Mobilyacının gözdesi Karadenizli

Türkiye’de kişi başına düşen mobilya harcaması 70 dolar. Bu rakam Kanada’da 375, İngiltere’de 292, Çin’de ise 50 dolar. Nielsen araştırma şirketinin 14 şehirde 1014 kişi ile yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de tüketicilerin ortalama mobilya kullanma süresi ise 8.3 yıl. Bir önceki araştırmada bu süre 8.5 yıldı. Bölgelere göre ise en sık Karadeniz’de mobilya yenileniyor. Türkiye henüz gelişmiş ülkeler standardında değil ama tüketim giderek artıyor.
 
Önümüzdeki yıllarda bu değişimin hızlanması bekleniyor. Bunun sinyalleri de zaten ortada. Türkiye’nin en hızlı gelişen sektörü inşaat. Konutun adı residence oldu. Birbiri ardına gerçekleşen projelerin cazibesi artık kullandığı malzemeden çok, kullandığı mobilya, verdiği hizmetler gibi çok geniş bir yelpazeye yayıldı.

Bu da mobilya sektörünü olumlu etkilemeye başladı. Bugün mobilya, kayıtlı rakamlara göre 500 bin kişinin çalıştığı, 1.4 milyar dolar ihracat yapan bir sektör. Üretimde tasarım ve kalitenin artması ile bir zamanlar girilmesi imkânsız olan İtalya, Almanya gibi Avrupa ülkelerine ihracat yapılıyor. Üreticiler dünya pazarından sadece yüzde 1 pay alan sektörün büyümesi için Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) çatısı altında yoğun bir faaliyet gösteriyor. Dernek Başkanı Ramazan Davulcuoğlu ile bu gelişmeleri konuştuk...
 
Türkiye’de mobilya sektörünün durumunu anlatır mısınız? Üretim, çalışan sayısı, ihracat açısından.
 Sektörün büyüklüğü 2010’da 8 milyar dolara ulaştı. Mobilya emek yoğun bir sektör. Yan sanayiyle birlikte 500 bin kişi istihdam ediliyor, 60 bin şirket yer alıyor. Türk mobilyası 5 kıtada 173 ülkeye ihraç ediliyor. 1 milyar 414 milyon dolarlık ihracat yapılıyor. Mobilya ihracatı 2009’a oranla 2010’da yüzde 20 arttı.
 
Mobilya küreselleşme rüzgârını yakından hisseden sektörlerden biri. Türkiye’nin geldiği yer neresi? Hangi ülkeler öne çıkıyor? 

 Türkiye ihracat hacmiyle 21’inci sırada. En fazla ihracat yapan son 5-6 yılda gerçekleştirdiği atakla Çin. ABD, Fransa, Kanada, İtalya ilk sıralarda. İthalatta ise ABD ilk sırada. Mobilya Türkiye’de cari fazla veren ender sektörlerden biri. En hızlı ihracat artışımız ise Libya, Irak, İran gibi ülkelere olmuştu. Önümüzdeki yıllarda da pazar hedeflerimiz böyle.
 
Dünya piyasalarından talep artışını neye bağlıyorsunuz? 

 “Türk mobilyası” artan tasarım, markalaşma ve ihracat çalışmalarının ardından, son yıllarda küresel arenada yoğun taleple karşı karşıya kaldı ve üne kavuştu. Bunun sağlanmasında sanayicilerimizin yaptığı güçbirliği yatıyor. MOSDER olarak sanayicilerimize ışık tutacak çalışmalara devam ediyoruz.
 
Tasarım konusunda da önemli adımlar atıldı. Ancak hâlâ İtalya gibi ülkeler öne çıkıyor sanırım. Bu konudaki gelişmeler neler? 

 Tasarımda sektör üreticilerinin önemli adımları var. MOSDER olarak üreticilerimizin bu alanda yetkinleşmesi için kurulduğumuz 2003’ten beri faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Her yıl Ulusal Mobilyaları Tasarım Yarışması’nı düzenliyoruz. Yarışmalara üniversitelerin Endüstri Ürünleri Tasarımı ve İç Mimarlık bölümlerinden öğrenciler katılabiliyor.
 
Sorunlarınız neler? 

 Kalifiye ara eleman ihtiyacı büyük sorun. Bunun giderilmesi için de çalışma başlattık. Türkiye genelinde 371 meslek lisesinde iş olanaklarını gençlere anlatıyoruz. Bir diğer sorun nakliye. Mobilya, hacimli bir ürün olduğu için navlun bedellerinin yüksek olması sıkıntıya sokuyor. Navlun bedellerinin azaltılabilmesi için ikili anlaşmalar düzenlenerek, sektörün teşvik edilebileceğine inanıyoruz. Diğer yanda mobilyadaki yüksek KDV oranının da sanayicilerimize olumsuz yansımaları bulunduğunu öngörüyoruz. KDV’nin yüzde 18’den yüzde 8’e indirilmesi ile sektörümüzün teşvik edileceğini düşünüyoruz.
 
Mobilya üreticileri dünya markalarına üretim yapıyor. Markalı ihracatın artması için neler yapılmalı? 

 Türk mobilyasının dünyadaki imajını güçlendirmek için “Discover Turkish Furniture” projesini düzenledik. Dünyanın dört bir yanındaki fuarlarda sektörümüzü tanıtmaya devam ediyoruz.
 
Fiyat-kalite açısından bakıldığında Türkiye’nin yeri nedir? 

 “Türk mobilyası” Uzakdoğu menşeli mobilyalara oranla kaliteli, Avrupa’ya göre hem kaliteli hem uygun fiyatlı. Bu özellikleriyle sektörümüz küresel arenada pek çok ayrıcalığa sahip hale geldi ve özellikle ihracatta önemli aşamalar kaydedilecektir.
 
Yeni konutlar mobilya sektörünü olumlu etkiliyor mu? 

 Yeni yapılan residence’lar üretime önemli etki etti elbette. Türkiye’de konut sektörü geliştikçe mobilya sektörü de buna paralel olarak olumlu bir değişim yaşıyor. Ağırlıklı olarak 1 artı 1 ve 2 artı 1 odalı konutlarda tercih ise özellikle son yıllarda ağırlık kazanmış olan çok fonksiyonlu mobilyalar yönünde oluyor. Tüketici bu mobilyalarla evini kendi dekore edebiliyor.

Kişi başı mobilya harcaması 70 dolar

Türkiye’de kişi başına düşen mobilya harcaması 70 dolar. Bu rakam Kanada’da 375, İngiltere’de 292, Çin’de ise 50 dolar. MOBSED’in Nielsen’e yaptırdığı anket ise bazı kentlerdeki mobilya yenileme sıklığını gösteriyor. Araştırma 14 şehirde 1.014 kişi ile yapılmış. Ankete göre mobilya tüketicisi, kalite ve güvene önem veriyor. Araştırmaya göre tüketicilerin ortalama mobilya kullanma süresi 8,3 yıl. Bir önceki araştırmada bu süre 8,5 yıldı. Bölgelere göre ise en sık Karadeniz’de mobilya yenileniyor. Ayrıca “Mobilyanızı nereden alırsınız?” sorusuna katılımcıların yüzde 74’ü markalı mobilya mağazalarından, yüzde 14’ü mobilyanın toplu olarak bulunduğu sitelerden, yüzde 7’si mobilyacıların yoğun olarak bulunduğu semtlerden cevabını verdi. Tüketicilerin 4’te 3’ü taksitli alışverişi tercih ediyor.

Sakinlik ve dinginlik için yalınlık moda

Mobilyada yeni trendler ne? 

 Mobilyada yeni trendler, soft renklere ve minimalist çizgilere kaymış durumda. Tüketici kavramı değişiyor. Daha yalın, sade çizgiler öne geçiyor. Şatafatlı mobilyalar, pop renkler yerine daha çok soft renkler yeni trendler arasında yer alıyor. Kalabalık ortamlarda yaşayan tüketiciyi dinlendirecek renkler kullanılıyor.

Yatak satarak başladık

Türkiye’nin ilk endüstri şirketlerinden biri Alfemo. Nasıl kuruldu? 

 1993’te Ege Bölgesi’nde yatak satarak başladık. Zaman içinde markalı ürünlerin talep gördüğünü fark edince 1998 yılında üretime geçme kararı alıp Alfemo’yu kurduk. Grubumuz İzmir Torbalı’daki 65 bin metrekare kapalı, toplam 200 bin metrekare alan üzerine kurulu Mobilya Üssü ile, son teknoloji ürünü makinelerle faaliyetlerine hızla devam ediyor. ‘Markalı mobilya’ pazarının önemli oyuncularından biri olarak markalaşma ve mağazalaşma yolunda hızlı admlar atmaya devam ediyoruz. Kentli, modern bir anlayışla üretim yapıyoruz.

Jale Özgentürk/Radikal