''Para var da, sende akıl var mı?''

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, vatanseverliğin ülkede üretilen mala sahip çıkmakla ölçüldüğünü belirterek, ''Eğer sen bu vatanın değerlerine sahip çıkıyorsan, bu vatanda üretilene sahip çıkıyorsan o zaman ben seni vatansever sayarım. Yoksa en çok sesi çıkanı, en çok bağıranı vatansever sayarsak büyük bir yanılgı içerisine düşmüş oluruz'' dedi. 

     Bakan Ergün, Antalya Ticaret Borsası'nı (ATB) ziyaret etti. ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, Ergün'e, ATB'nin 20 yıllığına kiraladığı ve işletilmesi için şirket kurma çalışmaları devam eden Vakıf Zeytinliği ile ilgili dosya sundu. Vakıf Zeytinliği ile ilgili belediyeler, sivil toplum örgütleri, meslek örgütlerinin katılımıyla şirket kurup Antalya'nın kullanımına sunmak istediklerini belirten Çandır, Bakan Ergün'den projeye destek istedi. 

     Bakan Ergün'e Tuta Absoluta ile mücadele konusunda da bilgi veren Çandır, çıkarılan bazı kararların ticareti engelleyici nitelikte olduğunu öne sürdü. Çandır, Tarım ve Köyişleri Bakanlığından gelen son yazıda, üreticilerden ürünlerde Tuta zararlısı olmadığına dair sertifikasyon talebi olduğuna dikkati çekerek, ''Kış döneminde 800 bin kamyon civarında çıkış yapacak ürünlerin bu belgelendirme süreci, ciddi bir bürokratik engel oluşturacak. Bu konuda Tarım ve Köyişleri Bakanlığına yazdık ama ticareti engellediği için sizden de destek bekliyoruz'' diye konuştu. 

     Nihat Ergün de Vakıf Zeytinliği'ne sahip çıkılması gerektiğini söyledi. ATB'nin Vakıf Zeytinliği ile ilgili çalışmalarının takdire değer olduğunu ifade eden Ergün, burada yapılacak projeleri görmek istediğini söyledi. Vakıf Zeytinliği'nde yürütülecek çalışmaların Antalya için büyük bir kazanım olacağına işaret eden Ergün, ''Böylesine güzel bir mekan Antalya Ticaret Borsası'nın elinde olursa Antalya halkı, herkes bundan daha fazla istifade edeceklerdir. Arkadaşları çalışmalarından dolayı kutluyorum'' dedi. 
     
    ''KİM VATANI DAHA ÇOK SEVİYOR?''
     
     Ergün, Türkiye'nin birçok üründe Avrupa kalitesi ve standardında, uygun fiyatta üretim yapabilen bir ülke haline geldiğini söyledi. Türkiye'de üretilenler varken başka ülkelerde üretilene ilgi göstermenin gerçekçi olmadığını belirten Ergün, şöyle konuştu:
     ''Ama zaruri olarak ülkelerin birbirinden alacakları tabii ki olacaktır. Ancak bir ülkenin kendi ekonomisini geliştirmekteki en önemli unsur, iç pazarında ne kadar yer aldığıdır. İç pazarımız geniş. 75 milyonluk iç pazarımız var. Bu büyük bir pazar.''
     Türkiye'de markalaşma yolunda ilerleyen ciddi firmalar bulunduğuna da dikkati çeken Ergün, şöyle devam etti: 

     ''Özellikle ucuzdur diye Uzakdoğu'dan gelen birtakım ürünlerin pazarlarımızda yer bulması hakikaten makul bir şey değil. Ucuz dediğimiz şey sonunda pahalı oluyor. Başta ucuz görünüyor ama kısa ömürlü olduğu için, başka zararları ortaya çıktığı için, başta ucuz zannettiğimiz şey meğerse ne pahalıymış. Kendi ülkemizde güvenli, fiyatı makul, kalitesi tescil edilmiş ürünlere yönelmek hepimiz için daha doğru olan bir şey. Vatanseverlik de bunlarla ölçülür, yoksa hamaset yapmak kolay. Kim vatanı daha çok seviyor? 'En çok bağıran.' Ha öyle değil, sesi en çok çıkan en vatansever olmuyor yani. Eğer sen bu vatanın değerlerine sahip çıkıyorsan, bu vatanda üretilene sahip çıkıyorsan o zaman ben seni vatansever sayarım. Yoksa en çok sesi çıkanı, en çok bağıranı vatansever sayarsak büyük bir yanılgı içerisine düşmüş oluruz. Bir anlamda bu kendi ülkemizde üretilen ürünlere ilgi duymak vatanseverliğin de başka bir unsurudur.'' 
     
     ''SORUN MESLEKSİZLİK''

Ergün, YÖK, DPT ve ilgili bakanlıkların istihdam sorununun çözümü konusunu birlikte ele aldığını anlattı. İşsizlik sorununun bir bölümünün ''mesleksizlikten'' kaynaklandığını belirten Bakan Ergün, İŞKUR vasıtasıyla mesleki eğitimi güçlendirecek adımlar attıklarını ifade etti. 

     TOBB, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının ortak yürüttüğü çalışmayla hem işsize istihdam sağlayacak hem de sanayici ve iş adamlarının ihtiyacını karşılayacak çalışma yaptıklarını dile getiren Ergün, ''Elinden iş gelmeyen, mesleğe sahip olmayan insana gerçekten istihdam yaratmak çok daha zor oluyor. Mesleği olan bir başka yerde iş bulamasa bile bir müddet sonra piyasadaki avantajları değerlendirip iş kurmaya yöneliyor, girişimci oluyor. Girişimciliği destekleme aslında istihdamı desteklemenin en önemli unsuru. Girişimci sayımız yeterli değil'' dedi.
     Girişimci sayısını artırmaya yönelik de çalışmalar yürüttüklerini belirten Nihat Ergün, ''Girişimci piyasa şartlarını zorlayan, yeni kanalları zorlayan, yeni üretim teknikleri pazarlar açan adamdır. Pazarda tutunmak kolay değil. Biraz agresif girişeceksin pazara, yeni yollar bulacaksın. Girişimciler de bunu yapıyor, bunu yaparken de yanında istihdam oluşturuyor. Girişimciliği destekleyen, mesleki eğitimi destekleyen, sanayi eğitimini destekleyen programları bakanlıklar olarak yürütüyoruz'' diye konuştu. 
     
     ''İSTERSENİZ BATIRIN, HELAL OLSUN''
     
     Bakan Ergün, bakanlığın yürüttüğü tekno girişimciler konusunda da bilgi verdi. Geçen yıl 78, bu yıl 102 tekno girişimciye 100 bin lira kefilsiz, geri ödemesiz hibe desteği verdiklerini anlatan Ergün, şöyle dedi:
     ''180 tekno girişimci teknoparklarda geliştirdikleri teknolojileri üretime dönüştürmenin çabası içindeler. Bunlardan bir-ikisi dünya çapında başarı gösterse, Bill Gates gibi olsa Türkiye için büyük avantajdır. Onları cesaretlendirmek için 100 bin lira girişim sermayesi veriyoruz. İsterseniz batırın, helal olsun. Türkiye'nin bir sürü imkanlarını hiçbir proje üretmeyen, hiç kafası çalışmayan adamlar batırdı. Ne oldu? Hiç sesimiz bile çıkmadı. Kafası çalışan teknoloji geliştiren adam 100 bin liramızı batırsa bile ne olacak, bir şey olmaz. Batırmıyorlar zaten, çok önemli mesafeler alıyorlar. Yakında göreceksiniz, onlardan birkaçı, önemli teknolojiler geliştirmiş gençler olarak karşımıza çıkacak.'' 
     
     ''PARA VAR DA, SENDE AKIL VAR MI?''
     
     Bakan Ergün, eğitimden geçen girişimcilere de toplam 27 bin lira hibe desteği verdiklerini aktardı. Bu kişilerin bilinçli girişimciler olacaklarına değinen Ergün, ''(Ağabey sen parayı ver, ben ne yapacağımı bilirim.) Öyle yok. Senin ne yapacağını bilelim, biz parayı veririz. Yani taktik değişti. Bu girişimcilere makine ve teçhizat için de 70 bin liraya kadar geri ödemeli, düşük faizli kredi veriyoruz. Bir kısmı 'akıl verme, para ver' diyor, para var kardeşim de bakalım sende akıl var mı? Onu ortaya koy. Projen olacak, istikametin olacak. Biz senin ne yapacağını bilelim, para, destek hazır'' dedi.
     Konuşmasının ardından ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır ile Meclis Başkanı Hüseyin Cahit Kayan, Bakan Ergün'e yöresel Döşemealtı halısı hediye etti.