Pepe: Sırada 3500 villa daha var
Bakan Pepe, Boğazda Acalar'ın durumda olan 3 bin 500 villa veya malikhane ile ilgili çalışmanın sürdüğünü belirtirken, Bakan Çiçek, 'sonuna kadar işin peşindeyiz' diyor...

Murat Çelik'in köşe yazısı
Şu anda, İstanbul'da yine bu tür sitelerde, yani benzer durumda olan toplam 3 bin 500 villa ya da malikane ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Şunu kesin olarak söyleyeyim; bu işin peşini bırakmamakta kararlıyız."
Son günlerde gündemin odağında yer alan isimlerden Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe işte böyle diyor. Pepe'nin sözleri, 'Acarİstanbul' ile başlayan sıcak gündemin yakın gelecekte, daha da çeşitlenerek ve şiddetlenerek devam edeceğinin çok net bir işareti. * *
Önce güncel başlık... Yani 'Acarİstanbul' konusu... Pepe anlatıyor:
"Acarkent ile ilgili dosyalara baktıktan sonra, Acarİstanbul'a özel bir dikkatle yoğunlaştık. Acarkent'te yüzde 6'lık haklarını yüzde 90'ın üzerine çıkartmışlar, yüzde 92'ye. Yine aynı adamlar olunca, Acarİstanbul'a tabiri caiz ise projektörleri çevirdik ve işte görüyorsunuz haklı çıktık." Bu noktada, nedense pek fazla merak edilmeyen soruyu soruyorum:
- Sayın Bakan, Acarlar tek örnek mi? 'Haber' de Pepe'nin bu soruya verdiği yanıtın hemen ardından çıkıyor zaten:
- Tek örnek bu değil elbette... - Var yani benzer durumda başka siteler ve firmalar?.. - Evet var, çalışıyoruz. - Yine İstanbul'da ve yine aynı bölgede mi, yani Boğaz'da mı? - Evet İstanbul'da ve Boğaz çevresinde. Yani rantı en yüksek olan bölgelerde yine. - Hangi siteler ve firmalar efendim mercek altına aldıklarınız? - Murat Bey, takdir edersiniz ki şu anda site ya da şirket ismi veremem. - Peki kaç site ve şirket var Acarlar ile aynı akıbetin beklediği? - Şu kadarını söyleyebilirim: Şu anda, İstanbul'da yine bu tür sitelerde, toplam 3 bin 500 villa ya da malikane ile ilgili çalışmalarımız sürüyor.
- Bu 3 bin 500 evin durumu da aynı mı Acarlar'ınkiler ile? - Bunların bir kısmı, mesela belediyeden izin almış ama bakanlık merkez ve taşra teşkilatlarını by-pass etmiş. Yine bazıları, kanunda olmayan hakları, yetkileri kullanmış. - Ne yapıyorsunuz peki? Yani nasıl bir uygulamaya gideceksiniz? - Bu durumdaki binalarla ilgili ayrıntılı çalışma sürüyor şu anda. Durumlarıyla ilgili çalışma bitip vaziyet netleşince bunları açıklayacağız. Ama bugünden söyleyebileceğim; bazıları ile ilgili tapu iptal davaları açmamız söz konusu olacak. Öyle görünüyor.
- Sayın Pepe, demin cevap vermediniz, ben bir kez daha soracağım? Hangi siteler veya şirketler var sırada? - Dediğim gibi isimleri şu anda veremem ama herkes bilsin ki, bu konunun üzerine gidiyoruz, gitmeye de devam edeceğiz. Bu işin peşini bırakmamakta kararlıyız.
* *
İşte böyle... Çevre ve Orman Bakanlığı'nın hedefinde 3 bin 500 yeni villa var. Ve Bakan Osman Pepe, 'Boğaz'da boğaz boğaza gelme' gündemine dair bunları söylüyor.
(Bugün)
Fikret Bila'nın köşe yazısı
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin, "Silahlı adamları memurlarımızı engelledi" dediği Acar İnşaat'ın, dağıttığı tapular dahil olmak üzere, tüm işlem ve faaliyetleri mercek altına alınıyor.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, hiçbir gücün devletin üzerinde olmadığını vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Kimse devletten güçlü değildir. Devletin giremediği yer diye bir şey olmaz. Hukuka aykırı bir işlem, bir faaliyet varsa sonuna kadar soruşturulacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın."
'Kabadayılık sökmez'
Çiçek, Acarlarla ilgili tartışmaları ve Pepe'nin sözlerini anımsatmamız üzerine de şu yorumu yaptı:
"Biz çok kabadayı gördük. Ortaya çıkıp devlete kafa tutanlar çok oldu. Çok daha büyük iddialarla konuşanlar gördük. Ama hepsinin burnu sürtülmüştür. Kimse devletten güçlü değildir. Bu unutulmamalıdır."
Belge çıkarsa soruştururuz
Çiçek, gelişmeleri yakından izlediklerini belirterek olayda adı geçen yargıçlarla ilgili şu bilgiyi verdi:
"Adı geçen hâkimler şimdi o bölgede görev yapmıyorlar. Eski dönemde bir inceleme yapılmış. Ancak belge olmadığı için soruşturmaya mahal olmadığına karar verilmiş. Şu anda bu hâkimler başka yerde görev yapıyorlar. Ancak, biz olayı izliyoruz. Eğer soruşturmayı gerektirecek bilgi ve belgeler ortaya çıkarsa elbette sonuna kadar soruşturmayı yürütürüz. Kimse bundan kuşku duymamalıdır. Basında çıkan haberleri de izliyor ve değerlendiriyoruz."
Mal varlıkları incelendi
Çiçek, yargıçlar dahil adı geçen kamu görevlilerinin mal varlığı yönünden daha önce incelendiğini, bir artış saptanamadığını belirttikten sonra şöyle devam etti:
"Bunlara bakılmış, bir şey çıkmamış. Ama mal varlığıyla ilgili olarak o kadar değişik usuller kullanılıyor ki, saklamak mümkün oluyor. Bu bakımdan incelemelerin malvarlığını saklama usulleri de dikkate alınarak yapılması gerekir. Bu incelemeleri yapmak için kanuni imkânlar var. Eğer ortada suç teşkil eden bir durum varsa soruşturma sonuna kadar yapılacaktır. Devlette devamlılık esastır."
Bakanlık iptal davaları açacaktır
Çiçek, dağıtılan tapuların akıbetinin ne olacağı yolundaki sorumuzu ise şöyle yanıtladı:
"Burada zarar gören Çevre ve Orman Bakanlığı'dır. Bu bakımdan bakanlık, tapu iptal davaları açacaktır. Mahkemenin vereceği karar uygulanacaktır. Vatandaşlar bakımından da hukuk yolu izlenecektir. Onlar da kişisel olarak haklarını takip için dava açabilirler. Sonucu mahkemeler belirleyecektir."
Devlet bu işin peşinde
Çiçek, yargıçların ve savcıların ilişki kurdukları kişilere, çevrelerine karşı çok dikkatli olmaları gerektiğini her fırsatta vurguluyor.
Yargıç ve savcıların vicdanlarını korumak zorunda olduklarını, bu amaçla da çevrelerine karşı çok duyarlı davranmalarının mesleki sorumluluklarının bir gereği olduğunu belirtiyor.
Çiçek'in sözlerinden, devletin bu işin peşini bırakmayacağı anlaşılıyor.