Mağara (The Cave)

Mağara (The Cave)

Korku / bilimkurgu türündeki film ‘Mağara’, Avustralyalı yönetmen Bruce Hunt’ın ilk uzun metraj denemesi. Hunt, başarılı reklam filmlerinin yanı sıra ‘Kahraman’ ve ‘Parlayan Hançerler’ fragmanlarının da yönetmeni.

Mağara (The Cave)
16px
24px
08.10.2005 11:29
ABONE OLgoogle

Michael Steinberg ve Tegan West’e ait olan senaryo, ‘Matrix’ filmlerinin yapımcılarından Andrew Mason’ın dikkatini çekmiş ve ‘Mağara’nın beyazperde serüveni böylece başlamış.

FİLMİN ÖYKÜSÜ
Bir grup bilim adamı, Romanya’daki dipsiz bir ormanda, onüçüncü yüzyıla ait döküntü bir manastıra rastlarlar. Manastırla yakından ilgilenen bilim adamları daha ayrıntılı bilgi toplamak için manastırın içine girdiklerinde, muazzam bir mağaranın girişini keşfederler.

Yerel bilim adamları, mağaranın derinliklerinde keşfedilmemiş bir eko-sistem olduğunu düşünür ve bunun üzerine, mağara araştırması yapan Amerikalı bir gruptan gelip bu keşfedilmemiş mağarayı incelemelerini isterler.

Maceraperest Jack ve kardeşi Tyler, kendileri gibi profesyonel dalış ekibiyle birlikte, ellerindeki en yeni ekipmanları toplayıp Romanya’ya giderler.

Ekip üyelerinden Charlie ve Buchanan gider gitmez araştırmaya koyulur. Ancak mağaranın içinde keşfettikleri şey, hem yeni bir eko-sistem hem de tamamen yabancı bir yaratık türüdür.

YAPIM NOTLARI
Mağara, bir senaristin hayal ürünü gibi gözükse de, özellikle Romanya’da yapılan son mağara araştırmalarında gerçekten değişik hayat formlarına rastlandığı belirtildi.

Bu keşiflerden en önemlisi Movilla adlı mağarada gerçekleşti. Bu mağaraya giren bazı bilimadamları ve Dr.Christi Lascu (ki filmde de asistan olarak görev aldı) gördüklerini şöyle aktarıyor:

“Hükümet, 1980 yılında Karadeniz’in yakınlarında devasa nükleer bir ünite inşaa etmek istiyordu. Bizlerden binanın inşaa edileceği yerin toprağını inceleyip, toprağın bu büyüklükte bir kütleyi taşıyıp taşımayacağını araştırmamızı istediler. Ancak araştırma yaptığımız bir mağaranın içinde, içi daha önce hiç rastlanmamış hayvanların barındığı, sülfür dolu bir kaplıca keşfettik”.

“Muhtemelen bu mağaranın içinde yüzden fazla keşfedilmemiş yaratık vardı, ve bunlardan otuzbeş tanesi bilim adamları tarafından yeni organizmalar olarak kayıtlara geçti. Bu varlıklara sadece burada rastladık, büyük ihtimalle onlar yaşayan fosiller çünkü milyonlarca yıldır burada yaşamlarını sürdürmeyi başarmışlar. Buz devri esnasında, yaratıklar yeraltına göç etmişler, ve bu mağarada bulunan termal kaplıca sayesinde hayatta kalmışlar. Bir arkadaşım bitirme tezini de bu yaratıklar üzerine yaptı, tezinde eğer nükleer bir savaş çıkarsa ve yeryüzündeki herşey yokolursa, bu yaratıklar kurtulmayı başarırlar çünkü ne güneş enerjisine ne de yeryüzündeki kaynaklara ihtiyaçları var şeklinde bir savunma hazırladı” diye ekliyor Dr.Lascu.

SETLER

ROMANYA ÇEKİMLERİ
12,000 resmi kayıtlı mağarası bulunan Romanya’da mağara ile ilgili film çekmenin doğru bir seçim olduğunu düşünen yapımcılar, ayrıca Romanya’nın film endüstrisinin önemli bir parçası olmaya doğru ilerlediğini ve ekonomik olarak da uygun bir yer olduğunu savunuyorlar. Su altı görüntülerini çekebilmek için oldukça büyük bir su tankı inşaa eden ekip ses efektlerini gerçekleştirmek için de, tankın etrafına muazzam bir ses seti kurmuşlar, yapımcı Richard Wright böyle bir şeyin Los Angeles’ta kesinlikle gerçekleşemiyeceğinin de altını çiziyor. Paramount Pictures için kurulan seti kullanmayı tercih ettiklerini belirten yapımcı Gary Lucchesi ise bunun nedenini binaların yeni oluşuna ve yapıların konumlarından dolayı herşeyi kolaylıkla kontrol altında tutmalarına bağlıyor.

<

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde