Kızından Erdoğan’a: Baba, bir geceni de bize ayır

Başbakan Tayyip Erdoğan, Ankara’ya alıştığını; ancak siyasetin kendisini çocuklarından uzak tuttuğunu söyledi.

İşlerinin gündüzle sınırlı olmadığını, gece geç saatlere kadar sürdüğünü belirten Erdoğan, çocuklarıyla gönlünce görüşememekten dert yandı. Ailesiyle bu konuda yaptığı sohbetleri anlatan Erdoğan, “Çocuklarım okulda, ben parti çalışmalarında... Gece geç saatlerde eve geliyorsunuz. Sabah ben kalktığımda çocuklarım okula gitmiş oluyor. Şu anda doktorasını yapan kızım, bir gün benim kapıma bir pusula iliştirmiş; ‘Baba bir geceni de bize ayır’ diye.’’ ifadelerini kullandı. “Bu anlarda ‘keşke siyasete hiç girmeseydim’ dediğiniz oluyor mu?’’ sorusuna “Sonra ağlayarak dertleşirdik. Dertleştiğimizde de onlar ‘Baba millete hizmet ediyorsun.’ derlerdi.’’ karşılığını veren Erdoğan’ın gözleri doldu.

Başbakan Erdoğan, dün gece TRT’de canlı yayınlanan “Enine Boyuna’’ programında Nermin Tuğuşlu’nun sorularını cevapladı. Özel hayatının yanı sıra güncel sorunlara da değinen Erdoğan, THY’de yaşanan rötarların kendisini üzdüğünü bildirdi. Orada çok ciddi hatalar olduğunu ifade eden Başbakan, gerekirse hemen olayla ilgili teftiş başlatacağını vurguladı. Danıştay saldırısının ardından laiklikle ilgili rahatsızlıklara ilişkin yapılan açıklamaların hatırlatılması üzerine Erdoğan, laikliğin 1982 Anayasası’nda yer alan tanımını parti programlarına yerleştirdiklerini, kesinlikle devletin dine, dinin de devlete müdahalesi gibi bir yaklaşım içinde olmadıklarını vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bunu anlamak istemeyenler varsa ne yapabiliriz? Sürekli olarak benim aileme, eşime çocuklarıma bile hakarete varan yaklaşımlar yapıp, bunu laiklik çerçevesine oturtmaya kalkanlar var bu ülkede. Bunu yapmak bizlere haksızlıktır. Bunu yapanların istediği çerçevede yaşamak mecburiyetinde değiliz. Siyasete girerken farklı, siyasetten sonra farklı bir yaşam tarzı mı uygulayacağım, halkımı mı aldatacağım? Dün neysem, bugün de oyum, değişemem, değişmedim. Arzumuz; şu kavramlar bizi birbirimizden koparmamalı, anlaşmaya ve zenginlik olarak birbirimize yaklaştırmaya vesile olmalı. Benim düşüncemi kabul etmiyorsanız saygı duymak, saygı duymuyorsanız katlanmak gerekir. Demokrasi bir tahammül rejimidir. Bunun bilmeyenler, anlamayanlar laikliğin tanımında da çelişkiye düşüyorlar.”

Aklıselim hakim olduğunda başörtüsü sorunu çözülür

Başbakan Erdoğan, programda iktidarda bulundukları 3,5 yılda arzuladıklarını yüzde 100 yerine getiremediklerini, birçok konuyu da gerçekleştiremediklerini itiraf etti.

Ülkede gerginliğe yol açtığı için bu konulara girmeyi doğru bulmadığını anlatan Erdoğan’a Tuğuşlu ‘’Türban olayı örneğin’’ hatırlatması yaptı. Erdoğan da şu görüşü dile getirdi: ‘’Ben bu konuda hep şunu söyledim; toplumun beklentisi... Ve toplumda bu konuda konsensüs var. Ama ne yazık ki, bu ülkedeki bazı kurumlar arasında bu konsensüs yok. Bu neyi getiriyor biliyor musunuz, çoğunluğun azınlığın tahakkümü altına girmesini getiriyor. Bu sorun ne ABD’de ne de Avrupa’da var. Bizde niye bu sorun var? Neymiş; Türkiye nevi şahsına münhasırmış, tamam da nevi şahsına münhasır olmayı belli kurumlar mı belirleyecek? Yoksa ülkenin halkının büyük bir kısmının düşünceleri mi? Olaya işin başından hep olumlu yaklaşmanın gayreti içinde olduk. Bir konsensüsle bu konunun çözümünden yana olduğumuzu hep ifade ettik. Ve ben şu anda da aynı anlayışın içerisindeyim. Sabırlıyım. Sabırla hareket ediyorum. Çünkü ülkemin gerilmesinin kaybettireceklerini biliyorum. Diyorum ki herhalde aklıselim bir gün hakim olacak. Aklıselimin hakim olduğu anda da o zeminde çok daha rahat çözülür.’’

Dünya Kupası maçlarını da değerlendiren Başbakan Recep