İSO'dan TÜSİAD seçimlerine eleştiri

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Tanıl Küçük, Türk Sanayici ve İşadamları Derneği ile (TÜSİAD) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) temsil ettikleri iki kesim ortak olsa da, aralarında yapısal farklar olduğuna dikkat çekti.

 Küçük, TÜSİAD'ın genel kurulunda yaşanan seçim tartışması sırasında eski başkan Cem Boyner'in odalarda seçim olduğunda 'listelerin havada uçuştuğu, başkan olmak için insanların birbirini parçaladığı' ve bu yüzden hükümetler değiştikçe duruşlarının değiştiği yönündeki yorumlarını aynı zamanda TOBB Sanayi Odaları Konseyi Başkanı olarak nasıl değerlendirdiği sorumuz üzerine odaların ticari ile sinai faaliyet gösteren herkese açık olduğunu hatırlattı.

SİYASETE MESAFE KOYDUK
Küçük, "Diğer taraftan TÜSİAD, herkese açık olmayan ve üyelerin tavsiye üzerine seçilerek alındığı bir dernek. TOBB da 1 milyon 350 bin üyesiyle Türkiye'nin en büyük örgütlenmesi; bu yönüyle her zaman siyasetçilerin ve hükümetlerin ilgi odağı oldu" diye konuştu.

Odalar ve borsaların son yıllarda siyasete mesafeli kalmak konusunda artan bir çaba sergilediklerini söyleyen Küçük, "Bu anlamda odaları hükümetlerin güdümünde kurumlar olarak değerlendiren genellemeler yapmak doğru değil ve haksızlık" dedi. Söz konusu odalar ile borsalar olduğunda tüm Türkiye'yi kapsayan bir yapıda seçim sürecinde farklı görüşlerin ve farklı listelerin ortaya çıkmasının doğal ve demokrasinin bir gereği olduğunu anlatan Küçük, şunları söyledi:

'ODA BAŞKANLIĞI ZOR BİR GÖREV'
"Başkanlık için kıyasıya yarışlar yapılması, listelerin havada uçuşması, seçimlerin son derece yoğun bir atmosfer içinde geçmesi, demokratik sürecin gerektiği gibi işlediğinin göstergesi ve üyelerin ilgisinin yoğun olduğunun işareti. Listeler havada uçuşmuyorsa, sorun var demektir. Oda seçimlerindeki bu işleyiş, Türk sivil toplumu adına gurur kaynağı oluşturuyor. Bana göre sivil toplum kuruluşları için en önemli kriter, demokratik işleyiştir."

* Genel kurulunda TÜSİAD'a başkan olmanın zor olduğu, hatta bazen başkan bulmakta sorun yaşandığı konuşmalarda söylenmişti. Odalarda başkanlık yapmak kolay mı?
Oda başkanlığı da pek çok kişisel fedarkârlığı gerektiren, zor bir görev. Türkiye'nin ekonomik koşullarında üyelerin taleplerini ve beklentilerini hayata geçirmek, hizmet vermek her zaman zor oldu.

* İSO ve TÜSİ- AD'a baktığımızda iki kurumun üyelerinin hemen hemen örtüştüğünü görüyoruz. Siz TÜSİAD'a üye değilsiniz ama iki camiaya da göreviniz gereği hizmet veriyor olmanızı nasıl görüyorsunuz?

TÜSİAD, Türk iş dünyasının çok saygın ve akil isimlerinin üye olduğu bir kurum. Bu isimlerin çoğu aynı zamanda İSO'nun da üyesi. TÜSİ- AD'ın odamızın üyelerinin öncülüğünde kurulmasından kaynaklanan özel bir gönül bağı da var. Ayrıca, TOBB ve TÜSİAD da Türk özel sektörünün en köklü iki kurumu ve sivil toplumun en önemli iki temsilcisi konumundalar. Ancak temsil ettikleri kesim ortak olsa da aralarında yapısal farklılıklar var. Seçim süreci ve faaliyetleri açısından karşılaştırmak doğru değil. Odalar, Anayasa uyarınca kanunla kurulan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları olma özelliği taşıyor. Ticari ve sinai faaliyet gösteren herkese açıklar.

TRT payı kaldırılabilir ve istihdam yükü azaltılabilir

* 2007 yılında iki seçim olacak. Bu süreci dikkate aldığınızda bu yıl, atılmasını beklediğiniz adımlar bakımından beklentileriniz neler?

Yapısal reformları çok sık dile getirdik. Maalesef ya gerçekleşmediler, ya da gerçekleşenlerin sonucu üretime yansımadı. Sayın Başbakan'a da 24 Ocak'ta bizi ziyaret ettiğinde bu konuda mesaj verdik. Yapısal reformlar önemli ama iki seçim olduğu için makro düzenlemeleri bir tarafa bırakarak, konsantrasyonumuzu mikro reformlara verebiliriz. Bu yıl, üretimin önünündeki engeller tümüyle kaldırılamıyorsa bile bazı taşlar temizlenebilir. Bunlardan bir veya birkaçının hayata geçirilmesi moral yükseltecek. Sanayiciyi 'konuşuyoruz ama sonuç alamıyoruz' yılgınlığından kurtaracak.

* Bu yıl hangi taşlardan bir veya birkaçının temizlenmesini istiyorsunuz?
Halen yüzde 2 olan işssizlik sigortası işveren payı yüzde 1'e çekilebilir. 50 veya daha fazla sayıda işçi çalıştıran işyerlerindeki yüzde 6 gibi yüksek orandaki zorunlu istihdam yükümlülükleri gevşetilebilir. Yüzde 3.5'tan yüzde 2'ye indirildiği için defalarca teşekkür ettik ama elektrik faturalarındaki TRT payı tamamen kaldırılabilir. Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF) konusu da var. Kapasite raporlarında belirtilen hammadde ve makina ithalatında KKDF kaldırılabilir.

İHRACAT SORGULANMALI

* Göstergeler bu koşullarda da üretim ve ihracat artışını ortaya koyuyor...
2006 Programı'nda yıllık ithalat artışı, yüzde 8.2 olarak öngörülmüştü. Öngörülenin çok üstünde yüzde 17.3 şeklinde arttı. İhracatın ithalatı karşılama oranı giderek düşüyor. Söylediklerimizle, göstergeler arasındaki fark; sanayicinin sık sık şikayet etmesi alışkanlığının nüksetmesi olarak yorumlanabilir. Artış, madalyonun arka yüzünü görmemize engel olmamalı.

* Madalyonun arka yüzünde neler var?
İhracatta artışı daha az işçi istihdam ederek, ithal girdiye yönelerek ve kur riski üstlenmek pahasına dışarıdan uygun koşullarla kredi kullanarak gerçekleştiriyoruz.

* 2001 krizi sonrasında beş yıllık dönem de hiçbir şey değişmedi mi?
2001'den sonra üretim ve ihracatı artırmanın mücadelesini verdik. Düşük kur da rekabet gücümüzü zayıflatan temel bir sorun haline geldi.

Boyner, 'Listeler havada uçuşmaz, fark bu' demişti

TÜSİAD'IN 25 Ocak'ta yapılan genel kurulunda Arzuhan Doğan Yalçındağ'ın başkan olacak olmasının önceden açıklanması seçim usulüne yönelik itirazlara neden oldu. Eski başkanlardan Cem Boyner şunları söylemişti: "TÜSİAD her zaman başkan bulmakta zorluk çekti. Odalarda millet birbirini parçalıyor başkan olmak için. Biz çıkar kuruluşu değiliz, biz de listeler uçuşmaz. Farkımız burada. TUSİAD böyle bir kurumdur."

Seçkin Ürey/Sabah