Patronlar neden korkuyor?
BANKA PATRONLARI NEDEN BANKALARI PEŞPEŞE SATIŞA ÇIKARDI? İŞTE ANALİZ...

Murat Kelkitlioğlu'nun analizi
Finansbank’ın Yunan bankası NBG’ye satılması ile ilgili ilk adım Rekabet Kurulu’ndan geldi. Kurul, bu satışı onayladı. İkinci ayak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK). Rekabet Kurulu’nun bu kararının ardından, BDDK yönetiminin nasıl bir karar vereceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. Türk bankalarının yabancıları satılması, sektörde tartışmalara neden oldu. Bugüne kadar yapılan satışların yanı sıra sürdürülen görüşmelerin de tamamlanmasının ardından sektörde Ziraat Bankası, Halkbank ve İş Bankası kalacak. Halk Bankası’nın durumu da ortada.
Öncelikle şu anki tabloya bakalım:
‘Koç Finansal Hizmetler ile İtalyan Uni Credito, yüzde 50-50 ortaklık anlaşması imzaladı. Fransız BNP Paribas, Türk Ekonomi Bankası’nın (TEB) yüzde 84.25’ine sahip olan TEM Mali Yatırımlar’ın yüzde 50’sini 216.8 milyon dolara satın aldı. Dışbank’ın yüzde 89.3 hissesi Hollanda-Belçika finansal grubu Fortis’e 985 milyon euroya satıldı. Garanti Bankası’nın ana hissedarı Doğuş Holding, General Electric’in iştiraki GE Consumer Finance ile bankanın yüzde 25.5 hissesini 1 milyan 556 milyon dolara satılması konusunda anlaşmaya vardı. İtalyan UniCredit ile Koç Holding’in yarı yarıya ortaklığı olan Koçbank, Yapı Kredi Bankası’nın yüzde 57.42 hissesini 1.182 milyar euroya satın aldı. Cıngıllıoğlu’na ait C Bank’ın yüzde 57.55’ini 113 milyon dolara İsrailli Bank Hapoalim’e satıldı. Ve son olarak da Yunan NBG, 2.3 milyar euroya Finansbank’ın yüzde 46’sını aldı.’
Diğer Türk kökenli iki banka Akbank ve Denizbank da yabancılarla yaptıkları satış görüşmelerini sürdürüyor.
Son birkaç yılda yaşanan bu durum, ‘patronlar neden bankacılık yapmak istemiyor’ sorusunu gündeme getirdi. Bu konuyla ilgili olarak farklı yorumlar yapıldı. Sektörün tanınmış isimlerinden biri olan eski bankacı Burhan Karaçam’a göre; neden şöyle: ‘Türk sermayedarı artık banka sahibi olmak istemiyor. Sektöre artık yabancılar yön verecek. Sektör üzerinde olumsuz imaj yaratıldı. Belki de patronların sektörden çıkmasının altında bu da yatıyor. Korkuyorlar.’
Bir diğer yorum da, yine eski bankacılardan Sabah Gazetesi Yazarı Aydın Ayaydın’dan geldi. Aslına bakarsanız bu Ayaydın’ın değil, Ayaydın’la konuşan bankacıların yorumu; ‘Bankalarını satan ve satmaya çalışanların büyük çoğunluğu, haksız yere ‘hortumcu’ damgası yediklerini, sektörün yüzde 100 kayıt altında olmasından dolayı diğer sektörlere göre daha ağır vergi yükü altında kaldıklarını belirtiyorlar.’
Banka patronlarının neden böyle bir ‘korkuya’ kapıldıklarını anlamak mümkün değil. Bugüne kadar yapılan ‘banka operasyonlarını’ hatırlayacak olursak, bu operasyonların hiç de ‘haksız olmadığını’ görürüz. El konma nedenleri kanunla sabit. Kimse keyfekeder böyle bir operasyona imza atmadı.
Bugünkü banka sahipleri ile ilgili olarak ‘hortumcu damgası yememek için bankalarını satıyorlar’ değerlendirmesi ne kadar doğru tartışılır. Bu tür bir yorum, insanın aklına ‘yangından mal mı kaçırıyorlar, yaraları mı var ki gocunuyorlar’ sorularını getiriyor. Bankalarına el konan banka patronlarının neler yaptıkları malum. ‘Kanunlara uygun bir şekilde bankacılık yapan bankalara neden el konsun ki. Bugün sektörde bulunan bankalara neden el konmuyor?’ Eğer, banka patronları, ‘hortumcu’ damgası yememek için bankalarını elden çıkarıyorlarsa, ‘bu satış işlemlerinin altında da artniyet aramak lazım!’
Star
Konut piyasasında yaşanan daralma ve klasik mortgage sisteminin sürdürülemez hale gelmesi, yeni finansal arayışları gündeme taşıyor.
#mortgage sistemiSürdürülebilir balıkçılık hedefiyle proje üreten Metro Türkiye, Samsun'da yetiştirmeye başladığı Türk somonunun ilk hasadını gerçekleştirdi. 350 tonluk ilk hasatla 250 ton deniz balığının da yem olmasının önüne geçildi. Metro Türkiye, Türk somonunun restoran menülerine girmesi için de harekete geçecek.