngiltere`de, 100 bin kişi Afrika'ya yardım için Wembley Stadı'nı doldurdu. U2'dan Duran Duran'a, Phil Collins'ten Queen'e kadar müziğin tüm devleri oradaydı. Dünya televizyonları bu olayı canlı yayınladı. 'We are the world, we are the childeren' şarkısını hatırlamayan yoktur. Dünyada sosyal sorumluluk projelerin ilk modern uygulamasıydı. Live Aid bir anlamda milat oldu. 20 yıl sonra tekrarlandığında ise artık para toplamak değil dünyanın zengin ülkelerini yönetenleri rahatsız etmek, harekete geçirmek gibi bir amaç üstlenmişti. Live Aid yıllar içinde elbette değişti, günün ihtiyaçlarına göre şekillendi. Bu projenin üstüne çıkan projeler de oldu. Ama ilk Live Aid unutulmazdı.'

500 bin çocuğa dokundu

-  Yeni yılda sizi hangi projelerle göreceğiz?
2011'DE eğitim alanında bir proje üzerinde çalışıyoruz. Her yıl ayrı bir proje üzerinde çalışmaktan ziyade bir-iki proje seçip bu çalışmalara uzun süreli destek veriyoruz. 2007'de yaptığımız bir çalışmayla sosyal sorumluluk alanlarımızı yeniden tanımladık. Projelerimizin merkezine çocukları yerleştirdik. 'Onların bedenen ve zihnen sağlıklı bireyler olabilmesine yönelik projelerde olacağız' dedik. 3 yılda 100 bin çocuğumuzu sporla, 400 bin çocuğumuzu ise sinema ile buluşturduk. Her iki alanda da Türkiye'nin önemli eksikleri olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle projelerimiz gelecek yıllarda da devam edecek.

Kurumun değeri artıyor nitelikli personel geliyor

- Sosyal sorumluluk projesi, kuruma ne kazandırıyor?
Sosyal sorumluluğu öncelikleri arasına koyan şirketlerin marka değerleri artıyor. Daha nitelikli personeli cezbetme, motive etme ve tutma imkanı doğuyor. Hassas yatırımcılara ulaşma imkanı oluştuğundan hisse değerleri artarken borçlanma maliyetleri düşüyor. Verimlilik ve kalite artışları yaşanıyor. Risk yönetimi daha etkin hale geliyor. Kamuoyunun ve kanun koyucunun şirketin görüşlerine önem vermesi sağlanıyor.

Sabri Ülker felsefesi

- Yıldız Holding'in sosyal sorumluluğa bakışını özetleyebilir misiniz?
Kurucumuz ve Onursal Başkanımız Sabri Ülker'in 'Dünyanın neresinde olursa olsun herkesin mutlu bir çocukluk geçirmeye hakkı vardır' felsefesinden hareketle biz de 'Önce Çocuklar' dedik. Yıldız Holding'in ana markası Ülker'in yürüttüğü Herkes için Futbol ve Ülker Çocuk Sinema Şenliği de bu ölçütler etrafında geliştirildi.

Bir sihirli değnek isterdim

'SOSYAL sorumluluk projelerine bir kişisel performans göstergesi olarak bakmıyorum. Bu konudaki her girişimi de beğeniyor ve canı gönülden destekliyorum. En fazla 'keşke hepsinde de ben olsam' diyebilirim. Kişisel olarak Birleşmiş Milletler'in bin yıl kalkınma planında yer alan tüm hedeflere ve en çok da çocuklarla ilgili olan hedeflere ulaşabilecek bir sihirli değneğe sahip olmak isterdim.

Aylin Löle/Akşam