Konutta gözler 2026’da, faiz indirimi beklentisi talep ve fiyatlar için belirleyici olacak
Konut fiyat endeksinde kasım sonu itibarıyla yıllık artış yüzde 31,04 oldu, buna göre reel fiyatlar bir yıl önceyle aynı kaldı. Faiz indirim sürecinde canlanan konut satışları, 3. çeyrekte hız kesti, son çeyrekte düşüşe geçti; geçen yıla göre ekimde yüzde 0,5, kasımda yüzde 7,8 düşüş var.

Konut sektörü, parasal sıkılaştırma sürecinde faiz indirimleri ile kontrollü gevşemenin başlatıldığı 2025’e canlı başladı, ancak yılı sakin bitiriyor. Sektörün performansını belirleyen dinamiklerdeki olumlu bekleyişlerle umutlar 2026’ya kaldı.
Kasım itibarıyla açıklanan fiyat ve satış verilere göre, reel olarak düşen ancak nominal bazda hala yüksek fiyatlar ile indirimlere rağmen hala yüksek kredi faizlerinin orta sınıfın ikamet amaçlı konut alımlarını baskılarken; faiz–enflasyon makasının belirsizliği ve yeni trend olarak altına yöneliş furyası gibi faktörlerin de yatırımcı tip alıcıları “bekle-gör” yaklaşımına itti. Faiz indirim sürecinde yılın başlarında canlanan, üçüncü çeyrekte mutedil seyre geçen satışlar, fiyatların reel olarak yerinde saymasına rağmen son çeyrekte düşüşe geçti.
“REEL” FİYAT BİR YIL ÖNCEYLE AYNI
Merkez Bankası’nın ülkedeki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla oluşturduğu Konut Fiyat Endeksi, kasımda önceki aya göre yüzde 2,67, geçen yılın aynı ayına göre de nominal olarak yüzde 31,04, reel bazda ise yüzde 0,3 artış kaydetti. Buna göre son bir yılda Türkiye genelinde konut fiyatları reel olarak yerinde saydı. Başka deyişle konutlar, reel değerini ancak korudu.
Endeks değerleri yıllık nominal bazda, İstanbul’da yüzde 31,7, Ankara yüzde 37,9 ve İzmir’de yüzde 31,6 artış gösterdi. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına göre en yüksek yıllık artış yüzde 40,1’le Bingöl, Elâzığ, Malatya, Tunceli, Van, Bitlis, Hakkâri, Muş; en düşük ise yüzde 21,9’la Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye bölgesinde gözlendi.
KASIMDA SATIŞLARDA BELİRGİN DÜŞÜŞ
Türkiye genelinde konut satışları kasım ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,8 azalarak 141 bin 100 oldu. Kasım ayında konut satış sayısının en fazla olduğu iller 24 bin 234 adetle İstanbul, 12 bin 706 adetle Ankara ve 8 bin 540 adetle İzmir; en az olduğu iller ise 78 adetle Ardahan, 131 adetle Bayburt ve 152 adetle Artvin.
Türkiye genelinde ipotekli konut satışları kasımda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,4 oranında azalarak 21 bin 499, bunun toplam satışlardaki payı yüzde 15,2 oldu. Kredi ile alınanların 5 bin 483’ünü ilk el konutlar oluşturdu. Diğer konut satışları ise yüzde 8,8 azalarak 119 bin 601 adede geriledi.
Konut satışları ocak-kasım döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,3 artarak 1 milyon 434 bin 133 adet olarak gerçekleşti. On bir aylık dönemde ipotekli konut satışları yüzde 53,5 artarak 207 bin 519 oldu, bu konutların 49 bin 973’ünün ilk el olduğu belirlendi. İpotekliler, toplam satışlarda yüzde 14,5 pay aldı. Aynı dönemde diğer konut satışları ise bir geçen aynı dönemine göre yüzde 8,5 artarak 1 milyon 226 bin 614 oldu.
CANLILIK DEVAM EDEMEDİ
Merkez Bankası’nın aralık ayında faiz indirim süreci başlatması sonrası bu yıl ocakta konut satışları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 39,7 ile hızlı bir artış göstermiş, banka kredisi ile (ipotekli) satışlardaki yüzde 182,8’lik artış bunda etkili olmuştu. Bu gelişmeyle Ocak 2024’de toplam satışlarda kredi ile alınanların yüzde 7,4 olan payı yüzde 14,9’a yükselmişti. Bu trend şubatta da devam etti; kredili satışlar yüzde 90,1, toplam satışlar yüzde 20,1 arttı. İkinci yarısında siyasal gerilimin arttığı, faiz indirim sürecinin belirsizleştiği mart ayında ise toplam satışlardaki artış yüzde 5,1’e geriledi. Satışlarda nisanda ise geçen yılın aynı ayındaki çok düşük sayının baz etkisiyle yüzde 56,6 ile yeni bir sıçrama yaşandı. Ulusal ve küresel planda belirsizliğin kökleştiği izleyen dönemde hız keserek artmaya devam eden satışlarda özellikle yazdan itibaren ise ivme kaybı netleşti ve yıllık değişim ekimde yüzde 0,5’le eksiye geçti. Yüzde 7,8’le düşüşün hızlandığı kasımla birlikte satışlar iki ay üst üste gerilemiş oldu.
KONUTTA 2026 BEKLENTİLERİ
Konut piyasası 2026 yılına, yüksek nominal fiyat seviyesi-düşük reel alım gücü, hala yüksek kredi faizleri gibi 2025’ten devreden faktörlerinin kıskacında giriyor. Gelecek yıl bu faktörlerdeki gelişmeler konut ve inşaat sektörlerinin dinamikleri üzerinde belirleyici olacak. 2026’ya ilişkin projeksiyonlarda faizde düşüş beklentisi öne çıkıyor. Politika faizinde düşüş paralelinde konut kredisi faizlerinin aylık yüzde 2’nin altına inmesi güçlü beklentiyi oluşturuyor. Bu durumda konuta talebin canlanacağı, bu etkinin ise ilk evini alacak olan alt ve alt-orta kesimden çok, “Faiz düştü, fiyat kaçar” refleksiyle hareket eden orta-üst gelir grubundan yatırımcı tip alıcılarda görüleceği belirtiliyor.
Dünya'dan Naki Bakır'ın haberine göre, 2025’te hızla yükselen altın fiyatlarının doygunluğa ulaştığı kanısıyla bu tür birikimi olanların bir noktada altın satarak konut alımına geçmesi şeklinde “servet etkisi” olasılığına da işaret ediliyor. Konut talebindeki canlanmanın ise kaçınılmaz olarak fiyatları yukarı iteceği belirtiliyor. Konut talebi ve fiyatlarında bölgesel ayrışmanın sertleşmesi ile İstanbul, Ankara, İzmir gibi metropollerde fiyat artışlarının talep paralelinde daha yüksek, çeperdeki niteliksiz stokta ise satışların düşük kalacağı öngörülüyor. 2023-2024’te fiyatların aşırı yükseldiği Anadolu şehirlerinde ise 2026’da “yorgunluk” etkisiyle nominal fiyat artışlarının sınırlı kalacağı, ancak üniversite ve sanayi illeri ile göç alan kentlerin görece daha dirençli olacağı belirtiliyor. Bir diğer gelişme ise kira artışındaki yavaşlama. Getiri oranlarının düşmesi ile konutun, yatırımcı için nakit akışı üretmemesi, sadece elde tutulan değer işlevi görmesinin, spekülatif alımları sınırlayacağı, “bekle-gör” davranışını güçlendireceği öngörülüyor.
patrolardunyasi.com















