KKTC'yi İngilizler keşfetti

Perihan Çakıroğlu'nun yazısı...

Biz Türkler, onlardan sonra uyandık yine. Yıllarca, "Kıbrıs sorunu çözülmez" diye yapılması gereken yatırımları hep erteledik. Amerikalılar da adanın kuzeyine ilgi göstermeye başlayınca "Aman geç kalmayalım" telaşına düştük.

Evet, artık Kuzey Kıbrıs'ta hareket ve yatırım atağının hızlanacağı iyice belli oldu. Sait Halim Paşa Yalısı'nda KKTC'nin tarihine dün bu anlamda notlar düşülürken salonundaki turizm yatırımcıları KKTC Ekonomi ve Turizm Bakanı Derviş Kemal Deniz'i pür dikkat dinlediler.

O da bunun farkında olarak belki de ilk kez girişimcilere çok ayrıntılı sunumlar yaptı. Sunumları dinleyen Türk - Amerikan İşadamları Derneği TABA'nın Başkanı Adnan Nas ile Turizm Yatırımcıları Derneği TYD'nin Başkanı Oktay Varlıer ve arkadaşları güzel düşüncelere daldılar.

Varlıer, bu düşüncesini, "Mesela, KKTC'de bir Shakespeare Festivali neden yapılmasın?" diyerek dışavurumunu sergiledi. Eminim, kafasında Shakespeare'nin Antonious ve Kleopatra, Hamlet, Kral Lear, Macbeth, Othello gibi oyunlarını çoktan sahnelemişti bile. Yerini söylemedi ama Girne'nin bu işe uygun olduğunu düşündüm.

Neden yavru vatanda Shakespeare Festivali yapılmasın? Tabii ki, yapılır ama önce şu yatak kapasitesi meselesini çözmek lazım değil mi?

Aynı anda Ercan Havaalanı'na 20 - 30 uçak inemiyor ki. Festivali duyan Avrupalılar koşup gelirse onlara 6 - 7 beş yıldızlı otel yetmez ki.

İzolasyonun kalkmasına hazır mıyız?

Bakan Deniz, "İzolasyon kalksa da KKTC'deki 12 bin yataklık otel kapasitesi, henüz turizm akınına hazır değil, en az bunun iki üç katına çıkması ve altyapı sorunlarının da çözülmesi gerekir" diyor ve Türk turizmcilerini yatırımcılara çağırıyor.

Aralarında Mustafa Göçen, Mustafa Keten ve Sıdıka Atalay'ın da bulunduğu sayıları 10'u geçmeyen öngörü sahibi bazı yatırımcılarımız birkaç yıldır adada işe girişmişlerdi. Atalay'ın marina, Keten ile Göçen'in de otel projeleri var.

Bakan Deniz, onlara ayrıca teşekkür ederken, adayı anlatan sunumunda ufuk turu yaptı ve önemli nedenler sıraladı: "Kıbrıs'ın kuzeyi, güneyine göre tarihi ve kültürel açıdan yüzde 90 daha zengindir. Camiler, kiliseler ve eşsiz eserler vardır. Bafra ve Güzelyurt gibi iki bölge için özel turizm projeleri yapıyoruz. Öteki bölgeler için de hazırlıklarımız sürüyor."

UİŞ'e giren kazanacak

KKTC, yolunu çizdi. turizm ve finans merkezi olacak. Belki bizim turizmcilerin beklediği gibi bir master plan yok ama Bakan Deniz, yol haritasını onlara anlattı.

Uluslararası İşletme Şirketleri (UİŞ) adıyla şirketler kuruluyor. Bu şirketler, dünyadaki birçok adanın ekonomisine kalkınma hamlesi yaratmış.

Malta, Cayman ve Seyşel adalarını ihya etmiş. İşin özü, uluslararası yatırım fonlarını çekmekten geçiyor.
KKTC'li yetkililer, Brüksel'e gidip AB Komisyonu ile oturup konuşarak normlara uygun yasalar hazırlamışlar. UİŞ'ler kanalıyla kalkınacaklar.
Kara para meselelerinden bunaldıkları için açık, şeffaf bir yol izleniyor. Casino'lar, off - shore bankacılık, serbest bölgeler gibi mekanizmalar hep yasal düzene oturtuluyor. UİŞ'lerin tüm hissedarları yabancılar oluyor. Faa liyeti de KKTC sınırları dışında gerçekleşiyor ve tüm masraflar da yurt dışında elde edilmiş fonlardan karşılanıyor. Karlar, çok