Milyonlarca yıl hareketsiz kalan faylar insan faaliyetleri etkisiyle de stres biriktiriyor ve bir günde kırılabiliyor
Yeni bir araştırmaya göre, jeolojik olarak güvenli kabul edilen bölgelerdeki depremler, milyonlarca yıl boyunca “iyileşip” güçlenen hareketsiz fayların aniden kırılmasıyla meydana geliyor. Bu faylar, genellikle insan faaliyetleriyle yeniden harekete geçirildiklerinde, biriken stresi tek bir güçlü depremle serbest bırakıyor ve ardından yeniden dengeye geliyor.

Bilim insanları, normalde depremlerin mümkün olmadığı düşünülen Utah (ABD), Soultz-sous-Forêts (Fransa) ve Groningen (Hollanda) gibi bölgelerdeki sarsıntıların ardındaki gizemi çözmeye başladı.
MİLYONLARCA YIL HAREKETSİZ KALAN FAYLAR ZAMANLA ‘İYİLEŞEBİLİYOR’
Utrecht Üniversitesi araştırmacılarına göre, milyonlarca yıldır hareketsiz kalan faylar, zamanla yavaş yavaş “iyileşip” güçleniyor; bu da biriken stresin aniden serbest kalarak tek bir güçlü depreme yol açmasına neden olabiliyor.
İNSAN FAALİYETLERİYLE TETİKLENİYOR
Nature Communications dergisinde yayımlanan çalışma, bu süreçlerin özellikle sondaj, maden çıkarma ve sıvı enjeksiyonu gibi insan faaliyetleriyle tetiklenebileceğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu bulguların “güvenli” kabul edilen bölgelerdeki jeotermal enerji, karbon depolama ve yeraltı inşaat projeleri için önemli uyarılar içerdiğini vurguluyor.
Dr. Ylona van Dinther, "Faylar neredeyse her yerde bulunabilir. Sığ yeraltındaki faylar genellikle kararlıdır, bu yüzden bunlar boyunca şok hareketleri oluşmasını beklemiyoruz. Ancak şaşırtıcı bir şekilde, sismik aktivite yüzeyin ilk birkaç kilometre altında, yani zeminin en kararlı kabul edildiği yerde gerçekleşir. Bu sığ depremler genellikle sondaj, maden çıkarma veya sıvı enjeksiyonu gibi insan faaliyetleriyle bağlantılıdır. Öyleyse asıl soru, normalde hareket ettiklerinde güçlenen fayların neden aniden zayıflayıp kayarak deprem olarak enerji açığa çıkarabildiğidir.” dedi.

Dr. Ylona van Dinther
YÜZEYE YAKIN DERİNLİKLERDE DEPREMLER MEYDANA GELİYOR
Dr. Dinther, “İnsan kaynaklı depremlerin çoğu, milyonlarca yıldır hareketsiz kalmış eski, aktif olmayan faylar boyunca meydana gelir. Bu faylar hareketsiz kalsa da, kayaların birleştiği yüzeyler zamanla yavaş yavaş "iyileşerek" güçlenir. Bu kademeli güçlenme ek direnç oluşturur. Bu direnç nihayet aşıldığında, fay boyunca ani bir ivmelenme meydana gelebilir. Bu ivmelenme, jeolojik modellerin durağan olarak nitelendirdiği bölgelerde bile depreme neden olur. Bu gibi bölgelerde uzun vadeli sismik aktivite kaydı bulunmadığından, yerel topluluklar genellikle hazırlıksız oluyor. Binalar ve altyapı, sarsıntıya dayanacak şekilde tasarlanmamıştır. "Üstelik bu depremler, insan faaliyetlerinin gerçekleştiği bir derinlikte, yani birkaç kilometreden fazla olmayan derinliklerde meydana geliyor. Bu, doğal depremlerin çoğundan çok daha az derin." dedi.
Dr. Dinther, "Sonuç olarak, o noktada artık deprem aktivitesi olmuyor. Bu durum, bu tür bölgelerdeki yeraltının insan faaliyetleri durduktan hemen sonra çökmeyeceği, ancak depremlerin şiddetinin (beklenen maksimum büyüklük de dahil olmak üzere) kademeli olarak azalacağı anlamına geliyor." dedi.
patronlardunyasi.com















