Dolar
41,2436
-0,02%
Euro
48,3226
0,58%
Sterlin
55,7564
0,52%
Bitcoin
4.588.850
0,85%
BİST-100
10.729,49
-0,92%
Gram Altın
4.755,986
1,14%
Gümüş
41,01
0,82%
Faiz
44,26
0,00%

Naz Aydemir'in pasla bir kitap akımı

Milli voleybolcu Naz Aydemir Akyol, başlattığı #PaslaBirKitap hareketiyle okurları kitaplarını paylaşmaya davet ediyor. Kitap almanın neredeyse lüks olduğunu belirten Akyol, “Sahada nasıl pas atarak oyun kuruyorsam, kitapları da birbirimize paslamanın bu soruna küçük bir çözüm olabileceğini düşündüm,” diyor.

07.09.2025 08:41Güncelleme: 07.09.2025 08:42
Naz Aydemir'in pasla bir kitap akımı
16px
32px

Milliyet yazarı Seyhan Akıncı bugünkü köşe yazısında Milli voleybolcu Naz Aydemir Akyol ile bir araya geldi. İşte o yazı:

"Milli voleybolcu Naz Aydemir Akyol’un kitap pasını alıp, mahallesine gidiyoruz. Hikâyenin başladığı Sukas Baking Sisters kafede buluşuyoruz. Kafenin caddeye bakan yüzünde dizilmiş kitaplar yeni okurlarını bekliyor. Naz Aydemir Akyol, iyi bir voleybolcu olmasının yanı sıra sıkı bir okur. Bunu da uzun süredir sosyal medyasında #NazNeOkuyor etiketiyle takipçileriyle paylaşıyor. Kitap kulüplerinden hemen her yerde ilgi gören kitap kafelere okumak giderek sosyal bir eylem olarak da karşımıza çıkıyor.

Naz Aydemir Akyol da yakın zamanda #PaslaBirKitap girişimiyle okumayı bir harekete dönüştürdü. “Okuduğumuz bir kitabı başkasına vermek, hem onu raflarda tozlanmaktan kurtarıyor hem de başka birinin dünyasına dokunuyor,” sözleriyle anlatıyor başlattığı hareketin amacını. Naz’ın kitap pasını alanlar kitaplıklarından seçtikleri kitapları kitap kafelere, kütüphanelere ya da metroda bir durağa bırakarak bu harekete katılabilirler. World Population Review ile CEO World Magazine’in son verileri Türkiye’de kişi başı yıllık 6,05 kitap okunduğunu ortaya koymuştu. ABD’de her 6 Eylül Kitap Okuma Günü olarak kutlanıyor ve okuma eylemini görünüyor kılmayı amaçlıyor. Bu açıdan #PaslaBirKitap kitapların erişilebilirliği açısından oldukça önemli. Biz de “Naz’dan Spora Pas” serisi altında iki çocuk kitabı da yayımlayan milli voleybolcu Naz Aydemir Akyol ile okur hâllerini ve #PaslaBirKitap hareketini konuştuk.

#PaslaBirKitap fikri nasıl doğdu?

#PaslaBirKitap fikri, kitap fiyatlarının her geçen gün arttığı ve yeni bir kitap almanın neredeyse lüks hâline geldiği bir dönemde doğdu. Okumanın temel bir ihtiyaç olduğuna inanıyorum ama maalesef artık birçok kişi istediği kitaba ulaşamıyor. Ben de sahada nasıl pas atarak oyun kuruyorsam, kitapları da birbirimize paslamanın bu soruna küçük bir çözüm olabileceğini düşündüm. Okuduğumuz bir kitabı başkasına vermek, hem onu raflarda tozlanmaktan kurtarıyor hem de başka birinin dünyasına dokunuyor. Bu hareketin çok basit ama çok değerli olduğunu, paylaştıkça büyüdüğünü görmek beni mutlu ediyor.
Evdeki kütüphanenizden biraz bahseder misiniz?

Kütüphane deyince aklıma hep annemin evdeki kütüphanesi geliyor. Zamanla benim de kitaplarım ona eklenmeye başladı. Babam bana sık sık “Bu odayı çökerteceksin kitaplarla,” derdi. Bizim evde kitaplık doğduğumdan beri önemlidir; kitaplar değerlidir, okunur, saklanır. Hatta çoğu zaman verilmeye kıyılamaz. Benim için de hep böyle oldu. Evdeki kütüphanemi düzenlerken kitapları konularına göre ayırmayı seviyorum: Biyografiler, psikoloji, romanlar, sevdiğim yazarların eserleri… Çok fazla vakit geçirmesem de okumadığım kitaplar arasından birini seçip devam etmeyi seviyorum. Favori bir yayınevim ya da “Şu klasik benim vazgeçilmezim,” diyebileceğim özel bir kitabım yok.

Okuma alışkanlıklarınız yıllar içinde nasıl değişti?

Zamanla okuma alışkanlıklarımın değiştiğini söyleyebilirim. Eskiden daha çok gerilim ve polisiye kitaplara yönelirdim; mesela Osman Aysun’un kitaplarını çok okudum. Ama artık cinayet ve gerilim okumak bana cazip gelmiyor. Son yıllarda daha çok psikoloji, insan bedeni ve yaşamla ilgili kitaplar ilgimi çekiyor. Kurgu, kurgu dışı ve tarihi kitapları birlikte okumaya gayret ediyorum. Bu yaz ise Melisa Kesmez’in kitaplarıyla geç tanıştım ama çok keyif aldım.

Şu anda hangi kitabı okuyorsunuz?

Şu an Nermin Yıldırım’ın “Rüyalar Anlatılmaz” isimli kitabını okuyorum. Başucumda ise Gabor Maté’nin “The Myth of Normal” ve “Vücudunuz Hayır Dediğinde” kitapları duruyor. Ayrıca podcast’lerini severek dinlediğim “Bir Aile Meselesi” programının iki psikoloğu Prof. Dr. Zeynep Cihangir Çankaya ve Serdar Çankaya’nın da kitapları elimde. Onlar arasında gidip geliyorum ama özellikle Nermin Yıldırım’ın kitapları şu aralar ilgimi çok çekiyor. Üniversite dersleri başladığında biraz aksasam da okullar açılmadan birkaç kitabı daha bitirmeyi planlıyorum.

Oğlunuza okuma alışkanlığını nasıl kazandırdınız?

Bunun için özel bir formülüm yok. İlgisini çeken bir kitap olduğunda keyifle okuyor. Oğlum şu an ikinci sınıfta, daha çok çizgi romanları ve resimli kitapları seviyor. Daha fazla yazısı olan kitaplar biraz gözünü korkutuyor. Ama ne isterse okumasına izin veriyoruz. Bebekliğinden beri ona babasıyla birlikte kitap okuduk. Önceleri biz seçtik ama artık kendi tercihleriyle ilerliyor. Tabii ben de kütüphanesini düzenleyip farklı kitaplar ekliyorum. Ne zaman okumaya hazır hissederse o zaman okuyacaktır. Çünkü zorlama olursa, bu keyif olmaktan çıkar ve bir zorunluluk hâline gelir. Gözlemim şu ki keyif aldığı kitapları daha hızlı ve severek okuyor.

Kitap alışverişinde en çok zaman geçirdiğiniz yerler nereler?

Benim için en keyifli yerler kitapçılar ve kırtasiyeler. Yurt dışında özellikle bunları gezmekten çok zevk alıyorum. Japonya kırtasiye anlamında âdeta bir cennet. Londra’da da Waterstones gibi kitapçılarda vakit geçirmekten hoşlanıyorum. Kalem, defter… Evde hiç açılmamış defterlerim, kullanılmamış kalemlerim var ama onların varlığını bilmek bile beni rahatlatıyor. Tıpkı okunmamış kitaplarım gibi. Aslında herhangi bir kırtasiye dükkânında ya da kitapçıda saatler geçirebilirim.

Kendinizi nasıl bir okur olarak tanımlarsınız?

Duygularıma göre okuyan biriyim. Bazen roman, bazen psikoloji, bazen biyografi… Ne ilgimi çekerse ona yöneliyorum. Bir rutine bağlı kalmadan, merakımın ve o anki ruh hâlimin peşinden giderek okuyan bir okurum.

Kitap kulüplerine katıldınız mı?

Kitap kulüplerinin ne kadar revaçta olduğunun farkındayım. Katılmayı çok isterdim ama üniversite, antrenmanlar, maçlar derken buna zaman ayıramıyorum. İleride mutlaka katılmak istiyorum. Şimdilik güvendiğim kişilerin önerilerini ya da kitap kulüplerinde öne çıkan kitapları okumaya gayret ediyorum.

“35 YAŞIMDA PSİKOLOJİ 4. SINIF ÖĞRENCİSİYİM”

Psikoloji okuma motivasyonunuz nereden geliyor?

Psikoloji aslında üniversite tercih döneminde istediğim bölümdü. Ancak o zaman hocalarım sporculukla birlikte yürütmemin zor olacağını söylemişti. Bu nedenle reklamcılığı seçtim ve mezun oldum. Ama insanın gönlündekiler değişmiyor. Şimdi 35 yaşımda psikoloji 4. sınıf öğrencisiyim. Çok şey öğrenmekten keyif alıyorum. Psikoloji benim için bir şeyleri anlamlandırma çabası. İleride çocuklarla, sporla ya da belki daha önce yapılmamış bir projeyle bu alanı birleştirmek istiyorum.

"'NAZ’DAN SPORA PAS' SERİSİNİN DEVAMINI GETİRMEK İSTİYORUM "

Çocuk kitaplarınızdan bahseder misiniz?

Evet, iki tane çocuk kitabım var: “Naz’dan Spora Pas” serisi. Devamını getirmek istiyorum ama ne zaman olur açıkçası ben de bilmiyorum. Henüz yazmaya başlamadım, ayrıca zaman ayırabileceğim bir dönem de olması gerek. Fakat gerçekten istiyorum. Hikâyenin devamında karakterin milli takıma seçilmesi, bazı zorluklarla karşılaşması ve spor yapan gençler için eğlenceli bir el kitabına dönüşmesi hayalim.

NAZ’IN ÖNERDİKLERİ

* Okurlara önerebileceğiniz kitaplar hangileri?

Aslında kitap önermek kolay değil. Tıpkı doktor önermenin zorluğu gibi… Çünkü herkesin beklentisi farklı. Ben roman okumayı seviyorum. Alanımla ilgili olarak Gabor Maté’nin kitapları ve Serkan Karaismailoğlu’nun “Pia Mater” serisi ilgimi çekiyor. Türk yazarlardan Ayşe Kulin, Nermin Yıldırım, Melisa Kesmez favorilerim arasında.

SEVDİĞİM VE ÖNEREBİLECEĞİM KİTAPLARDAN BAZILARI
* “Öğretmenim Mori’yle Salı Buluşmaları” - Mitch Albom 
* “İnsanın Anlam Arayışı” - Viktor Frankl
* “Adı Aylin” - Ayşe Kulin
* “Ev” ve “Rüyalar Anlatılmaz” - Nermin Yıldırım 
* “Çiçeklenmeler” ve “Nohut Oda” - Melisa Kesmez
* “Pia Mater” serisi - Serkan Karaismailoğlu
* “Sahilde Kafka” - Haruki Murakami 
* “Simyacı” - Paulo Coelho
* “Nietzsche Ağladığında” - Irvin D. Yalom
* “Sana Gül Bahçesi Vadetmedim” - Hanna Green
Ayrıca Instagram’da #nazneokuyor sekmemde de okuduklarımı paylaşıyorum.