'Reformlar aynen devam edecek'
Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik hedefine bağlı olduğunu belirterek, reform sürecinin kararlı bir şekilde sürdürüleceğini söyledi.

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik hedefine bağlı olduğunu belirterek, reform sürecinin kararlı bir şekilde sürdürüleceğini söyledi.
Gül, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin reform sürecini karalı bir şekilde sürdürmeye devam edeceğini kaydeden Gül, "Biz noksanlarımızın farkındayız. Önemli olan budur" dedi. Türkiye'nin izlediği reform sürecinde AB'ye uyum hedefinin de payının bulunduğunu ifade eden Gül, şunları söyledi:
"AB'nin ayrı bir heyecan ve dinamo olduğunu da büyük bir açıklıkla ifade etmek istiyorum. Maalesef kendi gücümüzle yılladır yapamadığımız birçok şeyi, bu ortam içinde yaptığımızı görüyoruz. Ne zaman bu konuları konuşsak, içimde bir burukluk hissederim. Keşke bu reformları AB bağı olmadan siyasetçilerimizin kendi iradesiyle meclisimizin kendi önderliğiyle ve hükümetlerimizin kendi kararlılığıyla çok daha önce başarabilmiş olsaydık. Bugün bir realite vardır, ne yazık ki bunları yapamadık."
Burada hiçbir alınganlığa sebep olmadığını ifade eden Gül, herkesin birbirine yardımcı olacağını belirterek, "Madem ki Türkiye'nin 50 yıllık bir devlet politikasıdır, partiler üstü bir politikadır, dolayısıyla nereden faydalanabiliyorsak orayla ilişki içinde olmamız da hiçbir sorun olmaması gerekir" diye konuştu.
Bugün sosyal ve ekonomik alanda Türkiye'nin AB standartlarına uyum oranının hızla yükseldiğine işaret eden Gül, sona eren tarama sürecinin Türkiye'nin ileri bir noktada olduğunu gösterdiğini söyledi. Türkiye'nin AB ile Gümrük Birliği içinde bulunmasının bunda büyük katkısı olduğunu ifade eden Gül, "Şüphesiz ki her sürecin bazı yan hastalıkları olabilir. Ancak onları tedavi etmek daima mümkündür. Hükümetlerin görevi budur" dedi.
"FASILLARIN AÇILIP KAPATILMASINI KENDİMİZ BİLE YAPABİLİRİZ"
Gül, tarama sürecinin çektiği fotoğrafın Türkiye'nin izlemesi gereken yol haritasını çizdiğini belirterek, "Geldiğimiz aşama, bunun hiç de görüldüğü kadar zorlu, aşılamayacak bir süreç olmadığını ortaya koydu" dedi. Türkiye'nin tarama sürecinin başarılı şekilde geçtiğini ifade eden Gül, Türkiye'nin fotoğrafıyla Türkiye'nin ulaşmak istediği standartların yan yana konulduğunu ve nelerin eksik, hangi kanunların çıkartılacağının ve hangi tedbirlerin alınacağının artık Türkiye'nin önünde olduğunu kaydetti. Gül, şöyle devam etti:
"Eksikliklerimizi gidermede nelerin yapılacağı belli olduğuna göre, siyasi irade bunun arkasında olduğu sürece, süratli şekilde bunları yapacağız. Gerektiğinde bu fasılların açılıp kapatılmasını kendimiz bile yapabiliriz. Önemli olan mesafe almak, ulaşmak istediğimiz standartları Türkiye'de gerçekleştirebilmektir. Türkiye ile ilgili sürecin sadece teknik içerikli olmadığı açıktır."
AB'nin önemli bir yol ayrımında olduğunu belirten Gül,AB'de hissedilen en temel sorunların başında vizyon eksikliğinin geldiğini belirtti. Gül, bu eksikliğin AB'nin öteden beri sahip olduğu yumuşak güç faktörünü önemli ölçüde zayıflattığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"AB kendi gücünün farkında olmayacak kadar kafa karışıklığı içinde. Ama bunun konjonktürel olduğuna ve geçeceğine inanıyorum. Bu zihin bulanıklığı içinde AB'nin başta Kıbrıs olmak üzere çeşitli bahanelerin arkasına saklanarak, ilişkilerimizin özü ve ruhuyla bağdaşmayan bir yaklaşım sergilemesini kabul etmemiz mümkün değil. Ama kabul etmemiz tabiatıyla mümkün değildir derken, ne küsme ne de lanet olsun sizinle bundan sonra beraber olmayacağız deme noktasında da değiliz. Şimdiye kadar aldığımız yolu, atılan imzaları, verilen sözleri bunları bir kızgınlıkta unutacak ve Türkiye'nin geleceğini tehlikeye atacak durumda değiliz. Yapacağımız şey tam tersine attıkları imzaları hatırlatmak, attıkları imzaları şereflendirmelerini sağlamak ve aldıkları kararlar istikametinde hareket etmelerini temin etmektedir. Bu müthiş bir mücadeledir bundan vazgeçmek söz konusu değil. Hiçbir zaman teslimiyetçi ruhu içinde olmadık. Ama bir şeyde hakkımız varsa hiç kimse de hakkınızı size bir tabak içinde bugünkü dünyada hediye etmez. Mücadele ede ede alacaksınız."
"ÖNEMLİ OLAN TÜRKİYE'NİN YERİNDE SAYIYOR OLMAMASIDIR"
AB'nin Türkiye'ye sergilediği yanlışlığı artık sadece Türkiye'nin dile getirmediğini belirten Gül, Avrupa'da yayımlanan gazete ve dergilerin bu konunun güçlü öz eleştiri olarak tartışıldığını, bu konuda Avrupa içinden güçlü cevaplar verildiğini söyledi.
"Biz tam üyelik hedefimize bağlıyız. Reform sürecimiz aynen devam edecek" diyen Gül, "Resmen açılsalar da açılmasalar da tüm fasılları kapatmaya yeterli adımları kendi başımıza gerçekleştirebiliriz. Ne zaman ki AB zihin bulanıklığını atlatır, Türkiye'nin sağlayacağı yararların farkına varır, o zaman biz de bunları resmen sonuçlandıracak düzeyde oluruz. Önemli olan, bugünkü konjönktür değiştiğinde Türkiye'nin yerinde sayıyor olmamasıdır. Baktıklarında farkı bir Türkiye'yi, göz kamaştırır bir Türkiye'yi görmeleridir." Türkiye'nin bu yolda ilerlediğini söyleyen Gül, siyasi istikrarla ekonomik performansın devam ettiği sürece, 3-4 yıl sonraki Türkiye'nin bugünkünden çok farklı olacağını kaydetti.
Türkiye'nin AB üyelik hedefinin, uzun soluklu mücadeleyi gerektirdiğini ifade eden Gül, bundan sonra da mücadeleye devam edileceğini belirtti. Türkiye'nin bugün 4 yıl öncesine göre çok daha farklı bir ligde oynadığını belirten Gül, şunları söyledi:
"Katılım müzakere kararı alındı, istikamet belli, Türkiye kendi evini düzene koydu. Bunun avantajını önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Her alanda sergilediğimiz performansla Türkiye çok daha üst sıralara tırmanacak, tırmandıkça güçlenecek ve konumunu daha da sağlamlaştıracaktır. Böyle bir Türkiye'ye ulaşmak için hükümet, iş dünyası, diğer Türk toplumunun sektörleri el birliği içinde olacağız."
"TÜRKİYE HER TÜRLÜ ŞOKA KARŞI HAZIRLIKLI"
Gül, Türkiye'nin dışarıdan ve içeriden gelecek her türlü şoka karşı hazırlıklı bir ülke olduğunu söyledi. Gül, ekonomik çevrelerle siyasi otoritenin bir araya gelip görüştükleri zaman, sorunların daha kolay aşılacağına olan inancını dile getirerek, günümüzde ekonomik istikrarı siyasi istikrardan ayrı düşünmenin imkansız olduğunu belirtti.
Türkiye'nin bu bakımdan şanslı olduğunu ifade eden Gül, "Kısır koalisyon çekişmeleri, popülist politikalar, günü kurtarmaya yönelik söylemler artık geride kaldı. Türkiye, ayağına dolanan bu menfi gündemlerden kurtulmuştur. Son beş yıldır ileri doğru koşmaktadır. Artık Türkiye'nin önünün açık olduğuna inanıyorum" diye konuştu.
Türkiye'nin önünü açan en önemli hususun istikrar olduğuna işaret eden Gül, şöyle devam etti: "Partimizin güçlü şekilde tek başına hükümeti oluşturmasının bu bağlamda sağladığı yararlar ortadadır. Ancak buradan herhangi bir tek parti iktidarının doğrudan doğruya istikrar anlamına geldiğini söylemek de istemiyorum. Mecliste çoğunluğu olan parti doğru işler yaparsa ancak istikrarın kaynağı olabilir. Mecliste çoğunluğu olan parti yanlış işler yaparsa o zaman istikrarsızlığın en büyük sebebi haline gelebilir. O bakımdan bunu sadece tek parti iktidarına bağlamak istemiyorum."
İstikrarı getirenin vizyon olduğunu kaydeden Gül, önemli olanın geleceğe yönelik hedeflerin belirlenmesi, bu hedefler önündeki sorunların tespit edilmesi ve bu sorunların üzerine doğru çözümlerle kararlı şekilde gidilmesi olduğunu kaydetti. Türkiye'nin dünyada en hızlı büyüyen ülkeler arasına girdiğini ifade eden Gül, enflasyonla mücadelenin, enflasyonun tek rakamlı olarak tutmanın kesinlikle hedefleri olarak devam edeceğini söyledi. Ancak önemli olanın enflasyonu düşürürken büyümeyi temin edebilmek olduğunu belirten Gül, Türkiye'nin son dört yılda dünyada örnek bir ülke olduğunu herkesin gördüğünü kaydetti.
Gül, Türkiye'nin ekonomi alanında birçok AB ülkesinden daha iyi bir performans gösterdiği ifade etti. Gül, ancak Türkiye'nin yürüyecek daha çok yolu olduğunu,bunun farkında olduklarını belirterek, bu konuda kararlı olduklarını yineledi.
SOSYAL GÜVENLİK REFORMU
Sosyal güvenlik reformunun bu paketin ayrılmaz parçası olduğunu belirten Gül, bu reformun gerçekleşmesinin Türkiye'yi geleceğe çok daha iyi hazırlayacağını kaydetti. Gül, "Siyasetin gösterdiği duyarlılığı, bazı kurumlarımız gösterememiştir" diye konuştu. Reformların istikrarın teminatı olduğunu ifade eden Gül,Türkiye'de ilk kez 2006 sonunda kamu kesiminin fazla vermesinin beklendiğini belirtti.
Türkiye'nin geçen yaz aylarında dünyayı sarsan ekonomik dalgalanmadan kaosa girmeden çıktığını hatırlatan Gül, Türkiye'nin sağladığı ekonomik performansın, yapısal dönüşümün ve kararlıkla izlenen mali disiplinin piyasaların aradığı güveni sağladığını söyledi.
Gül, "Türkiye dışarıdan ve içeriden gelecek her türlü şoka karşı çok daha hazırlıklı bir ülkedir" dedi. Türkiye'nin dış politika ve demokratik hayatla ilgili çözümden yana reformcu tavrının devam ettiğini söyleyen Gül, "Türkiye'nin çekinecek hiçbir şeyi olmadığına inanıyorum. Büyük bir demokratik olgunluk içinde evrensel demokrasinin bütün şartlarını bu ülkede gerçekleştirmek kesinlikle bizim geleceğimizi zedelemeyecektir. Tam tersine güçlendirecektir" diye konuştu.