Özince: Enseyi karartmadık
Özince, Türkiye'de işlerin iyiye gittiğini, özellikle TL kredilerde sorun olmadığını vurguladı.

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Merkez Bankasının bankalarla oluşturduğu depo piyasası ile ilgili aldığı önlemlerin etkili olmadığı kanaatini taşıdığını ifade ederek, likidite ile ilgili talepleri konusunda, "Bunun zamanlı yapılması belki biraz daha iyi etkiler yaratabilirdi. Bunun önlemlerini daha ziyade kendi kendimize hallettik" dedi.
Özince, TBB Yönetim Kurulu üyelerinin katılımıyla Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektöründe yaşanan güncel gelişmeler ile 2009'a yönelik beklentilere ilişkin düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, hassas dönemlere girildiğini, bu dönemlerde sorunlu kredinin arttığını ifade ederek, "Biz işlerimizi yaparken ciddi yapmalıyız, sorunlu kredi de yaratmamalıyız, dolandırıcılığa, şuna, buna meydan vermemeliyiz. Yani riskleri iyi idare etmeliyiz. Zimmet maddesi kaldırılamıyor. Bu konuda bir netice almadık. Alabileceğimizi de zannetmiyorum" diye konuştu.
Ersin Özince, bir soru üzerine, bir yandan dış borç konusu bulunduğunu bir yandan da likidite tutmaya çalıştıklarını belirterek, "Ben kendi bankamdan örmek vereyim; eylül ya da ekim sonunda mı, 800 milyon dolar bir para aldık. Bu parayı o zamandan beri elimizde tutuyoruz. Çok saçma gibi gelebilir ama maalesef öylesine belirsizlikler var" diye konuştu.
TBB Yönetim Kurulu Başkanı Özince, sektörle ilgili şu ana kadar istedikleri önlemler arasında hiç tereddütsüz en önemlisinin likidite ile ilgili talepleri olduğuna dikkati çekerek, "Bunun zamanlı yapılması belki biraz daha iyi etkiler yaratabilirdi. Fakat biz bunun önlemlerini daha ziyade kendi kendimize hallettik" dedi.
Bu krizde Türkiye'nin göreceli olarak az etkilenmesinin en önemli nedenlerinden birinin bankacılık sisteminin gücü, banka sermayedarlarının da güçlü ve taahhütkar davranışı olduğunu vurgulayan Özince, şunları kaydetti:
" Uçtan uca bakılacak olarsa, Merkez Bankasının bankalarla oluşturduğu depo piyasası ile ilgili aldığı önlemlerin etkili olmadığı kanaatindeyim. Arkasından munzam karşılık ile ilgili önlem geldi. En etkili belki de bu oldu. Bütün bunlar, yeni sistem, bankacılık sektörü kendi çarelerini oluşturduktan sonra geldi. Şu an itibariyle likidite sorunu kalmamıştır. Hele TL'de hiç olmayacağı kanaati hakim olmuştur. Dövizde de bugün için aşılmıştır. Likidite herkese zamanında gereken bir unsur."
Bireylerin kredilendirilmesi ile ilgili TL kredilerde hiçbir problem bulunmadığını belirten Özince, şu görüşleri dile getirdi:
"Bugün fiyatı kırılan konut kredisi... Yurt dışına en çok borçlu olan inşaat ve gayrimenkul sektörü... (Bankalar) bu alanda vereceği kredinin faizini düşürmeye devam ediyorsa... Bugün 4-5 banka, faizleri 1,49'a indirdiler. Daha ne yapsınlar, reel sektörün arkasında olmak için, bilemiyorum. Yani başka ne yapmaları gerekir? Türk bankacılık sektörü bir garantiye dahi ihtiyaç duymadan bugünkü performansını gösterebiliyorsa münferit olayların, bunlar banka ve firma bazında münferittir, umumu etkilememesi gerektiği kanaatindeyim. Kaldı ki bankacılık sektörünün bugün reel sektörü çok etkileyebilecek bir alanda eli de bağlı. Türkiye'de reel sektörün finansmanla ilgili en önemli konusu döviz kredisidir."
Reel sektör ile bankacılık sektörü ilişkisinde bir kronik problem bulunmadığını söyledi. Özince, şunları kaydetti:
"Hükümete de sokaktaki vatandaşa da bugün ya da yarın dünyaya gelecek ferde de yük olmayacak, vecibelerimizi başta mevduat sahiplerine yerine getirebilecek ama bütün çabamızla da sendikasyonlarımızı kendi imkanlarımızı nasıl yuvarlayıp da Türkiye'nin önünü açmayı başarabildiysek Türkiye'yi bu krizden çıkartacak önderlik yapıyoruz."
Özince, Türkiye'de işlerin iyiye gittiğini, özellikle TL kredilerde sorun olmadığını vurguladı.
Otomotiv kredilerinin çok kısa bir süre durduğunu bildiren Özince, "Benim bankam otomotiv kredilerini 15 gün kesti, 16. gün gittim, 'kredileriniz hazır' dedim. Otomotiv kredisi vermek çok kolay. Hiç merak etmeyin, oradan bir sorun çıkmaz. Neden? 2 yıl vadeli TL de ondan. Esas problem uzun vadeli döviz yatırım kredilerinde falan olacak. Bunları zaman içinde göreceğiz. Ama orada da Türk bankacılık sektörü sağlam durdukça Türkiye'de reel sektörün de o kadar rahat işini yürütme imkanı olacak" diye konuştu.
Sicil affına ilişkin bir soru üzerine de, sicil affına konu olmayan banka müşterisinin çok büyük bir oranı teşkil ettiğini ve borcunu düzgün ödeyen kişilerin yüzde 95'in üzerinde olduğunu belirten Özince, "Sicil affı buna rağmen krediler bollaşınca, rahatlayınca etkili olabilir. Çünkü bankalar daha az selektif olacaktır" dedi.
TBB yönetim Kurulu Başkanı Özince, kayıt dışı finansmanın gerek kaynak toplamada gerek kredi vermede bulunduğuna dikkati çekerek, "Tefecilik, Türkiye'de şiddetle mücadele edilmesi gereken bir husus. Buna kayıt dışı tasarruf toplamadan başlamak lazım. Bu konunun üzerine gidilebilir."
"Yabancı bankalar ilk sınavı çok iyi verdi"
Özince, her türlü krizin psikolojik yönünün çok büyük önem taşıdığını, yurt dışında da, Türkiye'de psikolojik etkiyi yok saymanın ve hafife almanın hiç doğru olmadığını vurguladı.
Ersin Özince, bir soru üzerine, "Yabancılarla evlenen bankalarda da, yerlilerle evlenen bankalarda da 2009'da da, sonraki yıllarda da çeşitli konsolidasyon durumları ortaya çıkabilir. Dünyada bankacılık sektörü de, sermaye de daha şekillenmeye devam edecek. Bence bu bütün şirketleri içerecek" şeklinde konuştu.
Türkiye'de yatırım yapan ve çok ciddi giriş fiyatları ödeyerek Türk bankacılık sektörüne giren yabancı bankaların ilk sınavı çok iyi verdiğini düşündüğünü belirten Özince, "Bundan daha iyi veremezlerdi. Onun bankası (Dexia) kamyon yüküyle para getirdi. Finansbank'ın bankası kamyon yüküyle... Keşke benim de öyle bir tane ortağım olsa da bugün getirip o kadar parayı kafamdan boca etse o zaman 800 milyon (dolar) likidite tutmama ihtiyaç kalmazdı. Nasıl olsa patron getirir, hükümeti de arkasında diye... 'Gak' deyince para getirecek bir ortağım olsa, o kadar likiditeyi tutmam" ifadesini kullandı.
"Enseyi karartmadık"
Ersin Özince, toplantının kapanışında, TBB'nin mütevazi çalıştığını, siyasi tavır geliştirmediklerini, popülist söylemde bulunmadıklarını ve imaj problemleri olmadığını ifade ederek, "Her ihtiyaç sahibinin kredibilitesi bizim nezdimizde eşit değil. Reel sektör de reel sektörü irdeliyor. Çok daha selektif davranmaya mecburuz. Çok daha iyi müşterileri, yurt içinde de, dışında da ilişkilerimizi çok daha ciddi seçeceğiz" diye konuştu.
İstanbul finans merkezi projesinin hala sahibi olduklarına işaret eden Özince, bunu hükümetin gündemine yeniden getirdikleri, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, "kriz, hepsi bir tarafa, bu projenin devam edeceğini bize mutlaka söyleyin de buradan öyle gideceğiz" dediklerini ve "devam edecek" cevabı aldıklarını kaydetti.
Özince, "Biz enseyi karartmadık. Sermayemiz de var, kredibilitemiz de var" dedi.