İşte 2007 finansman programı

İşte 2007 finansman programı

Devlet Bakanı Ali Babacan, 2007 yılı Finansman Programı'nı düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı. 2007 yılında mali disipline uyulacağını vurgulayan Babacan...

İşte 2007 finansman programı
16px
24px
28.12.2006 12:58
ABONE OLgoogle

Devlet Bakanı Ali Babacan, 2007 yılında 104.3 milyar YTL iç ve 26.2 milyar YTL dış olmak üzere, toplam 166.5 milyar YTL'lik borç servisi yapılmasının öngörüldüğünü bildirdi.

Devlet Bakanı Ali Babacan, 2007 yılı Finansman Programı'nı düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı. 2007 yılında mali disipline uyulacağını vurgulayan Babacan, yüzde 6.5'lik faiz dışı fazla hedefinin korunacağını kaydetti.

Babacan, 2007 yılında 140,3 milyar YTL'si iç, 26,2 milyar YTL'si de dış olmak üzere, 166,5 milyar YTL'lik borç servisi yapılmasının öngörüldüğünü kaydederek, "Borç servisi projeksiyonları ve borçlanma dışı kaynaklara ilişkin hedefler çerçevesinde; 2007 yılında toplam 122.0 milyar YTL tutarında borçlanma yapılması öngörülmektedir. Toplam borçlanmanın 17.8 milyar YTL'sinin dış borçlanma, 104.2 milyar YTL'sinin ise iç borçlanma yolu ile yapılması planlanmaktadır" dedi.

Babacan, 140.3 milyar YTL tutarındaki iç borç servisine karşılık, 104.2 milyar YTL tutarında iç borçlanmaya gidilmesi sonucunda, 2007 yılında iç borç çevirme oranının ortalama yüzde 74.2 olmasının beklendiğini belirtti. Babacan; bu rakamlara göre iç borç çevirme oranının 2006 yılına göre yaklaşık 2 puan düşük kalacağını ve 2007'de Hazine'nin ödeyeyeceğinden 36 milyar YTL daha az borçlanacağını söyledi.

Babacan, 2007'de uluslararası sermaye piyasalarından tahvil ihracı yoluyla 5.5 milyar ABD doları tutarında borçlanma yapılmasının öngörüldüğünü kaydetti. Babacan, önceki yıllarda uygulandığı gibi, 2007 yılında da piyasa koşulları dikkate alınarak önümüzdeki döneme ilişkin dış finansmanın bir bölümünün öne alınması veya yeni enstrümanlar yoluyla dış finansman sağlanması söz konusu olabileceğini söyledi.

2007'DE ENFLASYONA ENDEKSLİ TAHVİLLER KULLANILMAYA BAŞLANACAK

Babacan, konuşmasında, 2007'den itibaren iç borçlanmada enflasyona endeksli tahvillerin kullanılmaya başlanacağını söyledi. Söz konusu tahvillerin borçlanma programında ilk defa yer aldığına dikkat çeken Babacan, "Enflasyona endeksli tahviler 3 ayda bir olmak üzere ihraç edilecektir" dedi.

Babacan, 2007 yılı borçlanma stratejisinin temel unsurlarını ise şöyle açıkladı: "2007 yılında iç borçlanma YTL cinsi iskontolu gösterge tahviller, YTL cinsi kısa vadeli iskontolu tahvil/bonolar, YTL cinsi üç ve altı ay vadeli referans bonolar, YTL cinsi uzun vadeli ve sabit kuponlu tahviller, YTL cinsi uzun vadeli ve değişken faizli tahviller, enflasyona endeksli tahviller ve döviz cinsi tahviller yolu ile yapılacak. YTL cinsi iskontolu gösterge tahviller, Ocak-Nisan-Temmuz ve Ekim aylarının her birinde ihraç edilecek ve söz konusu tahviller piyasa koşulları ve Hazine borçlanma ihtiyacı doğrultusunda ilk ihraç tarihini izleyen 2 ay boyunca yeniden ihraç edilebilecektir. Enflasyona endeksli tahviller, 3 ayda bir olmak üzere ihraç edilecektir. Uzun vadeli YTL cinsi iskontolu gösterge tahviller ve enflasyona endeksli tahviller dışındaki ihraçların zamanlamasına ilişkin bilgiler, Aylık Borçlanma Stratejileri ile kamuoyuna duyurulacaktır. Senet çeşitlerine ilave olarak yeni iç borçlanma enstrümanları oluşturulabilecektir."

ERTELEME SORUN OLMAZ

Devlet Bakanı Ali Babacan, Sosyal Güvenlik Reformu'nun 6 ay ertelenmesinin, 2007 bütçesi içinde ciddi bir etkisi olmayacağını bildirdi.

Devlet Bakanı Ali Babacan, 4 yıl içinde ekonomide gerçek anlamda bir güven ortamı oluştuğuna dikkat çekerek, "Bunun kıymetini bilmek ve sahip çıkmak zorundayız" dedi. Enflasyonla mücadelede kararlı davranıldığını ve reel faizlerin gerilediğini vurgulayan Babacan, bundan sonrada bütün ekonomik hedefler içerisinde enflasyonun ilk sırada yer alacağını söyledi. Türkiye'de son 4 yılda sürdürülebilir büyümenin yakalandığını ifade eden Babacan, "Bu büyüme özel sektör yatırımlarına dayanan, verimlilik artışına dayanan bir büyümedir. Bu ise büyümenin uzun sürede devam edeceğinin garantisidir." diye konuştu. Babacan, özel sektör yatırımlarıyla gelen büyümenin; kapasite artışını getirdiğini ve enflasyonla mücadelede yardımcı olduğunu kaydetti.

Babacan, 2006 yılı finansman programı gerçekleşmeleri hakkında da bilgi verdi. Babacan, faiz dışı fazlanın GSMH'ye oranının 2006 yılında yüzde 6.5'in üzerinde gerçekleşmesini beklediklerini söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa toplam kamu finansman dengesinin fazla vereceğine dikkat çeken Babacan, 2006 yılında kamu kesimi borçlanma gereğinin GSMH'ye oranının yüzde eksi 3.1 olarak gerçekleşeceğini dile getirdi. Babacan, "Yıllarca bu rakam artı olmuştur. 2006'da ilk defa bu tersine dönmüştür" şeklinde konuştu.

Babacan, kamu net borç stokunun GSMH'ye oranının 2006 yılında yüzde 50'nin altına inmesini beklediklerini açıkladı.

2006 yılı içerisinde 145.4 milyar YTL iç ve 25.4 milyar YTL dış olmak üzere toplam 170.8 milyar YTL nakit borç servisi gerçekleştirildiğini ifade eden Babacan, "2006 yılı başında açıklanan finansman programında 30.2 milyar YTL olarak öngörülen nakit bazlı faiz dışı fazlanın, yıl sonu itibariyle 38.4 milyar YTL olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Yine yıl başında 7 milyar YTL olarak tahmin edilen bütçe finansmanı amacıyla kullanılacak özelleştirme geliri, öngörülenin oldukça üzerinde gerçekleşerek 10.6 milyar YTL'ye ulaşmıştır." ifadesini kullandı.

Babacan, toplam borç servisinin 49.6 milyar YTL'lik kısmının borçlanma dışı kaynaklar ile sağlandığını; 125.9 milyar YTL tutarında borçlanma yapılırken; Hazine nakit rezervlerinin bir önceki yıla göre 6.2 milyar YTL artırıldığını aktardı.

Bakan Babacan açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Babacan bir soru üzerin birkaç yıldır enflasyona endeksli tahviller konusunda çalıştıklarını dile getirerek, 'Biz 2007'nin, piyasa koşulları açısından, enflasyona endeksli tahviller için uygun bir yıl olacağına karar verdik'' dedi.

Devlet Bakanı Ali Babacan, sosyal güvenlik reformu yasası uygulanmasının 6 ay ertelenmesinin, 2007 yılı bütçesi üzerinde ciddi bir etkisi olmayacağını söyledi.

Babacan Sosyal Güvenlik Reformu'nun 6 ay ertelenmesi ile ilgili yöneltilen bir soru üzerine, bu durumun 2007 yılı bütçesi içerisinde ciddi bir etkisi olmayacağını aktardı.

Başka bir soruya karşılık reel faizlerin son 4 yılda kademeli bir şekilde düştüğünü söyleyen Babacan, 30 Eylül 2006 tarihi itibarıyla, toplam iç borç stokuna ödenen reel faizin yıllık bileşik yüzde 8,21 düzeyinde olduğunu açıkladı. Babacan, "31 Aralık rakamları belki bir miktar bunun üstünde çıkabilir, ancak çok büyük bir sapma beklemiyoruz.'' dedi.

İmar Bankası ile ilgili mahkeme kararlarını takip ettiklerini aktaran Babacan, bu konuda henüz kesinleşmiş bir kararlarının bulunmadığını söyledi. Bonolarla ilgili yasal düzenlemenin Meclis gündemine gelebileceğini dile getiren Babacan, "Ancak bunun kararını henüz kesinleştirmiş değiliz. Bununla ilgili mahkeme sonuçlarını inceliyoruz ve çalışma yürütüyoruz, bunun mali etkisi bir defalık bir etkidir, bütçeyle alakası da yoktur, tamamen finansman konusudur, dolayısıyla mali boyutu, makro ekonomik göstergelerimizi etkileyecek boyutta değildir.'' şeklinde konuştu.

Devlet Bakanı Ali Babacan, seçim tartışmalarının yabancı yatırımcıları korkuttuğunu belirterek, "Yüzde 5 ekonomik büyümenin sağlanacağı bir yılı kimse kayıp yıl olarak görmemeli" dedi.

Devlet Bakanı Ali Babacan; bir ülkede demokratik sistem ne kadar yerleşirse, ekonominin de o kadar iyi olacağını söyledi. Hiç kimsenin demokratik düzen ve demokrasi takvimlerinden korkmaması gerektiğini ifade eden Babacan, "2007 yılı kayıp bir yıl olacak" görüşüne katılmadığını söyledi.

Meclis'in halkın iradesini temsil ettiğini belirten Babacan, "Halkın iradesini temsil eden organın iradesinden kimse korkmasın" diye konuştu. Aksi halde demokrasinin temel unsurlarının sorgulanmaya başlanacağını dile getiren Babacan, bu durumdan ise ekonominin etkileneceğini kaydetti.

Bu tartışmaların uluslararası yatırımcıları da korkuttuğunu dile getiren Babacan, kendisiyle görüşen yatırımcıların Türkiye'de yaşanan bu tartışmaları anlayamadıklarını belirttiklerini kaydetti. Babacan; "Türkiye'de güven ortamına zarar vermeye çalışanlar, Türkiye'ye zarar veriyorlar" dedi. Yaşanan olumlu gelişmeleri gözardı etmenin Türkiye'yi sevme ile bağdaştırılabilecek bir tutum olmadığını vurgulayan Babacan, Hükümetin son 4 yıldaki başarısından ülkenin kazanç sağladığını söyledi.

Bazı siyasi parti ve yorumcuların yalnızca hükümeti eleştirme adına hareket ettiklerini kaydeden Babacan, "Tüm dünyanın tescil ettiği ekonomik başarılar hala eleştiriliyor. Yüz yorum varsa bunun 98- 99'u olumsuz. Bununla ne amaca ulaşmak istediğiniz söylemiyorsanız, bunun arkasında siyasi ve ideolojik amaçlar vardı... Herkesi sağ duyuya davet ediyorum. Türkiye'de ekonomi ile ilgili yorumların gerçekçi ve siyasi-ideolojik perspektiften arındırılmış olarak yapılması gerekir."

Ankara/Cihan

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde