Dolar
39,6674
0,13%
Euro
46,0247
0,33%
Sterlin
53,9511
0,49%
Bitcoin
4.147.927
0,54%
BİST-100
9.311,1
1,86%
Gram Altın
4.248,976
-0,98%
Gümüş
36,12
0,03%
Faiz
45,68
0,00%

Petrol fiyatlarındaki artış Türkiye’nin cari açığını ve enflasyonunu yükseltiyor

Enflasyonu ve cari açık­la mücadele için başla­tılan ekonomik prog­ram iki yılını doldururken, İs­rail ve İran arasındaki savaş Türkiye için her iki alanda da yeni ve büyük riskler doğurdu. ABD’nin de dahil olmasıyla gi­derek büyüyen savaş ve zirveye çıkan jeopolitik istikrarsızlık sürecinde yükselişini sürdü­ren dünya petrol fiyatları, son aylarda önemli düşüş kaydedi­len enflasyonda ve ilk dört ayda yeniden büyüme eğilimindeki cari işlemler açığında yukarı yönlü eğilimi güçlendirdi.

24.06.2025 07:52Güncelleme: 24.06.2025 07:57
Haberi paylaşın
Petrol fiyatlarındaki artış Türkiye’nin cari açığını ve enflasyonunu yükseltiyor
16px
32px

Savaşın fiilen başladığı 13 Haziran’dan önceki gün 65 do­lar dolayında bulunan Brent petrol varil fiyatı, hızlı bir yükselişle 79 doları test ettik­ten sonra 22 Haziran itibarıy­la 77,3 dolar düzeyinde oluştu. Buna göre petrol fiyatı savaş­tan bu yana yüzde 20’ye yakın artış kaydetti. Hürmüz Boğa­zı’nın kapanması senaryosu üzerinden yıl sonu için 100- 150 dolara varan varil fiyatı tahminleri yapanlar bulunu­yor.

Ancak hatırı sayılır ulusla­rarası ekonomi kuruluşlarının savaş ve jeopolitik risklerdeki seyre bağlı olarak petrolün va­ril fiyatında yıl sonu için tah­minleri genelde 70-90 dolar arasında değişiyor. Enerjide yüzde 90 dolayında ithalata ba­ğımlı bir ülke olan Türkiye’nin ithalatının yaklaşık yüzde 45- 50’si petrol ve petrol ürünle­rinden oluşuyor. Petrol fiyat­larındaki artışın başta cari açık ve enflasyon olmak üzere eko­nomiye çok yönlü olumsuz et­kiler doğuracağı belirtiliyor.

PETROLDE ARTIŞ CARİ AÇIĞI BÜYÜTECEK

Türkiye’nin 2024’te önceki yıla göre yaklaşık yüzde 5 kü­çülerek 65,6 milyar dolara geri­leyen toplam enerji ithalatının yaklaşık 32 milyar dolarını pet­rol oluşturmuştu. 2024 sonun­da 75 doların altına gerileyen ve yıl ortalamasında 81 dolar olan Brent petrolün varil fiya­tı, bu yıl savaşa kadar olan dö­nemde iyice hızlanan düşüşle 60 dolarlık düzeylere inmişti.

2024’te hızla kapanarak 10 milyar doların altına inen ca­ri açık bu yıl ise yeniden büyü­meye geçmiş, ilk dört ayda 20,3 milyar dolar açık verilmişti. 2025-2027 Orta Vadeli Prog­ram’da (OVP) ise 2025’in tü­münde 28,6 milyar dolarlık bir cari açık öngörüsü yer alıyor.

Uzman tahminlerine göre, Brent petrolün varil fiyatın­da her 10 dolarlık artış, Türki­ye’nin enerji ithalatını ve buna bağlı olarak cari işlemler açığı­nı yaklaşık 4-5 milyar dolar ar­tırıyor. Bu da cari açığın GSY­H’ye oranının 0,5-1 puan yük­selmesi demek. Varil fiyatında olası 15 dolarlık bir artışın 6-7,5 milyar; 20 dolarlık bir artışın ise 8-10 milyar dolarlık bir “ek” cari açık yaratabileceği öngö­rülüyor. Buna göre 75 dolar/ varil senaryosunda 2025 için 34,6-36,1 milyar; 80 dolar/varil senaryosunda 36,6-38,6 milyar dolarlık yıllık cari açık tahmini yapılıyor. Bu da cari açığın GS­YH’ye oranının yüzde 2,5-3’e çıkması anlamına geliyor.

HAVAYOLU MALİYETLERİ ARTACAK

Dünya'dan Naki Bakır'ın haberine göre, petrol fiyatlarındaki yükseliş, havayolu yakıt maliyetlerini artırıyor, bu da uçak bileti fiyatlarına yansıyor. Varil fiyatındaki her 10 dolarlık artış yakıt maliyetlerini yüzde 7-10, bu da uzun mesafeli uçuşlarda bilet fiyatlarını yüzde 5-15 artırabiliyor.

Yükselişin devamı durumunda özellikle Avrupa ve ABD gibi uzun mesafeli pazarlardan gelen turist sayısını azaltabileceği belirtiliyor. Türkiye’ye gelen turistlerin yüzde 60’ı Avrupa’dan, yüzde 10-15’i Rusya’dan, yüzde 10-15’i komşulardan, kalan bölümü uzak bölgelerden geliyor. Bölgedeki genel istikrarsızlığı büyüten savaşın, Türkiye’nin güvenlik algısını olumsuz etkileyeceği, her ne kadar Türkiye çatışmaya doğrudan taraf olmasa da coğrafi yakınlık nedeniyle turistlerin bölgeyi riskli görebileceği belirtiliyor.

Batılı turistlerin artan yaşam maliyetleri nedeniyle tatil harcamalarını kısması da Türkiye’ye gelen turist sayısı ve kişi başı harcamada düşüşe yol açabilecek. Petroldeki artışın sanayiye de olumsuz etkileri bulunuyor. Petrol pahalandıkça, ulaşım, lojistik, imalat gibi enerji yoğun sektörlerde maliyetler artıyor, bu da sanayi üretiminde maliyet enflasyonuna neden oluyor. Küçük ve orta ölçekli işletmeler, yüksek enerji maliyetleri nedeniyle rekabet güçlerini yitirebiliyor.

ENFLASYON VE KURU ETKİLEYECEK

Enflasyonu üç yılda tek haneye indirme hedefiyle uygulamaya konulan ekonomik program paralelinde OVP’de bu yıl için TÜFE bazında yüzde 17,5 enflasyon öngörülürken, Merkez Bankası’nın son revize tahmini üste bant yüzde 29 olmak üzere, yüzde 24 düzeyinde.

Hesaplamalara göre petrolün varil fiyatındaki her 10 dolarlık artış, enflasyona 0,5-1 puan ek katkı sağlıyor. Enerjinin tüketici fiyat endeksi içindeki payı yüzde 8 olmakla birlikte, gıda, ulaşım ve sanayi gibi alanlara olan dolaylı etkileri ile bu oran yüzde 20’ye ulaşabiliyor. Örneğin, TÜFE’deki ağırlığı yaklaşık yüzde 25 olan gıda fiyatları ve yaklaşık yüzde 15 paya sahip ulaşım ana harcama grubu, petrol fiyatlarındaki artıştan güçlü şekilde etkileniyor. Petroldeki artışın doğal bir sonuç olarak akaryakıt pompa fiyatlarını yükselmesi de tüketici fiyatlarını ve üretim maliyetlerini artırıyor. İyimser senaryoda yıllık bazda 75-80 dolar aralığındaki bir varil fiyatı senaryosunda enflasyona 3 puana kadar ilave katkı gelebileceği tahmin ediliyor.

Artan enerji ithalat faturası, döviz talebini artırarak Türk Lirası üzerinde baskı yaratabiliyor, bu da kurda yükselişe yol açıyor. Döviz kurlarındaki artış, ithal ürünlerin maliyetini artırarak enflasyonu daha da körüklüyor.

ENERJİ ÜRÜNLERİNE DOĞRUDAN ETKİ

 Petrol birçok enerji ürününün ham maddesi veya türevi. Enerji piyasalarının birbirine bağlı olması ve petrolün hem doğrudan hem dolaylı olarak birçok enerji ürününün maliyet yapısında yer alması nedeniyle, petroldeki fiyat artışları diğer enerji ürünlerinin fiyatlarını da doğrudan yükseltiyor. Brent petrolün varil fiyatındaki her 10 dolarlık artış, rafineride işlenerek üretilen benzin, dizel ve jet yakıtı gibi ürünlerin pompa fiyatlarında yaklaşık yüzde 8-12 artışa yol açıyor. Petrol fiyatlarındaki artış, petrol rafinajının bir yan ürünü olan Sıvılaştırılmış Petrol Gazının (LPG) fiyatını da doğrudan etkiliyor. Petrol fiyatı artışı, sanayide enerji kaynağı olarak kullanılan fuel oil ve nafta gibi petrol türevi petrokimya ürünlerinin maliyetini yükseltiyor.

ÜRETİM VE DAĞITIMA DOLAYLI ETKİLER

 1-Brent fiyatındaki artış, bazı piyasalarda özellikle uzun vadeli kontratlarda petrol fiyatlarına endeksli olan doğal gazda kontrat fiyatlarını yüzde 5-10 oranında artırabiliyor.

2-Petrol fiyatlarının yükselmesi enerji talebini doğal gaza kaydırabilir, bu da gaz fiyatlarını yukarı itiyor.

3-Petrol fiyatlarındaki artış, enerji üretiminde kömüre talebi artırıyor, bu da kömür fiyatlarını yükseltiyor.

4-Kömür madenciliği ve taşıması petrol türevlerine (dizel) bağlı olduğundan, petrol fiyat artışı kömür maliyetlerini artırıyor.

5-Türkiye’de elektrik üretiminin yüzde 30’u doğal gazdan elde ediliyor; petrol fiyatı artışı, gaz maliyetlerini yükselterek elektrik fiyatlarını yükseltiyor.

6-Güneş, rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynakları petrol fiyatındaki artıştan daha az etkileniyor, ancak bunların da şebeke altyapısı ve bakım maliyetleri petrol türevlerine bağımlı.

7-Doğal gaz, kömür, gibi enerji ürünlerinin üretimi, rafinajı ve taşınması genellikle dizel veya fuel oil kullanan araçlar ve gemilere bağlı. Petrol fiyatlarındaki her 10 dolar/ varil artış, lojistik maliyetlerini yaklaşık yüzde 2-4 yükseltiyor.

patronlardunyasi.com