Markalar pazara düştü
İflas eden, sektör değiştiren veya elde nakit bulundurmak isteyen şirketler tescilli markalarını satışa çıkardı.

Uzmanlara göre en çok satışa çıkan markalar gıda ve bilişim sektöründen.
Kriz döneminde nakit elde edebilmek için önce ellerindeki taşınmazları satışa çıkaran şirketler, şimdi de tescilli markalarından vazgeçiyor.
Kimi şirket iflas ettiği için markasını satışa çıkarırken kimi de "zamanı gelince kullanırız" diyerek bir kenara attığı tescilli markasına müşteri arıyor. Son dönemde sadece internet üzerinde 7 bin markanın satışa çıkarıldığı belirtiliyor. Markaların fiyatları ise 4 bin dolardan başlayıp 500 bin dolara kadar çıkıyor. Uzmanlar en çok satışa çıkan markanın gıda ve bilişim sektörlerinde olduğunu belirtiyor.
Marka satışlarında krizden kaynaklanan bir artış gözlendiğini belirten Bilge Patent Genel Müdürü Oktay Ercan, "Krizden önce Merter ve Laleli bölgesindeki tekstilcilerle marka tescili konusunda yoğun olarak görüşürdük. Şimdi ise durum tam tersine döndü. İş yerlerini kapatan ve sektör değiştirmek isteyen birçok firma markalarını satılığa çıkardı" açıklamasını yaptı.
Yabancı markalar talep görüyor
Şirketler markalarının satışlarını büyük çoğunlukla patent firmaları aracılığıyla yapıyor. Bu satışlar şirketlerin imajına zarar vermemek için büyük bir gizlilik içinde yürütülüyor. Şirket ismi vermeden patent firmasının sitesinde marka sadece ismi yer alıyor. Hangi şirketin sattığına dair bilgi verilmiyor. Talipli gerçekten marka ile ilgileniyorsa talebini patent firmasına iletiyor ve kendisi ile ilgili tüm bilgileri paylaşıyor. Yapılan değerlendirmelerden sonra markasını satan firma talipliyi güvenilir bulursa karşılıklı görüşmelere başlıyor.
Patent ve Marka Vekilleri Derneği'nin kurucusu ve 4m Danışmanlık'ın sahibi Himmet Öztürk, özellikle ihracat yapan birçok firmanın zor günler geçirdiğini belirterek şu açıklamayı yaptı: "Firmalar bu sıkıntılı dönemde markalarını bile gözden çıkardı. Satılık markalar arasında en çok talep yabancı markalara geliyor. Bunun nedeni de hızlı bir şekilde tüketiciden kabul görmek. Zaten Türk firmaları tarafından tescili yapılan markalar genellikle yabancı isimlerden oluşuyor."
Gıda markaları gözde
İnternet siteleri aracılığıyla yaklaşık 200 civarı markanın satışını yaptıklarını belirten Destek Patent'in Genel Müdür Yardımcısı Hasan Gedik ise "Fiyatlar 5 bin liradan başlıyor. Marka konusunda gıda sektörü yüksek bir potansiyele sahip. Krizden önceki dönemde de tekstile yönelik marka satın almak isteyen çok sayıda firma vardı. Şimdi ise gıda markaları gözde" dedi.
Birçok firmanın tek bir markayla yetinmediğini ve bu nedenle 'ileride lazım olur' diyerek çok sayıda ismi marka olarak tescil ettirdiğini belirten Gedik, bu nedenle de markaların kriz döneminde bir gelir kaynağı haline geldiğini söyledi. Gedik, "Türkiye'de geçen yıl 75 bin tescil başvurusu yapıldı. Markanın tescil fiyatı ise 1 yıllık süre zarfında bin 500 TL'yi bulur" dedi.
TESCİLİ OLUP OLMADIĞI KONTROL EDİLMELİ
Marka satın almak isteyenlerin ve satanların dikkatli olmaları konusunda uyarılarda bulunan 4m Danışmanlık'ın sahibi Himmet Öztürk, şu açıklamayı yaptı: "Markalarla ilgilenen kişilerin yalnızca yüzde 10'u gerçek alıcılar oluyor. Tescilli denen birçok marka tescilsiz çıkabiliyor. Fiyat konusu da çok hassas. Piyasadaki marka fiyatı en az 2 bin lira olması gerekiyor. Fiyat markaya olan ihtiyaçla bağlantılı olarak yüksek meblağlara çıkabiliyor."
HANGİ MARKA EL DEĞİŞTİRDİ
EVYAP, UNİLEVER'DEN GİBBS'İ SATIN ALDI
Gibbs markasını 2004 yılında Unilever firmasından satın alan Evyap, 5 yıl boyunca markayı yeniden yapılandırmakla uğraştı. Tıraş sabunu, tıraş kremi ve tıraş jelinden oluşan tıraşa hazırlık ürünleri pazarında yüzde 5 pazar payına sahip olan Gibbs, Arko ile birlikte Evyap'ı toplamda yüzde 60'lara yaklaşan çok önemli bir pazar payına taşıdı. Gibbs markası geçen yılın sonlarında Türkiye'nin yanı sıra yurt dışı pazarlarına da açıldı.
NARİN TRİKO, KARACA'YI BAŞARIYA TAŞIDI
2005 yılının mart ayında Karaca markasını Tekfen Grubu'ndan satın alan Narin Triko, markalaşma yönündeki faaliyetlerini artırarak Karaca'yı yeni yatırımlarla canlandırdı. Bugün yaklaşık 20 mağazası bulunan Karaca, şubeleşme hedeflerini de her geçen sene artırıyor. 40 mağaza sayısına ulaştıktan sonra yurt dışına açılmayı planlayan Karaca'nın ilk hedefi ise İspanya'da mağaza açmak.
RESTORAN MARKASI PASTA D'ALFREDO 150 NOKTAYA ULAŞIYOR
Yaklaşık 10 yıl önce Pasta D'Alfredo markasını markasını Ristorante İtaliana restoranın sahibinden satın alan Bülent Aydın, makarna işine girdi. İlk yıllarda 5 çeşit makarna sunumu olan Pasta D'Alfredo, bugün ürün çeşitliliğini 110'a çıkardı. 150 ayrı noktaya makarna satışı da gerçekleştiren Pasta D'Alfredo'nun yıl sonu hedefinde ise 500 noktaya ulaşmak var. Markanın sahibi Bülent Aydın, 110 olan makarna çeşit sayılarını da 500'e çıkaracaklarını söylüyor.
MARSAN, SABANCI'DAN DEVRALDIĞI PİYALE'Yİ GÜÇLENDİRDİ
Yaklaşık 90 yıl önce temelleri atılan Piyale markası, 2002 yılında Sabancı Grubu'nun kurduğu Gıdasa şirketi tarafından satın alındı. 2008 yılına kadar Gıdasa olarak faaliyet gösteren şirket hisselerinin el değiştirilmesiyle beraber Marsan Gıda ise, Sabancı Gıda'nın hisselerini devraldı. Bugün Piyale markasıyla makarna, un, toz tatlı, çorba ve irmik kategorilerinde faaliyet gösteren Marsan, Piyale'ye yatırım yaparak, markanın gelişerek güçlenmesini sağladı.
Gamze Tüfekçi/Referans