Özince'den rehavet uyarısı
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, güçlü ekonomiye geçiş programının amacına ulaştığını söyledi. Özince, "Ancak herşeyi başardık hallettik diyecek durumda değiliz" dedi.
Özince, Adana Hiltonsa Oteli'nde düzenlenen toplantıda bankacılık sektörünü anlattı. Özince, yaptığı konuşmada, güçlü ekonomiye geçiş programının amacına ulaştığını ifade ederek, bu programın amacının enflasyonu düşürmek, kamu borç stoklarını azaltmak ve istikrarlı büyümeyi sağlamak olduğunu söyledi.
Özince, "İşbankası'nın yapmış olduğu araştırmalara göre, 2005'de büyüme yüzde 6, 2006'da ve 2007'de yüzde 5 olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Kamu borç stoklarının bütçeye olan yükü bu yıl yüzde 60,1 ve 2006'da yüzde 57,5 ve 2007'de yüzde 54,1'e gerilemesi tahmin ediliyor. Artık ekonomideki tek çıpa dönemi ikiye yükseldi. Birinci çıpa ekonomik çıpaydı ikinci çıpa ise siyasi istikrar. Siyasi çıpa Avrupa Birliği ile müzakereler başlayınca yapısal reformların devamını içeriyor. Siyasi çıpa ihmal edilmemeli. Bu, muasır medeniyet seviyesine ulaşmaktır" diye konuştu.
Özince, konuşmasında, tüm bu yapılanların yeterli olmadığına dikkat çekerek şunları söyledi: "Türkiye'nin iç ve dış ekonomik sorunları farklı. Polonya ve Arjantinle Trükiye kıyaslanmamalı. Sosyal sorunlarımız var. Nüfusuzmuz çok fazla insanlar iş istiyor. Ana ve ince ayarların yapılması gerekiyor. Bunun için Türkiye'ye çok önemli görevler düşüyor. İç ve çevre ülkelerin dinamiğini gözardı etmememiz gerekiyor. Ödevlerimiz farklı, AB ülkeleri ile hedef alınmalı. Kendi sorumluluğumuzu çok. Yol uzun ve zorlu. Kimse başardık ve hallettik diyecek durumda değil. Biz uluslararlı ligde yerimiz neresi buna bakmalıyız. Yarışta nerede olduğumuza bakmalıyız."
Türkiye'de bankacılık sektörünün içinde bulunduğu durumu da özetleyen Özince, on büyük bankanın tüm aktifler içindeki payının 2000'de yüzde 69 iken, bu oranın 2004'de yüzde 84'e yükseldiğini, kamu bankalarının aktif büyüklüklerinin ise oranının yüzde 35 olduğunu kaydetti.
Yabancı bankaların kredi oranının yüzde 3,5-4,5'larda olduğunu ve bunun da çok düşük kaldığını savunan Özince, "Konut kredilerinde Avrupa Birliği'nin tüm bankacılık işlemleri içindeki payının ortalaması yüzde 41'ken Türkiye'de bu oran hale binde 8. Türkiye ekonomide ve bankacılık sektöründeki son gelişmeler ile AB üyelik sürecinde kontrollü büyümeyi sürdürmeli" diye konuştu.
