OYAK’ın holdingleşmesi doğru mu?

OYAK’ın holdingleşmesi doğru mu?

SPK eski Başkanı Ali İhsan Karacan, 'OYAK Kapatılsın' diyen Ege Cansen'e cevap verdi. Karacan: Oyak korunması gereken bir tasarruf kurumudur; sorun bir yönetim modeli sorunudur.

OYAK’ın holdingleşmesi doğru mu?
16px
24px
23.08.2006 00:00
ABONE OLgoogle

Ali İhsan Karacan'ın yazısı


OYAK’ın holdingleşmesi doğru mu?

Bu konuyu ilk kez 2002 yılı sonlarında kaleme almış idim. Yazılarıma ara verince yayınlanamamış, ancak dört yıl boyunca da çok sayıda kişiye e-posta yoluyla gönderilerek paylaşılmıştı. Ortaya çıkan bazı gelişmeler nedeniyle zaman zaman bu yazımı yayınlamayı düşündüm; ancak fırsat olmadı. Dört olgu bu konuyu yeniden değerlendirmeme ve yazımı yayınlamama neden oldu.

Bunlardan ilki 2005 yılı sonlarındaki bir yazısında Sayın Ege Cansen’in Oyak’ın kapatılması gerektiğini söylemesidir. Ben Sayın Cansen’in (ve bir çok kişinin de gönlünden geçen) bu görüşüne katılmıyorum. Oyak korunması gereken bir tasarruf kurumudur; sorun bir yönetim modeli sorunudur.

İkinci neden Oyak’ın yakın zamanlardaki özelleştirme ile ilgili yaklaşımı, bu yaklaşımın politik bir nitelik taşır bir biçimde kamuoyuna aktarılması ve nihayet ardından Erdemir’i özelleşirmeden almasıdır.

Üçüncü neden Oyak’ın yabancı sigorta ortağı Axa ile ilişkisinde ortaya çıkan durumdur. ‘Conglomerate holding’ stratejisi izlerseniz stratejik ortaklarınız olabilir. Böylesi durumlarla karşılaşmamak için çözüm yönetim modelini değiştirmede yatıyor.

Dördüncüsü de Oyakbank’ın satışı konusundaki niyetler ve başlatılan süreçtir.

Özellikle ikinci ve dördüncü başlıklarda yer alan olgularda meydana gelişmeler ve yarattıkları fiili ve potansiyel sorunlar bu yazıdaki düşüncelerimde haklı olduğumunun sinyallerini vermeye başladılar.

Bu gelişmeler yazıyı yayınlamamın yararlı olacağı yönünde düşünmeme neden olduğundan yayınlanmamış olan bu uzun yazımı dört bölümde yayınlamaya karar verdim.

“1 Şubat 2002 tarihinde yayınlanan “Holdingin model olarak bir geleceği var mı?” başlıklı yazımın sonuna doğru şöyle bir yargıda bulunmuştum:

“Türkiye’de çoğu gurup yukarıda sıraladığım dört etkenden ders çıkarmak zorunda kalacaklar. Ancak iki kuruluş (iki büyük holdingi kastetmiyorum; onlar büyüme sürecini tamamladılar) akıntıya kürek çekiyor ve ille de conglomorate gurup olarak büyüyeceğiz diyorlar. Ancak bunların akibeti ne olacak merak ediyorum.

Yazımın yayınlanmasının ardından akıntıya kürek çeken bu iki gurubun kimler olduğunu soran çok sayıda telefon aldım. Bu guruplardan birisi OYAK idi. OYAK’ın özellikle son yıllarda izlediği conglomerate grup olarak büyüme stratejisinin ekonomik terimlerle “herkesin kaybedeceği bir oyun” (lose-lose game) olduğu kanısını taşıyorum.

OYAK temelde özel yasa ile kurulmuş bir özel emeklilık ve kollektif tasarruf kurumudur ve bu nedenle de bir kurumsal yatırımcı gibi yönetilmesinin daha doğru bir strateji olduğu kanısındayım. Bireysel emeklilik kuruluşları, yatırım ortaklıkları ve yatırım fonları kurumsal yatırımcılara örnek olarak verilebilecek kuruluşlardır. Bu nedenle OYAK bir sermeye gurubu, bir ’conglomorate holding’stratejisi yerine portföy yöneten bir kurumsal yatırımcı stratejisi ile yönetilmeldir. Böylesi bir strateji hem OYAK’ın karşı karşıya kalacağı riskleri azaltacak, hem de ekonomik terimiyle ifade edersek “herkesin kazandığı bir oyun” (win-win game) ile sonuçlanacaktır.

OYAK’ın izlediği strateji neden yanlıştır ve neden değiştirilmelidir? Sekiz ana başlık altında topladığım nedenlerimi izleyen yazılarımda tartışmaya başlayacağım.

benzer haberler
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde