Manderlay
Danimarkalı dâhi sinema adamı Lars Von Trier’in Amerika üçlemesinin ikinci filmi olan ‘Manderlay’, İstanbul, Ankara ve Antalya’da düzenlenen festivallerdeki sınırlı gösterimlerinin ardından nihayet sinemalarda.

‘Europa’, ‘Breaking the Waves’, ‘Dancer in the Dark’ gibi filmlerle geniş kitlelere ulaşan ve büyük tartışmalar yaratan Lars von Trier’in son yapıtı ‘Manderlay’, sezonun en tartışmalı filmlerinden birisi olmaya aday.
‘Manderlay’ bir devam filmi. ‘Dogville’den babasının yardımıyla kurtulan Grace’i bu kez ‘Manderlay’de görüyoruz.
İlk filmden farklı olarak Grace karakterini Nicole Kidman değil Bryce Dallas Howard canlandırıyor. Kidman, filmde rol alamayınca, Grace’in karakteri -canlandıracak aktriste göre- değiştirilmiş. Bryce’ın bu kadar genç olması, Grace karakterinin inatçılığını daha inanılır kılmış. Bryce’ın olaylara naif yaklaşımı da Grace karakterini anımsatıyor. Bilindiği gibi naiflik Trier’in tüm filmlerimdeki kadın kahramanların sahip olduğu bir özellik.
FİLMİN ÖYKÜSÜ
‘Dogville’den babasının yardımıyla kurtulan Grace dönüş yolunda, güney eyaletlerinden birisinde tuhaf bir çiftlikle karşılaşır. Köleliğin yasaklanmasının üzerinden 70 yıl geçmiş olmasına rağmen, çitflikte siyahlar köle olarak kullanılmaktadırlar.
Grace, zencilerin çitflik sahibi tarafından acımasızca kullanılmalarına kayıtsız kalamaz. Babasının aksi yöndeki tavsiyesine karşın çiftlikte kalıp, zencileri zincir altında tutan çiftlik sahibine karşı çıkmaya verir.
‘Dogville’den yaşadıklarından ders çıkaran Grace, yanına silahlı adamlarını da alarak, ‘Manderlay’in kölelerine özgürlük ve demokrasi getirmeye karar verir. Ancak hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir.
‘Manderlay’de köleler ve efendileri arasında kurulmuş karmaşık bir düzen vardır. Grace bu yıkılması güç düzenin gizemini çözmeye çalışırken, yıllarca köle olarak yaşamış zencilere özgürlüğü kabul ettirmenin hiç de zannettiği kadar kolay olmayacağını farkeder.
“Grace de tıpkı George W. Bush gibi doğru olduğuna inandığı şeyi yapıyor.” [Lars Von Trier]
YAPIM HAKKINDA
‘Dogville’le hem hayranlarına, hem de düşmanlarına yenilerini ekleyen Lars von Trier, yeni filmi ‘Manderlay’ ile çıtayı yükseltiyor. ‘Dogville’de tipik bir Amerikan kasabasının sadeliğine, huzuruna ve temizliğine imrenen, erdem timsali Grace yaşadığı bozgunun ardından bu kez, Amerika’nın karanlık geçmişinde başka bir noktada konaklıyor.
Kimilerine göre Trier’in bugüne dek yazdığı en mizah dolu senaryoya sahip olan ‘Manderlay’ çeşitli okumalara göz kırpıyor. Trier, kölelik ekseninden hareket ederek Amerika’nın hem geçmişine hem de bugününe dair şoke edici saptamalarda bulunuyor.
‘Manderlay’, geçen yüzyıla kadar devam eden kölelik düzeni gözler önüne sererken, özgürlük ve demokrasi kavramları üzerinde oynayıp Amerika’nın günümüz dış politikasını da elştirmeden edemiyor.
Grace’in silahlı adamlarıyla, zulüm altındaki zencileri kurtarmak ve onlara özgürlük ve demokrasi getirme çabaları, Amerika’nın Irak’ı işgalini hatırlatıyor. Trier ezilen, ezen dengesini, her iki tarafında çıkar sağladığı bir ortaklık olarak görüp; ezilenleri de en az ezenler kadar sistemin bir parçası olmakla suçluyor.
Filmin Künyesi
Yönetmen: Lars von Trier
Senaryo: Lars von Trier
Görüntü Yönetmeni: Anthony Dod Mantle
Kurgu: Bodil Kjaehauge, Molly Marlene Stensgard
Yapımcılar: G. Berrie, L. Borglum, P.A. Jensen, S. Jensen, L. Penttila
Tür: Dram
Yapım: 2005 Danimarka, İsveç, Hollanda, Fransa, Almanya, ABD
Süre