Dolar
39,7293
0,13%
Euro
45,8726
0,35%
Sterlin
53,6333
0,41%
Bitcoin
4.019.556
1,46%
BİST-100
9.141,31
-0,67%
Gram Altın
4.327,028
0,71%
Gümüş
36,29
0,73%
Faiz
45,68
0,29%

İş yerlerini Trkya değil Anadolu'ya kaydıralım

Tanıl Küçük, sanayide bir yeniden yapılanma söz konusu olacaksa, Marmara Bölgesi ve Anadolu'nun mutlaka entegre bir anlayışla, bir bütün olarak ele alınması gerektiğini söyledi.

29.09.2010 17:28
Haberi paylaşın
İş yerlerini Trkya değil Anadolu'ya kaydıralım
16px
32px

İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük, sanayide bir yeniden yapılanma söz konusu olacaksa, Marmara Bölgesi ve Anadolu'nun mutlaka entegre bir anlayışla, bir bütün olarak ele alınması gerektiğini söyledi. 

     Küçük, Kocaeli Sanayi Odası Meclis Toplantısı'nın ardından yaptığı konuşmada, son dönemde tüm dikkatlerin kura yöneldiğini ifade ederek, kurun ihracatta rekabet gücü açısından gelişmiş ekonomilerin de dikkate aldığı çok önemli bir etken olduğuna değindi. 

     Bu noktada bir düzeltme ve iyileşme ihtiyacının tartışmasız olduğunu ifade eden Küçük, şöyle devam etti:
     ''Ancak sadece kura odaklanmak, rekabet gücü açısından başka önemli eksikleri unutmamıza yol açabilir. Bizler her zaman, girdi maliyetlerini rekabet ettiğimiz ülkelerin seviyesine çekecek makro ve mikro düzenlemelerin önemine dikkati çekmeye çalıştık. Sık sık dile getirdiğimiz üzere, sanayimizin temel sorunlarından biri kaynak yaratma sıkıntısı ve sermaye yetersizliğidir. Nitekim, uluslararası karşılaştırmalarda, ülkemizdeki şirketlerin, AB, ABD ve OECD ülkelerindeki şirketlere kıyasla çok daha yüksek borçluluk oranlarına sahip olması bunun en açık göstergesidir. Ülkemizde kaynak yaratmadaki sıkıntının ana nedeni, üretim içinde girdi maliyetlerinin payının yüksek olmasıdır.
     Odamız tarafından hazırlanan birinci ve ikinci 500 büyük sanayi kuruluşu araştırmalarının 2009 yılı sonuçları, sanayi kuruluşlarının krize rağmen kar ve karlılıklarını artırdığını ortaya koymuştur. Bunun en büyük nedeni, faiz oranlarındaki gerilemenin de etkisiyle, ödenen faizler ve finansman giderlerinin bir önceki yıla göre önemli ölçüde azalmış olmasıdır. Bu azalmaya rağmen, ülkemizde finansman giderlerinin payı hala yüksektir. Ancak nispi bir azalmanın bile ortaya çıkardığı olumlu etki, işletmelerin karlılık ve kaynak yaratma kapasitesinin iyileşmesinde, borçlanma maliyetlerinin ne kadar etkili olduğunu açıkça göstermiştir.'' 
     
     ENERJİ MALİYETİ
     
     Türkiye'de enerji maliyetlerinin rekabet edilen ülkelere göre yüksek olduğuna dikkati çeken Küçük, ''Bunun önemli bir nedeni, enerji fiyatları içinde vergi ve ilintisiz kesintiler payının yüksekliğidir. Sanayi kuruluşlarının ödediği elektrik faturalarındaki TRT payı bunun en iyi örneği. Sanayi olarak bizim talebimiz bu payın kaldırılmasıdır'' dedi. Tanıl Küçük, sözlerini şöyle sürdürdü:
     ''Mikro ölçekte sayılabilecek bu düzenleme, uzun yıllardır ısrarla dile getirmemize rağmen, ne yazık ki bir türlü gerçekleştirilememiştir.
     Ülkemizde üretimde girdi maliyetlerini artıran etkenlerden biri de, istihdam üzerindeki yüklerdir. 5 puanlık işveren prim indirimi ve istihdama yönelik olarak getirilen vergisel desteklerin sonucunda, 2007 yılından bu yana istihdam vergi yükü azalışa geçmiştir.
     Ancak, bu olumlu gelişmeye rağmen, OECD ortalaması ile ülkemiz arasında hala 10 puan fark bulunmaktadır.
     2009 yılında, evli, iki çocuklu, ailede tek çalışan bir işçinin istihdam vergi yükü sıralamasında Türkiye, yüzde 36.2 ile 8. sıradadır. OECD yıl ortalaması ise yüzde 26'dır. Özellikle prim yükünde indirimler kademeli olarak mutlaka devam etmelidir. Kayıt dışı ile mücadeleye yönelik kapsamlı bir vergi reformu mutlaka gündeme gelebilmelidir.'' 
     
     SANAYİDE YENİ YAPILANMA

     
     Sanayileşmenin bazı dezavantajlarının da bulunduğunu belirten Küçük, sözlerini şöyle tamamladı:
     ''İstanbul gibi Kocaeli de yüzölçümü fazla büyük olmayan ama çok yoğun göç alan bir kentimiz. Hızla artan nüfus, yoğun göç kaçınılmaz olarak, fiziksel ve sosyoekonomik yapıda tahribata, sorunlara yol açıyor. Örneğin, İstanbul'da yaşamak da üretim yapmak da giderek zorlaşıyor. Siz Kocaelili sanayicilerimizin de benzer sorunlarla karşı karşıya olduğunu biliyoruz. Marmara bölgemizin bu yükü daha ne kadar taşıyabileceği bir soru işareti. Biz her zaman şunu söylüyoruz, eğer sanayide bir yeniden yapılanma söz konusu olacaksa, Marmara bölgemiz ve Anadolu, mutlaka, entegre bir anlayışla, bir bütün olarak ele alınmalıdır. Taşınması kolay sektörlerimizin bir plan dahilinde Anadolu'ya kaydırılması düşünülebilir. Bu süreç mutlaka planlı bir şekilde ve sanayimiz, sanayicimiz mağdur edilmeden yürütülmelidir. Ekonomideki gelişim dinamikleri, orta ve uzun vadede, İstanbul ve Kocaeli için, yüksek katma değerli, bilgi ve teknoloji içeriği yüksek bir sanayi yapısını işaret etmektedir.
     Marmara Bölgesinin önde gelen iki sanayi odası olarak, bizlerin de vazifesi, bu gelişim dinamiklerini iyi incelemek, iyi öngörmek ve üyelerimizin, geleceğe en iyi şekilde hazırlanmasına ve uyum sağlamasına katkıda bulunmaktır.''