İşadamı güveniyor, tüketici güvenmiyor
Bir anlamda ekonomik gelişmeler ve hükümetin ekonomik politikalarına güvenin de bir göstergesi olarak algılanan, tüketici ve reel kesim güveni giderek farklılaşmaya başladı.

Tüketici güveni güvensizliğe dönüşüp dip noktaya inerken reel kesim güveni ise eylülde bu yılın zirvesine çıktı.
Merkez Bankası’nın Reel kesim Güven Endeksi ile Merkez bankası ve DİE’nin ortaklaşa hazırladığı Tüketici Güven Endeksi bu yas aylarından başlayarak belirgin bir şekilde, tüketici ve işadamlarının bakış açısı ve beklentilerinin farklılaşmaya başladığını ortaya koydu. Her iki endekste de birbirlerine paralel sayılabilecek ekonomik gidaşat ve istihdamla ilgili olarak yöneltilen sorulara verilen yanıtlar da iki kesimin de ekonomik gelişmelerden farklı etkilendiğini gösteriyor.
Bu yıl nisan ayında 100.4 endeks değeriyle gvensizlik sınırına oldukça yaklaşan tüketiciler, hazirandan itibaren 99.1 endeks değeriyle "güvensiz" konusuna geldiler. Reel sektör de temmuz ayında 100 endeks değeriyle güvensizlik sınırına yaklaştı. Ancak özel imalat sanayii işyerlerinde yapılan anketle belirlenen reel kesim güveni ağustos ayıyla birlikte yeniden yükselişe geçti ve eylülde 104.7’yle bu yılın en yüksek noktasına çıktı. Buna karşılık tüketicilerin güvensizliği ağustos ve eylül aylarında daha da derinleşti.
Tüketici güven endeksi eylülde 95.5’le en düşük noktaya indi. İki kesim arasındaki farklılışmada en beligin rolü genel ekonomik gidişata ilişkin değerlendirmelerin farklılığı oynadı. Reel kesimde genel gidişat konusunda gelecek üç aylık dönemin mevcut döneme göre daha iyi olacağını belirtenlerin oranı eylülde yüzde 21.4’ten yüzde 28.5’e çıktı. Tüketicilerde ise bunun aksine gelecek üç aylık döemde genel ekonomik durumun şu ana göre daha kötü olacağını belirtenlerin oranı yüzde 30.2’den yüzde 34.2’ye yükseldi. Daha iyi olacağını söyleyenlerin oranı da yüzde 20.1’den yüzde 17.9’a indi. Reel sekimdeki memnuniyete rağmen, tüketicilerin yüzde 38.7’yle büyük bölümü şu andaki genel ekonomik durumun üç ay öncesine göre daha kötü olduğunu düşünüyor. Daha iyi olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 18.9’da kalıyor. Bur başka ilginç gelişme de istihdam olanaklarıyla ilgili soruya verilen yanıtlarda gözleniyor.
İmalat sanayi işyerlerinin yüzde 15.8’i son üç ayda istihdamının arttığını yüzde 11.47ü azaldığını belirtiyor. Yüzde 16.8’le büyük bölümü gelecek üç ayda istihdamının artabileceğini yüzde 10.8’i ise azalabileceğini ifade ediyor. Tüketicilerin ise yüzde 39.3’le büyük bölümü iş bulma olanaklarının gelecek üç aylık dönemde daha da azalacağına inanıyor. Tüketici ve reel kesim arasındaki güven farklılığının ekonomik gelişmelerden iki kesimin de farklı etkilenmesinden kaynaklandığı ifade ediliyor.